Tabii hastalıkları sona erdirmek asıl Hedef değilse, o ayrı. | Open Subtitles | إلا إذا كان إنهاء هذه الأمراض ليس هو الهدف حقًا. |
Bu benim dikkatimi çekti, Ve tam zamanlı olarak bunun üzerinde çalışmaya başladık, çünkü düşündüm ki Hedef ne onu bilmiyoruz. | TED | وهذا فعلاً قد جذب اهتمامي وقد بدأنا العمل على هذا الامر لفهم ماهيته على مدار الساعة لاننا لم نكن نعرف ما هو الهدف |
Evet, ama bana bu eşek şakasını yapmalarındaki amaç neydi? | Open Subtitles | نعم ,ولمن ما هو الهدف من هذه اللعبة والمزحة علىً؟ |
Hatta pek çok kişi için kucak dansının amacı budur. | Open Subtitles | ذلك يحدث طوال الوقت ، البعض يعتبر ذلك هو الهدف |
Ama Ethan yanımda değilse burada olma Amacım neydi? | Open Subtitles | ولكن إذا لم يكن هنا إيثان ما هو الهدف من بقائي هنا؟ |
Bu görev 2007 yazında Mars'a gönderilen yeni uzay aracının öncelikli hedefi. | Open Subtitles | هذا هو الهدف الرئيسي للمهمة الجديدة للمريخ التي إنطلقت صيف عام 2007 |
Sadece hedefin neresi olduğunu söyle ve bu bitsin. | Open Subtitles | فقط أخبرني ما هو الهدف و سينتهي هذا الأمر |
Hayır, nihai Amacımız bu. | Open Subtitles | كلا, هذا هو الهدف الرئيسي من عملنا |
İşte hedefiniz ve konumu. Canlı olarak ele geçirilmeli. | Open Subtitles | هذا هو الهدف والموقع نريد هجوماً خاطفاً ، ونريد أسره حياً |
Ne yapıyorlar anlamıyorum ama şurası hedefleri gibi görünüyor. | Open Subtitles | لا أعرف ما يفعلونه، لكن يبدو أن هذا هو الهدف |
Öncelikle Hedef ne onu bulmalıyız. | TED | لذا كان يتوجب علينا ان نعرف ما هو الهدف باسرع وقت ممكن |
Evet ama vurabileceği tek Hedef de bu. | Open Subtitles | هذا هو الهدف الوحيد الذى تسطتيع أن تصيبه. |
Dünya sızıntı ölçme programındaki Hedef nedir? | Open Subtitles | ما هو الهدف من برنامج قياس الترسيب العالمى؟ |
İnsanlar üzerinde deneme aşamasına çok uzaktık ama evet, Hedef buydu. | Open Subtitles | كنا على بعد سنين طويلة للاختبار على البشر ولكن ، كان ذلك هو الهدف |
Burada bir tür ucube var. Emir bekliyorum. Hedef o zaten! | Open Subtitles | لدينا شيء غريب هنا , نحتاج للإرشاد إنه هو الهدف إستخدم كل ما لديك من القوات |
Söylemek istemediği bir şey vardı. Belki de sanık kocası değildi. Belki Hedef o'ydu. | Open Subtitles | ربما زوجها لم يكن مُذنباً ربما كان هو الهدف ممّا حدث. |
Zekice planlanmış ve zekice reddedilen güven ise uygun bir amaç. | TED | وضع الثّقة في الموضع المناسب هو الهدف الصّحيح. |
Şimdi, herkesin aklında olan soruyu biliyorum. Tamam, verileri korumak harika bir amaç. Ama reklam piyasası sana tonlarca para vermeden bunu gerçekten yapabilecek misin? | TED | الآن، عندي سؤال يتبادر إلى ذهن الجميع. حسنا، حماية الخصوصية، هو الهدف الأهم. لكن هل يمكنك القيام بهذا بدون الأموال الطائلة التي تعطيك إياها الإعلانات؟ |
Şimdi, ne hakkında konuşmaya ihtiyacımız var gelişmenin amacı nedir, ve gelişmenin anlamları nelerdir? | TED | و الآن الذي يحتاج إلى تفكير هو ما هو الهدف في التطور و ما هي وسائل الوصول إلى الت |
- Amacım da bu. | Open Subtitles | حسنًا، هذا هو الهدف |
General Bloch'un sonraki hedefi olduğunu nereden anladın? | Open Subtitles | كيف كنت مقتنعاً بأن الجنرال بلوخ هو الهدف التالي؟ |
hedefin kim olduğuna ve senin ne zaman göreve hazır olduğuna ben karar veririm. | Open Subtitles | أنا سأقرر من هو الهدف عندما تصبح جاهز للواجب |
Hayır, nihai Amacımız bu. | Open Subtitles | كلا، هذا هو الهدف الرئيسي من عملنا |
Burada gulyabani benzeri bir ucube var. Emir bekliyorum. hedefiniz o! | Open Subtitles | لدينا شيء غريب هنا , نحتاج للإرشاد إنه هو الهدف إستخدم كل ما لديك من القوات |
Biz kamyonetten çıkana kadar ateş etmediler, sanki hedefleri kamyonetti. | Open Subtitles | الطريقة التي أطلقوا بها النيران علي الشاحنة بعدما هربنا، وكأن هذا هو الهدف. |
Şimdi, diyordum ki, Evet aslında anlamı bu: hareket ediyor. | TED | كنت أقول لهم. هذا هو الهدف من هذا كله، انه يتحرك. |
Hesap müdürlerinin altı masa yanında. Orası asıl Hedefimiz. | Open Subtitles | ستة مكاتب للمحاسبين وهنالك هو الهدف الأساسي |
Mesele de bu ya işte. Ben ailemi kaybettim. | Open Subtitles | هذا هو الهدف هنا لقد خسرت عائلتي |
Hala burada yaşıyordu. O aslında hedefti. | Open Subtitles | لا زالوا يعيشون هنا، كان هو الهدف |