| Nasıl yapılacağı ile alakalı biraz sıradışı üç fikir sunmak istiyorum. | TED | وأريد أن أقدم ثلاث أفكار حدسية قليلاً لكيف يمكن القيام بذلك. |
| ve diğer uzun tanımlayıcı ifadeler ve sana en kısa zamanda dönmek istiyorum, senin için orada olduğumu bilmeni istiyorum. | TED | وسلسلة طويلة من العبارات الوصفية الأخرى، وأريد أن أصل لك بأسرع وقت ممكن، أريدك أن تعلمي أنني سأكون بجوارك دائما. |
| Ben o dünyada yaşamak istiyorum Ve bu tartışmayı hayata geçirmek istiyorum. | TED | أريد أن أحيا في هذا العالم، وأريد أن نتناقش عن هذا الأمر. |
| Aklımda bazı fikirler vardı. Hepimizin bundan haberi olsun istedim. | Open Subtitles | عندي بعض الأفكار ,وأريد أن أتأكد من أننا علي اتفاق |
| Benimle Oval'da öyle bir konuştu ki onu boğmak istedim. | Open Subtitles | أعني، لقد تحدثت مع في المكتب البيضاوي وأريد أن أخنقها. |
| Memnuniyetle şunu da eklemek isterim ki, gözlerimi güzelliğinize dikiyorum da... | Open Subtitles | وأريد أن أضيف ، لم يسبق لي أن رأيت بمثل جمالك |
| Sen kendini savunmak istemiyorsun, benim de protein karışımımı ikiye katlamam lazım. | Open Subtitles | لقد رفضتَ الدفاع عن نفسكَ وأريد أن أضاعف في شرب خليط البروتين |
| Sana bir şey söylemem gerek ve net konuştuğumdan emin olmak zorundayım çünkü belli ki geçmişte net olamamışım. | Open Subtitles | أريد أن اقول لك شيئا، وأريد أن أتأكد من أنني واضحة، لأنه يبدو أنني لم أكن واضحة في الماضي. |
| Belediye başkanlarına, halka, kâr amaçsız ortaklarına yaptıklarından dolayı takdirlerimi iletmek istiyorum. | TED | وأريد أن أثني عليهم.. العمد ومجتمعاتهم وجمعياتهم الخيرية على ما يقومون به. |
| Size mantıksızlık ile ilgili bir örnek vermek istiyorum, size hileden bahsedeceğim. | TED | وأريد أن أعطيكم مثالاً لهذه الأشياء اللاعقلانية، وأريد أن أتحدث عن الغش. |
| Ve onu kadınların içindeki kadar erkeklerin içindekini de yok ettiğimizi söylemek istiyorum. | TED | وأريد أن أقول أننا قد محوناها في الرجال كما هو الحال في النساء |
| Bunu bu akşam burada bulunan herkesin içindeki kız için yapmak istiyorum. | TED | وأريد أن أقرئه اليوم من أجل الفتاه التى بداخل كل منا هنا |
| Ve seni mutfağa doğru giderken görmek istiyorum yoksa kendini sokakta bulacaksın. | Open Subtitles | وأريد أن أراك متجهة إلى المطبخ أو سوف تكون مرمي في الشارع |
| Eric, seni seviyorum ve sonsuza kadar seninle olmak istiyorum. | Open Subtitles | إريك ، أحبك و وأريد أن أكون معك إلى الأبد |
| Bir eve ihtiyacı olan bir bebek bulup, seninle beraber büyütmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعثر على طفل يحتاج إلى منزل، وأريد أن أربّيه معك. |
| Ve sizin ne kadar büyük bir hayranınız olduğumu söylemek istedim. Mizahınıza bayılıyorum. | Open Subtitles | وأريد أن أخبرك أنني معجب بفقراتك الكوميدية |
| Ve sizin ne kadar büyük bir hayranınız olduğumu söylemek istedim. Mizahınıza bayılıyorum. | Open Subtitles | وأريد أن أخبرك أنني معجب بفقراتك الكوميدية |
| Madrit'e geri döndük ve Juanito için randevu ayarlamak istedim. | Open Subtitles | نحن في "مدريد" وأريد أن أعقد معك إتفاقاً بشأن "خوان". |
| Şunu açıkça belirtmek isterim o, iyimserlik eğiliminin oldukça kötü bir örneği, çünkü hakikaten çok yetenekli. | TED | وأريد أن أوضّح بشكل تام أنهُ مثال سيّء تماماً عن الميل للتفائل، لأنه في الحقيقة موهوب بشكل فريد من نوعه. |
| Bunu tüm detayları bilmediğimi söyleyerek başlamak isterim. | TED | وأريد أن أبدأ بقول إني لا أعرف كل التفاصيل. |
| Eğer Sarılı Adamı yenmek istiyorsam, daha hızlı olmam lazım, çok daha hızlı. | Open Subtitles | وأريد أن أكون سريعاً بكثير لو كنت سأقدر على الإطاحة بذو البدلة الصفراء |
| Söylememe gerek bile yok ama bundan hiç kimseye bahsetmeyeceksiniz. | Open Subtitles | وأريد أن اذكر لا يسمح لكم بذكر هذا لأي أحد |
| Yemeklerin acı. İşte bu öpmek yani yemek istediğim acı. | Open Subtitles | الطعام الحار هذا الطعام الذي أريده , وأريد أن أقبله |