Bu bir problem çünkü anneler emzirme sürecinde dakikalar, saatler, günler ve haftalar içinde birçok problemle boğuşabiliyor. | TED | هذه مشكلة، حيث قد تواجه الأمهات العديد من المشاكل خلال دقائق وساعات وأيام وأسابيع الإرضاع. |
Kendi ağırlıklarını elli katını taşırlar, ve bu karışık tünelleri açmak için haftalar boyunca çalışırlar ve... | Open Subtitles | يمكنهم أن يحملو وزنهم 50 مرة, وهم يعملون لأسابيع وأسابيع في بناء هذه الأنفاق الصغيرة والمعقدة. |
Ciddiyim, saatler... günler, haftalar, aylar harcadım! | Open Subtitles | بأمانة قضيت .. ساعات وأيام وأسابيع وشهور وشهور |
Günlerce, haftalarca aramak gerekir. | Open Subtitles | يلزمنا أيام وأسابيع لإيجاد المرجع الصحيح |
Malum mesele ilgisini çekmeye devam edecektir, ve haftalarca bu konuda konuşup duracaktır. | Open Subtitles | موضوع التأكيد سيكون من صالحه وسيكون هذا كل مايتحدث عنه لأسابيع وأسابيع |
Kozmik patlamalar, tipik biçimde arkalarında günler bazen haftalar süren parlak kalıntılar bırakır. | Open Subtitles | فالإنفجارات الكونية عادة ما تـترك خلفها بقايا إضائة والتي تدوم لأيام وأسابيع في بعض الأوقات |
Milyon nüfuslu şehirde, bunun yardımı dokunmaz. Günler, haftalar sürer. | Open Subtitles | ليس هذا ذا نفع كبير بمدينة بها مليون شخص قد يستغرق الأمر أياماً وأسابيع |
İşe yararsa, sağlığına kavuşması günler hatta haftalar sürebilir. | Open Subtitles | إن أعطى العلاج مفعوله، فقد يتطلب أياماً وأسابيع من النقاهة. |
Ama öyle günler vardı ki, hatta haftalar aslında aylar bile. | Open Subtitles | ولكن كانت هناك أيام وأسابيع أشهر في الحقيقة |
Ofis! Günler, haftalar, sorular sorma, defteleri inceleme. | Open Subtitles | مكتب، أيام وأسابيع يطرح الأسئلة ويراجع دفاتر حسابات |
Neden olduğumuz zararı hesaplamanız günler ve haftalar boyu sürecektir fakat ölülerinizi saydıkça... | Open Subtitles | وستمضي أيام وأسابيع قبل أن تتمكنوا من إحصاء الأضرار التي سببناها لكم ولكن بينما تعدون موتاكم، تذكروا... |
Sen ne diyorsun, Ritchie? Bu, haftalar süren bir çalışmanın ürünü, dostum. | Open Subtitles | هذا نتاج أسابيع وأسابيع من العمل يا رجل |
Aklımdan şüphe ettiğim günler ve haftalar oldu. | Open Subtitles | مر أيام وأسابيع شككت في صحتي العقلية |
Özel bölgeler konusunda benim günler ve haftalar boyu deneyimim var. | Open Subtitles | "كان لي ساعات وأيام وأسابيع من الخبرة في منطقة سيدة" |
haftalar boyunca ağlayıp durmuştum. | Open Subtitles | بكيت لأسابيع وأسابيع. |
Uyuyamadım günlerce, haftalarca çalışamadım. | Open Subtitles | لم أستطع النوم لم أستطع التحرك لأيام وأسابيع |
Uzun süren araştırmalarım ve haftalarca testin ardından karaciğerimin günde bir birayı kaldırabileceğini saptadım. | Open Subtitles | بعد بحثٍ شامل وأسابيع من التجربة لقد قررت أن كبدي تستطيع تحمل بيرة واحدة في اليوم |
2 kişi nefretlerini kusmak için haftalarca plan yaptı. | Open Subtitles | هنالك شخصين استغرقوا أيامًا وأسابيع للتخطيط ضدنا. |
Geçen sefer haftalarca beklemiştik ama bu yarın! | Open Subtitles | آخر مرة انتظرنا لأسابيع وأسابيع! ولكن هذا الموعد غدًا! |
Bu savaş, düzmece ve hile işleri haftalarca sürer sanmıştım ama sen bunu 1 günde sonlandırdın. | Open Subtitles | ظننت أنّ الأمر سيأخذ أسابيع وأسابيع مِن المعارك والكرّ والفرّ... لكنّكم فعلتموها في اليوم الأوّل |
Günlerce, haftalarca. | Open Subtitles | طوال أيام, وأسابيع. |