Kadinlarla nasiI konusulacagini bilirim. Sadece konusmamayi seçiyorum. | Open Subtitles | أعرف كيف أتحدث مع النساء وأختار ألا أفعل ذلك |
Lotoya katılmak hoşuma gidiyor ve dokuz yıldan beri aynı rakamları seçiyorum. | Open Subtitles | أستمتع بالإشتراك في اليانصيب وأختار نفس الأرقام منذ 9 سنوات |
Onu haklı çıkarmayacağım. Senin hakkında haklı çıkmayı seçiyorum. | Open Subtitles | ولن أسمح لها بأن تكون مُحقة وأختار أن أكون مُحقاً بشأنك. |
Yarın oraya gidip onlardan 12'sini seçmek zorundayım. | Open Subtitles | سأذهب إلى المحكمة غدا وأختار 12 شخصا منهم |
Sana eş bulmak ya da giysi seçmek için burada değilim. | Open Subtitles | انا لست هنا لأجد لك زوجه وأختار لك الملابس |
Burası biz, burası Florida diye. Haritadan rotayı seçerim. | Open Subtitles | سأنظر فى الخريطة وأختار مساراً |
Ama ben daha zekiyim, daha güçlüyüm ve kendi kıyafetlerimi kendim seçerim. | Open Subtitles | لكن أنا أقوي, اذكي وأختار ملابسي الخاصة |
Onu haklı çıkarmayacağım. Senin hakkında haklı çıkmayı seçiyorum. | Open Subtitles | ولن أسمح لها بأن تكون مُحقة وأختار أن أكون مُحقاً بشأنك. |
Ve bu hikayenin önceki hikayemdeki gibi bir sonla bitmeyeceğine inanmayı seçiyorum. | Open Subtitles | وأختار التصديق بأنّ هذه القصّة ستحظى بنهاية أفضل مِنْ سابقتها |
Ben kötüyüm Elena. Senin için kötüyüm. Ve seni serbest bırakmayı seçiyorum. | Open Subtitles | إنّي شرير يا (إيلينا) ولا أناسبك، وأختار أن أتركك. |
Ben kötüyüm Elena. Senin için kötüyüm. - Ve seni serbest bırakmayı seçiyorum. | Open Subtitles | إنّي شرير يا (إيلينا)، لستُ أناسبك، وأختار أن أتركك. |
"Ben kötü biriyim. Senin için kötüyüm ve seni serbest bırakmayı seçiyorum." | Open Subtitles | "أنا شرير ولا أناسبك، وأختار أن أتركك". |
Ben kötüyüm Elena. Senin için kötüyüm. Ve seni serbest bırakmayı seçiyorum. | Open Subtitles | إنّي شرير يا (إيلينا) ولا أناسبك، وأختار أن أتركك. |
Doğru olan şeyi seçiyorum. | Open Subtitles | وأختار فعل الصواب. |
Çünkü kendi kendime tekrarlamak ve mücevher seçmek için değil, bir anlamda mükemmel bir şey yaratmak için yıllar boyunca, bir sürü mücevher gönderildi. | Open Subtitles | و حرصت أن لا أكرر نفسي وأختار نفس المجوهرات ذلك كله لأحافظ على التمام اللازم |
Bir kütüphaneci olmayı seçmek ve McPherson'da çalışmayı seçmek bu çaresizlik duygusunu bırakıp diğer insanlara yardım etme yollarını aramaktı. | TED | أني أختار أن أكون أمينة مكتبة وأختار أن تكون في ماكفرسون كان هذا أنا أترك الشعور بالعجز وإيجاد الطرق لأكون داعمة للآخرين. |
Havaalanına gidip kendime bir yer seçerim. | Open Subtitles | سأجد مطارًا، وأختار وجهة ما |