"هي قصة" - Translation from Arabic to Turkish

• bir hikaye
• hikayesi
• hikâyesi
• bir hikâye
• hikâyeleri anlatır
• olayı
• hikayesidir

Bir uçağa bindim ve Goose Bay, Labrodar'a gittim, bu başka bir hikaye, değil mi?
ركبت في طائرة و غادرت الى غوز باي، لابرادور، و هي قصة أخرى، اليس كذلك؟

Fakat bu neden bu kadar ilginç? Alın size kısa bir hikaye.
لكن لماذا هذا مهم للغاية؟ ها هي قصة سريعة.

Güzel ve Çirkin de neymiş Disney'in anlatması gereken aşk hikayesi budur.
تبا للجميلة والوحش تلك هي قصة الحب التي يجب ان تخبرها ديزني

Anlatılan en harika hikaye ise ortak insan yolculuğunun hikâyesi.
وأعظم قصة رُويت هي قصة رحلتنا البشرية المشتركة.

MT: Bu da sihrin bir tiyatro ve her numaranın da bir hikâye olduğu anlamına gelir.
ماركو:مما يعني ان السحر هو مسرح و كل خدعة هي قصة.

Bana bu anahtarların ardındaki hikâyeleri anlatır mısın?
حسناً أخبرني ما هي قصة هذة المفاتيح الآخري ؟

Şu fotoğrafının yanında soru işareti olan adamın olayı ne peki?
لإخفاء وغسيل المال من تجارة المخدرات ما هي قصة الشخص

Aslında, başlangıcıydı ve sonraki 23 yıl bir tanıma, özür ve telafi hikayesidir.
في الواقع، كانت تلك بدايتها، ومنذ 23 سنة هي قصة إقرار واعتذار وتكفير.

David Merrill: ucu açık bir hikaye, olayların nasıl gelişeceğine çocuk karar veriyor.
د.م: هي قصة غير محدودة النهاية، وهو يقرر كيفية سردها.

bir hikaye de olabilir, sadece çılgın Kübalılar da.
هل هي قصة جديرة بالنشر؟ أم هم مجموعة من الكوبيين المجانين؟

Yoksa yetişkinlerin yaptığı ama bizim bilmememiz gereken bir şeyi saklamak için uydurduğunuz bir hikaye mi?
أجل ، أو هي قصة تغطية لأمور خاصة بالبالغين لا يسمح بأن نعرف بشأنها؟

Yani, artık kocasının çükünü, bir kızıla sokmasının gerçek bir hikaye olduğuna inanıyor?
إذاً هي تصدق الآن، زوجها يقيم علاقة مع صهباء هي قصة حقيقية

Bu, elektronların bizim emirlerimizi yerine getirdiğini nasıl öğrendiğimizin hikayesi.
هذه هي قصة تعلمنا لكيفية جعل الأجهزة الإلكترونية تنفذ أوامرنا

Dolayısıyla ben kendi kendime sordum, bu balığın hikayesi nedir?
لذلكأنا مفتونة بها ، ما هي قصة هذا الحيوان؟

Erken teşhis, erken müdahale, bu başarıların hikayesi budur.
إكتشاف مبكر، تدخل مبكر، تلك هي قصة تلك النجاحات.

Benim hikâyem herkesin hikâyesi ve son yüzyılın hikâyesidir.
قصتي هي قصة كل فرد إنها قصة القرن الأخير

İşte bu, büyülü bir dileğin üç çok özel arkadaşın hayatını sonsuza dek değiştirişinin hikâyesi.
و هذه هي قصة الأمنية السحرية التي غيرت حياة 3 أصدقاء مميزين

Bu ilk gerçek aşkımın imkânsız ve doğru hikâyesi.
هذه هي قصة الحقيقة والمستحيل عن حبي العظيم

Size iklim değişikliği hakkında bir hikâye anlatmak istiyorum ama bu kutup ayılarıyla ilgili değil insanlarla ilgili.
حسنا، أود إخباركم قصة عن المناخ والتغيير، ولكن في واقع الأمر هي قصة عن الناس وليس الدببة القطبية.

İnsanları öldürmek için teknoloji sınır tanımıyor ama iş insanları tedaviye gelince farklı bir hikâye.
تطور التكنولوجيا لقتل الناس لا يتوقف و لكن تطور التكنولوجيا لعلاج الناس هي قصة مختلفة

(Kahkahalar) Bahsedeceğim en son hikâye, oldukça ilginç bir hikâye.
(ضحك) وآخر قصة سأتحدث عنها هي قصة فريدة.

Clara ve ben karakola gidip suşi şefinin eşiyle konuşacağız, bakalım kocasının olayı neymiş.
كارلا و أنا سنتوجه مركز الشرطة لمقابلة زوجة طاهي السوشي لنرى ما هي قصة زوجها

Bu hikayedeki merhametli adam bugünkü insanlığın hikayesidir.
إن قصة هذا السامري هي قصة الإنسانية اليوم.