Bu bir biyo-taklit örneği, bizim gerçekten daha çok aramaya başladığımız bir şey. | TED | هذا هو مثال للتقليد الحيوي، الذي هو شئ بدأنا حقاً بالنظر إليه أكثر. |
Ama bu sefer cinayet, önlemeye çalışmam gereken bir şey! | Open Subtitles | ولكن هذه المرة,الجريمة هو شئ يجب ان احاول منع حدوثها |
Yağ aldırdıktan sonra olur. Öyle bir şey yapmadığı da aşikâr. | Open Subtitles | بعد إجراء عملية شفط الدهون و هو شئ لم يحدث لها |
Soğuk yaklaşma, istihbarat işinde uzak durmanız gereken bir şeydir. | Open Subtitles | الاسلوب البارد , هو شئ تحاول تَجنبه فى عمل الاستخبارات. |
Demek istediğim, bir sevgilin olsun aşk harika bir şeydir. | Open Subtitles | نقطتي هي .. ولدي واحدة ان الحب هو شئ رائع |
Ağır suç değil ama tabii ki endişe edilecek bir şey. | Open Subtitles | , هذه ليست جريمة لكن بالطبع هو شئ يجب القلق حياله |
Korkarım yeni uygun bir donör bulmak gerçekçi olarak bağlanabileceğimiz bir şey değl. | Open Subtitles | أخشي أن العثور علي متبرع هو شئ لا يمكننا الإعتماد عليه بشكل جدي |
Görgüden dolayı mı yoksa başka bir şey mi var? | Open Subtitles | اهذه بعض الاساليب الحسنة , ام هو شئ اخر ؟ |
Böcekler hakkında gerçekten sevdiğim son bir şey ki birçok insan bunu sinir bozucu buluyor. | TED | حسنًا، الأمر الأخير الذي أحبه في الحشرات هو شئ يخيف كثير من الناس منها، |
İşte, bu basit denklem, hatta siz denklemleri sevmeyenleriniz için bile, alışageldiğiniz bir şey. | TED | الآن، هذه المعادلة البسيطة، حتى بالنسبة لأولئك منكم الذين لا يحبون المعادلات، هو شئ أنتم معتادون عليه. |
Ve ihtiyacımız olan şey beni küresel çapta kopyalayacak bir şey, çünkü yedi senedir uyumuyorum. | TED | وما نحتاجه هو شئ ينسخني في العالم، لأنني لم أنم منذ سبع سنوات. |
Hırvatistan, Zagreb'deki Lesbor Grubu kadınları için değişik olmak hepsinin çok iyi bildiği bir şey. | TED | كونك مختلف هو شئ نساء ليزبور من زاغرب, كرواتيا يعرفنه جيدا. |
- Hatta sana ne yapacağımı çoktan biliyorum, baba. - Giyebileceğim bir şey mi? | Open Subtitles | وأنا الأن أعرف ما سأصنعه لك يا أبى هل هو شئ أستطيع أرتدائه ؟ |
Evet, kafede meşguldük. Ki bu da iyi bir şey, değil mi? | Open Subtitles | نعم , لقد كنت مشغوله في المقهي و الذي هو شئ جيد , اليس كذلك ؟ |
Evet, ya kimse müdahele etmezse yine de göstermek için iyi bir şey midir? | Open Subtitles | نعم, واذا لم يتدخّل أحد هل هو شئ جيّد ليشاهدونه ؟ |
Belki de daha önce karşılaşmadığın bir şeydir geçmişinden bir şey seni huzursuz ediyordur. | Open Subtitles | ربما هو شئ لم تواجهه بعد جزء من ماضيك جاء ليصيدك |
Durumun biraz gergin olduğunun farkındayım ama belki de Ashley ve ailesinin burada olması iyi bir şeydir. | Open Subtitles | اعلمُ انه وضح متوتر ولكن ربما هو شئ جيد ان تكون اشلى وعائلتها هنا |
Balığa çıkmak geceleri de yapılabilen bir şeydir. | Open Subtitles | الصيد هو شئ يمكننا ايضا فعله خلال الليل |
Dini tiyatro başka bir şeydir. | Open Subtitles | المسرح الديني هو شئ واحد لا غير |
Belki veremeyeceğim bir şeydir. | Open Subtitles | ربما هو شئ لا يمكنني تقديمه |
Belki veremeyeceğim bir şeydir. | Open Subtitles | ربما هو شئ لا يمكنني تقديمه |