Aldım ! Aldım ! o benim, o benim ! | Open Subtitles | حصلت عليه, عصلت عليه, حصلت عليه هو لي, لي, لي |
Benlik algısı bu "ben"im, şu Bana ait diye düşünürken kendi kendisini bağlar ve Büyük Öz'ü unutur. | Open Subtitles | عندما يكون مفهوم الذات هذا هو انا وهذا هو لي يكون قد ربط نفسه ونسي النفس العظيمة |
Sadece Bu benim, ...diğer her şey sizin için. | Open Subtitles | فقط هذا الشيء هو لي. الباقي هو عبارة عن هدايا لكم. |
Aslında, Benim için sadece şu siktiğim ufacık Digest rafı var. | Open Subtitles | في الحقيقة كل ما هو لي هو هذا الرف الصغير |
Ve sen Lee, sen de Hu Li ve Triadlar'ı tanıyorsun, doğru mu? | Open Subtitles | و لي، أنت تعرف هو لي والتريادز، أليس كذلك؟ |
Sadece benim olanı koruyorum ve bana yardım etmeni sağlıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أحمي ما هو لي وأتأكد من مساعدتكِ ليّ |
Leon gerçekten de Lee Harvey Oswald mıydı? | Open Subtitles | تقول ان ليون في الواقع كان هو لي هارفي أوزوالد ؟ |
Yani artık benim mi? | Open Subtitles | إذاً هو لي الآن ؟ |
- O herifi vurdurmayı düşünmelisin. - Hayır, o benim. | Open Subtitles | ـ يجب أن ننتقم منه ـ لا ، هو لي |
Çekilin kızlar, o benim. | Open Subtitles | لا تَلمس، بنات، هو لي. سَأُخبرُك حول زواجِي الآن، |
Tabii annem tarafından bana verilen borç para ile, fakat sanırım o onu unuttu, yani... teknik olarak,o benim sayılır. | Open Subtitles | يجب أن أعترف, أمي أقرضتني المال لكن أظن أنها قد نست تقنياً, هو لي |
Orada Bana ait olan bir şey var ve öyle kolay bırakmaya niyetim yok. | Open Subtitles | إسمع لديك شيء في الداخل و هو لي و لن أتخلى عنه |
Neyse, Bana ait olanı almak için döndüğümde Bay Brancato bilgiyi vermek için pek gönüllü değildi. | Open Subtitles | على كل حال, عندما رجعت للمطالبة بما هو لي, السدي برانكاتو كان غير مستعد لان يأتي بالقريب العاجل مع المعلومات. |
Sadece Bu benim, ...diğer her şey sizin için. | Open Subtitles | فقط هذا الشيء هو لي. الباقي هو عبارة عن هدايا لكم. |
- Hayır, dostum. Sessizlik, ortada oturan göt olmayan çocuk, Bu benim. | Open Subtitles | الهادئ، الرجل غير الأحمق في الظهر، وهذا هو لي. |
Fakat Benim için iyi olduğuna emin değilim. | Open Subtitles | أَنا حقاً ليس بالضبط متأكّد جداً هو لي. |
Ayrıca AA toplantılarının Benim için ne kadar önemli olduğunu anlamama sebebinin ayık olmadan önce nasıl olduğumu bilmemen olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا أيضا أعتقد أن السبب كنت لا يفهمون مدى أهمية AA هو لي ولأنك لا تعرف ما كان مثل قبل وصلت الرصين. |
Hu Li'nin kalıpları nerede tuttuğunu bulabilir misiniz? | Open Subtitles | هلّ بالإمكان أن تكتشف أين أبقى هو لي الصفائح؟ |
benim olanı istiyorum. Cennette hiçbir insana boyun eğmem. | Open Subtitles | اريد ما هو لي انا لا اسجد لأي انسان في الجنه |
Artık benim mi baba? | Open Subtitles | هل هو لي بابا؟ |
Benimki ya da Caroline'ınki. Annem hepsini bir kutuya koymuş. | Open Subtitles | إما هو لي أو لكارولين , قد وضعت والدتي جميعهم في صندوق واحد |
- Evet. Ve Amerika'da benim olan şey, sadece benimdir. Benim en büyük dinim benim sahip olduğum şeylerdir. | Open Subtitles | وكأمريكي فما هو لي سيضل لي وسيكون من أقوى أولوياتي |
Sahip olduklarımız bir buluta dönüştükçe, bulanık bir çizgi ortaya çıkıyor, benim olan ile senin olan arasında ve bizim olan arasında. | TED | الأن كما هو الحال ممتلكاتنا تختفي في السحاب، هنالك خط ضبابي يظهر بين ما هو لي وما هو لكم، وما هو لنا. |