Erkek ve kız kardeşim ve ben, üçümüz de kendi şirketlerimizi kurduk. | TED | أخي وأختي ، نحن الثلاثة كل مننا يملك شركته الخاصة |
Evet, kalabilirim. Tabii. Fakat ağabeyim ve kız kardeşim de benimle kalacak. | Open Subtitles | نعم، بإمكاني البقاء، ويجب أن يبقى أخي وأختي معي |
Bunu çok önce yapmaları gerekirdi. Kız kardeşimle benim iyiliğimiz için birbirlerine katlandılar. | Open Subtitles | كان عليهم فعل ذلك منذ وقت طويل ولكنهم بقيا معاً من أجلي أنا وأختي شكراَ جزيلاَ |
Ağabeyim, ablam saldırıda çok kişi öldü. | Open Subtitles | أخي وأختي أيضاً أجل، الهجمات الخاطفة قتلت الكثير من الناس |
Ben 5 ve kardeşim de 3 yaşındayken annem öldü ve babam da serbest kaldı. | Open Subtitles | وعندما كنت بعمر الخامسة وأختي كانت بالثالثة أمي توفيت وأبي تحرر من قبضتها عليه |
O gece babam annemi, erkek kardeşimi ve kız kardeşimi öldürdü. | Open Subtitles | كانت الليلة التي قتل بها أبي كلٌ من أمي, أخي وأختي |
Uzun süre önce, ağabeyim ve kız kardeşim gittiler. | Open Subtitles | قبل مضي وقت طويل ، أخي . وأختي قد أختفيا |
Ama annem ve kız kardeşim varken zorlanabilirim. | Open Subtitles | لكن بوجود أمي وأختي هناك ، فسيكون من الصعب فعل هذا |
ve kız kardeşim sana suratını asmayacağına söz verdi. | Open Subtitles | وأختي وعدت بأنها لن تنظر إليك نظراتٍ دنيئة |
Bütün hayatım boyunca bağımlılık ile mücadele ettim ve kız kardeşim ile bundan dolayı aramız açıldı. | Open Subtitles | لقد عانيت من الإدمان طوال حياتي ولقد كنت أنا وأختي على |
O gelinliği giydim, Kız kardeşimle annem üzerime titriyordu. | Open Subtitles | لبستُ ذلك الفستان وأختي وأمي حولي تدللاّني |
Bir dadının yardımına ihtiyacım yok. Kız kardeşimle bu ailenin bir üyesi bile değiliz. | Open Subtitles | أنا وأختي لسنا جزءاً من هذه العائلة حتى، |
Dinleyin, haftaya Çarşamba yapacak daha önemli bir işiniz yoksa Kız kardeşimle birlikte gelenek hâline getirdiğimiz edebiyat toplantısını yapacağız. | Open Subtitles | أسمع , إن لم يكن لديك شيءٌ تفعله في الأربعاء المقبل أنا وأختي سنقيم جلسة أدبية أنه نوعٌ ما كتقليد لدينا |
Annem ve ablam, seninle orada buluşacağımızı düşünüp orayı bozdular. | Open Subtitles | أمي وأختي ظنوا أنني سأقابلك فيها لذا تخلصوا منها |
Şimdi söyle ağabeyim ve ablam hakkındaki çirkin iddialar doğruysa Jamie'nin seni öldürme ihtimali yüksek mi olur yoksa düşük mü? | Open Subtitles | أخبرني لو ان الإدعائات القذره علي أخي وأختي صحيحه |
Kel adamı bir kaplumbağa yahnisinin içinde ağlattım ki sanırım onu ablam yedi. | Open Subtitles | جعلت الأصلع يبكي في يخنة السلحفاة، وأختي تناولتها |
Annem artık hasta değil ve kardeşim hiç doğmamış. | Open Subtitles | والدتي ليست مريضة بعد الآن، وأختي ولدت أبدا. |
"Sevgili Günlük, bugün çok havalıyım, ve kardeşim kafadan çatlak." | Open Subtitles | "مفكرتي الغالية، اليوم أنا مغرور وأختي مجنونة |
Annem, onun da gitmesini istedi ama o annemi ve kız kardeşimi bırakmadı. | Open Subtitles | أرادته أمّي أن يذهب أيضاً ولكنه أبى تركها وأختي |
Emin olduğum bir şey daha var amiriniz beni ve kardeşimi sağ istiyordur. | Open Subtitles | وأنا متأكد من أن مشرفيك يريدونني أنا وأختي على قيد الحياة |
Anneme ve kız kardeşime güvende olduklarını ve onun cehennemde çürümekte olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | أريد إخبار أمّي وأختي بأنّهما بمأمن وبأنّه يتعفّن بالجحيم |
Takımda değildim ya hiçbir şeyde, ama ben ve kızkardeşim bazen gerçeğe yakın maçlar yapardık. | Open Subtitles | لم أكن ضمن الفريق لكننا صورنا أنا وأختي مباريات رائعة |
Sen bu koltuğa oturduktan sonra sen benim babam ve kız kardeşimin ölümüne sebep oldun ve annem için bu büyük bir şok oldu ve benim için mücadele dolu bir yaşam. | Open Subtitles | بعد الجلوس على هذا الكرسي تسببت فى موت أبي وأختي و تسببت فى حالة ذعر لأمي |
kardeşim ve ben her şeyi kontrol ettik. Karar verdik. | Open Subtitles | أنا وأختي تفاهمنا على كل شيء لقد اتفقنا على ذلك |