Kız kardeşine ne oldu bilmiyorum, ama o da diğerleri gibi... | Open Subtitles | وأجهل ما حدث لأختك ولكنه كان مماثلاً لما حدث في السابق |
ve yaptığı şeyi neden yaptığını bilmiyorum. Çözemedim onu. | Open Subtitles | وأجهل لماذا تقوم بما تقوم به، لا أستطيع أن أفهمها |
ve yaptığı şeyi neden yaptığını bilmiyorum. Çözemedim onu. | Open Subtitles | وأجهل لماذا تقوم بما تقوم به، لا أستطيع أن أفهمها |
Çok fazla kan kaybetmiş. Biyotransfüj ona ne yaptı bilmiyorum. Ama nabzı çok zayıf. | Open Subtitles | إنّه فقد الكثير من الدماء، وأجهل ما فعله بهِ جهاز النقل البيولوجيّ. |
Çok fazla kan kaybetmiş. Biyotransfüj ona ne yaptı bilmiyorum. Ama nabzı çok zayıf. | Open Subtitles | إنّه فقد الكثير من الدماء، وأجهل ما فعله بهِ جهاز النقل البيولوجيّ. |
Bu sinirimle ne yapacağımı veya nasıl yatıştıracağımı bilmiyorum. Sadece... | Open Subtitles | وأجهل ما عساي أفعله حيال غضبي، أو أين أفرّغه، إنّما... |
Kızlarla arka bahçedeydim, nereye gittiğini bilmiyorum. | Open Subtitles | كنت في الجزء الخلفيّ من المنزل مع الطفلتين وأجهل لأين ذهب. |
O çok değerli aptal arabasını da almış ve nereye gittiğini bilmiyorum. | Open Subtitles | أخذ سيّارته النفيسة الغبيّة، وأجهل لأين ذهب. |
Ne halt edeceğimi bilmiyorum. Yani nasıl davrandığımın önemi yok. | Open Subtitles | وأجهل ما يفترض أن أفعل، لذا لا يهم ما أتحلّى به. |
Benim için çok özel. Ne kadar süreliğine gideceğimizi bilmiyorum. | Open Subtitles | إن لها أثْرة عندي، وأجهل حتَّام سيطول غيابنا. |
Bunu nasıl yaptığımı da bilmiyorum. Ama aramızın açık olmasına... dayanamıyorum. | Open Subtitles | وأجهل كيف أرأَبُ الصَدْع بيننا، فإنني لا أحتمل خصامنا. |
Sen olmadan yolunu kaybetti. Onu görebiliyor musun bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد ضلّ سبيله بدونك، وأجهل إن كان بوسعك رؤيته. |
Kalbimin ne kadar daha gücü kaldı bilmiyorum, anlıyor musun? | Open Subtitles | وأجهل أيّ قدر بقي سليمًا من قلبي، أتفهمني؟ |
Ama bu elimdeki tek şans, başka şansım olur mu bilmiyorum o yüzden değerlendirmem gerek. | Open Subtitles | لكنها فرصتي الوحيدة وأجهل إن كانت ستسنح لي أخرى، لذا علي اغتنامها. |
Şu anda bu konuya girebilir miyim, bilmiyorum. | Open Subtitles | وأجهل إن كنت أستطيع البدء بالقراءة الآن. |
Orta Doğu'lu komşum terörist olabilir ve ne yapacağımı bilemiyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن جاري الذي من الشرق الأوسط هو ارهابي وأجهل ماذا يجب أن أفعل |
Sorun şu ki, kendisi şu el yapımı özel oklardan alıyor ve bunları nereden aldığı hakkında en ufak bir fikrim dahi yok. | Open Subtitles | المشكلة أنّه يستخدم هذه السّهام خصّيصة الصنع، وأجهل من أين يجلبهم. |
Benimle konuşmuyor ve nedenini bilmiyorum. | Open Subtitles | -ما من أسرار تبقى مكتومة هنا ترفض التحدث معي وأجهل السبب |