"وأختها" - Translation from Arabic to Turkish

• kız kardeşi
• ve ablası
• ve kardeşinin
• ve kızkardeşi
• ve kardeşiyle
• ve kızkardeşini
• ve kardeşi
• yaşındaki kardeşi
• ve kız kardeşiyle

Bugün burada olmanın benim için çok zor olduğunu söylemeden edemeyeceğim. Ama kardeşim Deah, karısı Yusor ve kız kardeşi Razan bana fazla seçenek bırakmadı.
بلا شك، هذا موقع صعب بالنسبة لي أن أكون هنا اليوم لكن أخي ضياء زوجته يُسر وأختها رزان لم يعطوني الكثير من الخيارات

Özellikle de o ve ablası bu kadar bağlanmışlarken.
خصوصا منذ أن أصبحت هي وأختها متعلقتين للغاية

Ve bunu yapmanın en iyi yolu Billie Teyze'nin ve kardeşinin daha fazla gücü olmasına yardım etmek.
وأفضل طريقة للقيام بذالك هو مساعدة الخالة بيلي وأختها للحصول على المزيد من القوى

Yaşlı tefeci kadını ve kızkardeşi Lizaveta'yı bir baltayla öldüren bendim.
أنا الذي قتلت العجوز المرابية وأختها إليزابيث إيفانوفنا

Çünkü o gece, Kelly'yle, kocası ve kardeşiyle tanıştıkları geceydi.
تلك الليلة التي رأت فيها كيلي زوجها وأختها

Anladığım kadarıyla beni, kocakarı ve kızkardeşini öldürmekle itham ediyorsunuz!
إني أرى بوضوح أنك تشتبه فيّ وتنسب إليّ مقتل العجوز وأختها

ve kardeşi Damgalı.
وأختها قطعة كبدها

- 14 yaşındaki Lana Walker ve onun 5 yaşındaki kardeşi Molly gecenin bir yarısı yataklarından alınıp kaçırılmışlar.
- لانا والكر " بعمر 14 , وأختها " مولي " 5 " - كلهما خطف من سريره منتصف اليل

Sanırım Lindsay ve kız kardeşiyle görüştün.
ظننت بأنك ذهبت إلي ( ليندسي ) وأختها

Annesi ve 8 yaşındaki kız kardeşi civarda oturuyor.
والدتها وأختها ذات الثمان أعوام يعيشان بالجوار

Evet, küçük bir şey olsun istedik. Sadece bu odadakiler ve kız kardeşi.
نعم, نريد فعل شيء صغير فقط الأشخاص في هذه الغرفة وأختها

O kaltak ve kız kardeşi hep arkamdan konuşurlardı.
تلك العاهرة وأختها كانوا دائماً يتحدثون خلف ظهري

8 ay evvel Sophie Deveraux ve ablası Jane-Anne her şeylerini kaybetti.
منذ 8 أشهر خسرت (صوفي ديفرو) وأختها (جين - آنّ) كلّ شيء

Annem ve ablası para kazanmaya başlamaları gerektiğini anlamışlar. İkisi de üniversitedeymiş. Küçük kardeşlerinin okulu bitirip işe girmesi için bu şartmış.
أمي وأختها الأكبر منها تأكدتا أنهما بحاجة إلى بدء اكتساب بعض المداخيل-- كانتا في المدرسة-- للتأكيد على أن باقي إخوتهما يمكنهما الدراسة وبدأتا العمل.

Belki de. Anja'nın nişanlısı, Anja'nın ve kardeşinin
ربما قال خطيبها أنها هي وأختها

Rilla Langsford ve kardeşinin hediyelik eşya dükkânı var.
بمتجر الهدايا الصغير الذي تملكه "ريلا لانجسفورد" وأختها الصغيرة...

Yaşlı kadın ve kızkardeşi öldürülmüştü.
لقد قُتلت العجوز وأختها

Alyona İvanovna ve kızkardeşini!
أليونا إيفانوفنا, وأختها

Millet, size birşey söylemek istiyorum çünkü Jasmine ve kardeşi benim için özeldirler.
أيها الجميع ، أنا فقط أريد أن أقول شيء تعرفون بأن (ياسمين )وأختها أنهم مميزون بالنسبة لي

Janet ve 14 yaşındaki kardeşi Margaret'la röportaj yaptım.
"حاورت مؤخرًا (جانيت) وأختها البالغة 14 سنة (مارغريت)"

Evet, Véro ve kız kardeşiyle
مع (فيروني) وأختها.