"وأذهب إلى" - Translation from Arabic to Turkish

    • gideceğim
        
    • giderim
        
    • giderdim
        
    • gitmeliyim
        
    Sonra üniversiteye gideceğim ve sonra bir şeyler inşa edeceğim. Open Subtitles ثم سأعد إلى هنا وأذهب إلى الكلية لأرى ماذا يعرفون ثم سأبني الأشياء
    Sonra üniversiteye gideceğim ve sonra bir şeyler inşa edeceğim. Open Subtitles ثم سأعد إلى هنا وأذهب إلى الكلية لأرى ماذا يعرفون ثم سأبني الأشياء
    Ben birini alıp, o tarafa gideceğim. Open Subtitles سأحصل على واحدة منهما وأذهب إلى هناك يا رجل
    Pekala, teknemi tamir edeceğim ve bir süreliğine Bahamalar'a giderim. Open Subtitles حسنا، سأصلح القارب وأذهب إلى البهاما لفترة
    Ben kıyafetleri kuru temizlemeciye verip taksiyle giderim. Open Subtitles فأنا سأضع هذه الملابس في المصبغة وبعدها سأذهب إلى حفلة عيد الميلاد ومن ثم سأوقف التاكسي وأذهب إلى المنزل
    Bebeğim, eğer şekerimin ağzımı ferahlatmasını isteseydim, üzerlerine diş macunu döker, sonra da üzerinde bir ileri bir geri giderdim, anlıyor musun? Open Subtitles عزيزتي, إذا كنت أريد حلاوتي لإنعاش نفَسي أنا فقط أغمرها في معجون الأسنان وأكلها لأخدع نفسي وأذهب إلى المدينة على هيئة الولد السيء..
    Floransa'da Arno Nehri'ne bakan bir kafeye giderdim. Open Subtitles كنت اخذ اجازة كل سنة وأذهب إلى "فلورنسا". هناك مقهى قرب الأرنو...
    Bu yüzüğü parmağımdan çıkarıp kaleye gitmeliyim. Open Subtitles لابد أن أخلع هذا الخاتم من أصبعي وأذهب إلى القلعة
    Bu yüzden eşyalarımı toplayıp eve mi gitmeliyim? Open Subtitles إذن أيجب أن آخذ أغراضي وأذهب إلى المنزل فقط؟
    Ben İç İşlerinde özel tim isteyip tamirhaneye gideceğim. Open Subtitles وأنا سأصطحبُ فريقاً من الأمن وأذهب إلى محل قطع الغيار.
    Orada bir süre oturup "Nasıl bu kayanın üzerinden kalkıp eve gideceğim? TED و جلست هنالك وقتا غير قليل، أفكر " كيف سأقوم من هذا الحجر وأذهب إلى المنزل."
    Baban olduğumu hatırlatıp yatmaya gideceğim. Open Subtitles أعتقد أنني سأستخدم سلطتي كأب وأذهب إلى السرير. -ألا بأس بذلك؟
    Bir sonraki dolunayda, Gudhem'i terk edeceğim ve Visingsoe kraliçesine gideceğim. Open Subtitles وفي منتصف الشهر القادم سوف أرحل عن"جدهام"... وأذهب إلى الملكه في"فيسنغس"
    Oraya kendi paramla gideceğim. Open Subtitles وأذهب إلى هناك على نفقتي الخاصة.
    Örneğin oradaki kuleye çıkmak istersem yana gidip, ileri giderim ve yukarı çıkarım. Open Subtitles لذا إذا كنت أريد الوصول إلى قمة البرج مثلاً أعلى هناك فسأذهب جانباً، وأذهب للأمام وأذهب إلى أعلى
    Buradan çıkıp gidebilirim, köşede bir kahve içerim, sinemaya giderim, sokakta insanlarla konuşurum. Open Subtitles يمكنني مغادرة هذا المكان، لأحتسي قهوة عند الزاوية، وأذهب إلى السينما، وأتحدث إلى الناس في الشارع.
    Sarah McLachlan'ın şarkılarını açar, dolabına giderdim ve onun bıraktığı kazaklarını koklardım. Open Subtitles كنت أشغل أغاني (سارة مكلاكلان)، وأذهب إلى خزانة ابنتي وأشتم رائحة البلوزات التي تركتها.
    Emekli olup evime gitmeliyim. Open Subtitles يجب أن أتقاعد وأذهب إلى البيت.
    Kariyerimi, hayatımı, arkadaşlarımı bırakıp Endonezya'ya mı gitmeliyim? Open Subtitles هل أتخلى عن مهنتي وحياتي وأصدقائي وممارستي وأذهب إلى (إندونيسيا)؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more