"هو كل شيء" - Translation from Arabic to Turkish

    • her şey demek
        
    • her şeydir
        
    • o kadar
        
    • hepsi bu
        
    • her şey demektir
        
    • - Hepsi
        
    • bu kadar
        
    • - Her şey
        
    • her şey mi
        
    • çok önemli
        
    Diskim her şey demek Sam. Her kapıyı açan anahtar. Open Subtitles القرص الخاص بي هو كل شيء سام , إنه المُفتاح
    Benim dünyamda, zamanlama her şeydir. ve bazen şansımız yaver gider. Open Subtitles في عالمي , التوقيت هو كل شيء وأحياناً , نكون محظوظين.
    Ve tüm bunlar, emniyet kemeri takılmadığı durumlarla bağıntılı. Grafikteki çubuk ne kadar büyükse o kadar iyi. TED وهذا هو كل شيء بالنسبة لغير المقيدين بقوانين كلما ارتفع العمود كانت النتائج افضل
    Beni görmek seni sevindirir diye düşünmüştüm, hepsi bu. Open Subtitles ظننت أنك قد تكون سعداء لرؤيتي، وهذا هو كل شيء.
    Bu soruyu cevaplamak çok mühim, çünkü her birimizdeki bilinç durumu her şey demektir. TED الإجابة على هذا السؤال شيء هام جداً لأن الوعى بالنسبة لكل واحدٍ منا هو كل شيء.
    - hepsi bu kadar mı? Open Subtitles وهذا هو كل شيء ، ها؟ ماذا تقصد؟
    Söyleyeceklerim bu kadar. - Ben de onu yapmaya çalışıyordum. Open Subtitles ان تكون ملابسك اكثر احتراما و هذا هو كل شيء
    - Her şey yolunda mı? Open Subtitles هو كل شيء بخير؟
    -Marcus isteyebileceğin her şey mi? Open Subtitles هل (ماركوس) هو كل شيء لتأملي عليه
    Dünyayı bir bitkinin ya da hayvanın gözünden bakmaya başladığınız andan itibaren, farkediyorsunuz ki gerçek kibir burada. peki bu, doğa kültüre karşıdır mı demek oluyor acaba. Bilinç herşeydir. Ve fakat bilincin başabildiği çok önemli bir başka şey de TED كلما بدأت بالنظر إلى الأشياء من وجهة نظر النباتات أو الحيوانات ترى أن الغرور الحقيقي هو أنه فكرة الطبيعة في مقابلة الثقافة فكرة أن الوعي هو كل شيء وهذا أمر آخر مهم يفعله
    Bu benim için her şey demek. Ordu benim ailem. Open Subtitles هذا هو كل شيء بالنسبة لي الجيش هو عائلتي
    Bizim cemiyetimizde itibar, her şey demek ve sen, mirastan yoksun bırakılmış serseri senin itibarının süresi doldu. Open Subtitles .الصيت هو كل شيء في مجتمعنا ،أنتَ مُجرد مُغترب يُرهقني .وانتهى أمره
    Şimdi de Bay Jaffee için her şey demek ama bu kadar zaman kaybettikten sonra muhtemelen kullanamayacak. Open Subtitles والآن هو كل شيء بالنسبة إلى السيد جافي ولكن بعد كل هذا الوقت والانتظار نحن على الأرجح لن يتسنى لنا استغلال جسده
    Dolayısıyla, perspektif her şeydir ve size daha önce bahsettiğim tarihinden ötürü bir "Dünya-dışı gezegen" olarak Dünya'dan çok şey öğrendim. TED لذا ، المنظور هو كل شيء و بسبب التاريخ الذي ذكرته لكم بإيجاز ، تعلمت أن أنظر إلى الأرض على أنه كوكبٌ خارجي.
    Evren her şeydir ve eğer genişliyorsa, bir gün parçalanır ve her şey biter. Open Subtitles حسنا، العالم هو كل شيء. وإذا كان يتمدّد فيوماً ما سوف يتحطم ويكون هذا نهاية كل شيء
    O zaman, aileden biri zarar görmediği sürece, o kadar. Open Subtitles حسنا، ثم شخص في الأسرة لا تضار، وهذا هو كل شيء.
    Zevki paylaşmayı sevdim, o kadar. Open Subtitles أحببت مشاركتك النشوة ولكن هذا هو كل شيء.
    Başarılı olsaydı okyanusların sahibi olacaktık, hepsi bu. Open Subtitles حسنا، إذا كان نجاحا، سنملك المحيط، وهذا هو كل شيء.
    Seni doğru tarafa yönlendirmeye çalışabilirim. Ama hepsi bu. Open Subtitles سأبقيك في الإتجاه الصحيح إذا استطعت و لكن هذا هو كل شيء
    Derler ki, zamanlama her şey demektir. Open Subtitles حسناً، التوقيت، مثل ما يقولون هو كل شيء
    Para onun için her şey demektir. Open Subtitles يالمال هو كل شيء بالنسبة له
    - hepsi bu mu? Open Subtitles أهذا هو كل شيء يا رجل ؟
    hepsi bu kadar mı efendim? Open Subtitles هل هذا هو كل شيء يا سيدي؟ نعم هذا هو كل شيء
    - Her şey yolunda mı? Open Subtitles هو كل شيء بخير معك؟
    - Unutma, pozisyon çok önemli. Open Subtitles الآن، كتكوتة، تذكري الوضعية هو كل شيء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more