Karımın demek istediği şey bu ekonomide iş bulmanın ne kadar zor olduğu. | Open Subtitles | ما قصدته زوجتي هو مدى صعوبة الوضع بهذا الاقتصاد المتردي، ومحاولة إيجاد عمل |
Araştırmam sırasında beni en çok şaşırtan şeylerden biri, aslında tavırların değişime ne kadar meyilli olduğuydu. | TED | ومع ذلك، إن أحد أكثر الأشياء التي أدهشتني خلال بحثي، هو مدى تغير المواقف. |
Fakat asıl soru şu: Bu algoritmaları eşleştirmekten ne kadar uzaktayız? | TED | يتمثل السؤال في، ما هو مدى بُعدنا عن مقدرتنا على التوافق مع تلك الحيل؟ |
Kahretsin. Spitter, bu şeylerin menzili ne? | Open Subtitles | تبا، سبيتر ما هو مدى هذا الجهاز ؟ |
- Yani? Alex'in her zaman Kevin Stack ile beraber çalıştığını biliyordum. Ama bu kadar yakın olduklarını bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا دائماً كنت أعلم أن "أليكس" كانت تعمل مع "كيفن ستاك", ما لم أكن أعرفة هو مدى قربهم من بعض. |
Bu gözküreniz içinde yer alan bir beyin parçası olan retinanın nöronlarının aktivitesiyle zihinsel deneyimizin ne denli yakından ilişkili olduğunu gösteriyor ya da bu konuyla ilgili olarak, | TED | لذلك هذا هو مدى قرب تجربتك العقلية ونشاط الخلايا العصبية في شبكية العين، وهي جزء من الدماغ يقع في مقلة العين، أو، في هذه الحالة، ورقة من القشرة البصرية |
deme şekli. Ya da "ne kadar büyük dişlerin var!" | TED | أو كما تعلمون، " أنت، ما هو مدى كبر أسنانك." |
Deney için gelen bu deneklere şu basit soru soruldu: Bir dakika sonra patastes cipsi yemek ne kadar hoşuna gidecek? | TED | هذه موضوعات تخضع للتجربة التي ستسأل أبسط أنواع الأسئلة: ما هو مدى إستمتاعك بأكل البطاطس المقلية بعد دقيقة من الآن؟ |
Ama, gerçekten, gelişimin bu inanılmaz boyutundan daha şaşırtıcı olan ise bunun ne kadar ön görülebilir olduğudur. | TED | ولكن المثير حقا، أكثر من هذا التطور المذهل هو مدى سهولة التنبؤ بذلك |
Öncelikle, daha önemli bir soruyu cevaplamamız lazım ne kadar aptalsın? | Open Subtitles | فى الاول يجب أن نعرف السؤال الكثر أهمية هو مدى غبائك ؟ |
Önemli olan tek şey ne kadar hazır olduğumuz ne kadar bir savunma vereceğimizdir. | Open Subtitles | وسيكون الأمر الوحيد ذو التبعات هو مدى استعدادنا وقوة الدفاع التي يمكننا توفيرها |
Bilirsin, tüm bu konuşmanın benim için en çekici tarafı, probleminle ilgili detay vermemekte ne kadar dikkatli olduğundu. | Open Subtitles | أتدري أن الجانب الخلاب في هذه المحادثة كلها لي هو مدى حرصك بأن لا تعطي تفاصيل |
Son zamanlarda beni Rita'yla ilgili en çok şaşırtan şey onunla birlikte olmaktan ne kadar çok hoşlandığım. | Open Subtitles | مؤخراً, الشئ الذى يدهشنى أكثر بخصوص ريتا هو مدى حبى للتواجد معها |
Aslında sana baktığımızda sadece ne kadar güzel olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | كلا كلا, في الحقيقة كل مانفكر به عندما ننظر إليك هو مدى جمالك |
Sanırım sorun şu, söylediklerine ne kadar inanıyorsun? | Open Subtitles | أظن السؤال هو ما هو مدى ايمانكِ بما تقولينه؟ |
Bildiğim tek şey ona ne kadar taptığım ve onun gözlerindeki ürkek bakışı ne kadar çok hissettiğim. | Open Subtitles | الشئ الوحيد الذي أعرفه , هو مدى اعجابي به و كم كنت ألاحظ هذه النظرة الغريبة في عينيه |
Uçağın menzili ne? | Open Subtitles | ما هو مدى الطائرة ؟ |
- Bunun menzili ne kadar? | Open Subtitles | ما هو مدى الاشارة ؟ |
ne kadar yakın onu bilmek aldın? | Open Subtitles | ما هو مدى مَعرِفتكِ بها؟ |
Onun gibilere, bizler ne kadar yakın olabiliriz? | Open Subtitles | ما هو مدى قربنا له؟ |
Hedefin detaylarının burada bir önemi yok, ama önemi olan şey hedefin kesin olması. | TED | الآن تفاصيل الهدف لا تهم هنا، لكن ما يهم هو مدى دقة الهدف. |
Hyun Sook'ta beni etkileyen kendine olan güveni, emin duruşu oldu. Kendiyle son derece barışıktı. | TED | و ما فاجأني على الفور عند مقابلة أون سوك هو مدى الثقة التي بدت أن تتحلى بها، كم بدت سعيدة بذاتها. |