"وأصدقائها" - Translation from Arabic to Turkish

• arkadaşları
• arkadaşlarını
• arkadaşlarıyla
• ve arkadaşlarının
• ve dostları
• arkadaşlarından
• ve arkadaşlarına

Evlenmesi için ailesi, arkadaşları ve hatta işten baskı görmüş ve berbat tercihler yapmaya itilmiş genç kadınlar tanıyorum.
أعرف شابة تتعرض لضغط رهيب من أسرتها وأصدقائها وحتى في عملها لتتزوج، وهن مجبرات على القيام باختيارات فظيعة.

1940 yılında kitapları ve sevgili arkadaşları eşliğinde yalnız öldü.
لقد ماتت وحيدة عام 1940 بصحبة كتبها وأصدقائها الأعزاء.

Amanda'nın üniversitedeki oda arkadaşını aradım. Beyaz Saray'daki arkadaşlarını aradım.
اتصلتُ بشريكة غرفة أماندا في الكلية، وأصدقائها في البيت الأبيض

Ailesini ve arkadaşlarını bile ona karşı sürekli... farklı bakmasına neden olacak bir şey.
شيئًا ربما يجبر عائلتها وأصدقائها على النظر إليها بشكل مختلف إلى الأبد

Evet, annem ve onun kaçık tiyatro okulundan arkadaşlarıyla bir cuma gecesi.
نعم، ليلة الجمعة مع أمّى وأصدقائها غريبى الأطوار من صف المدرسة العليا

Carla ve arkadaşlarının bu aralar giydiklerine inanamazsın.
لن تصدق ما الذي تلبسه ابنتي كارلا وأصدقائها هذه الأيام

Aileleri ve dostları silah ve patlayıcı maddeleri saklarlar... ve "güvenli ev" dediğimiz korunakları sağlarlar.
عائلتها وأصدقائها قاموا بتخبئة الأسلحة والمتفجرات... و أمنوا للمفجرين ما نطلق عليه "الملجأ الآمن"

Annem ve arkadaşlarından saklanmak için daha iyi yerler olmalı.
أبي، لابد من وجود مكان أفضل للإختباء من أمي وأصدقائها

Zoe ve arkadaşlarına bulaşmadığı için çok şanslılar.
زوي وأصدقائها محظوظون جدا لأنّهم لم يصابوا

Eğer saygılarını sunmak istiyorsan haberin olsun, Alice teyzeyle arkadaşları gidiyorlar.
العمة أليس وأصدقائها يغادرون، إذا كنت تريد أن تدفع الجوانب الخاصة بك.

Numaraların çoğu arkadaşları ve aile üyelerine ait.
تم التحقيق مع معضمهم وكانوا من أسرتها وأصدقائها

Onun yaşında arkadaşları, okulu artı bir de boşanma...
في عمرها وأصدقائها ومدرستها زائداَ الطلاق

arkadaşları ve akrabalarıyla nasıl da eğleniyor, şuna bak.
إنظري لها، تحظى بالكثير من التسلية مع عائلتها وأصدقائها

Allison ve arkadaşları festivale yürüyeceklermiş.
أليسون وأصدقائها سيذهبون مشياً إلى المهرجان.

Birkaç fotoğraf var. Bu o ve arkadaşları.
لا لدي بعض الصور لها وأصدقائها

Tanıklar o gece orada kızınızı ve arkadaşlarını gördüklerini söyledi.
يقول الشهود بأنهم رأوا ابنتكِ وأصدقائها يدخلون ذلك المكان تلك الليلة

Kaçmasını anlayabilirim ama aileni ve arkadaşlarını öldüğüne inandırmak?
قد أتفهم أمر هروبها لكن أن تجعل عائلتها وأصدقائها يعتقدوا أنها قد ماتت؟

Ailesini ve arkadaşlarını sıkıştır.
مارس الضغوطات على عائلتها وأصدقائها

Eğer kendini tutabilirsen annem ve arkadaşlarıyla daha uzun süre götürebilirsin.
اذا اردت البقاء كما انت سأشارك انا امي وأصدقائها في هذه الامور

Ama bu, ailesinin ve arkadaşlarının bir gelecek sahibi olmadıkları anlamına gelmiyor, değil mi?
أن عائلتها وأصدقائها لن يكون لهم مستقبل، أليس كذلك؟ أليس كذلك؟

Ailesinden ve arkadaşlarından bulduklarımla konuşmaya çalıştım.
حاولت التحدث مع العديد من أفراد عائلتها وأصدقائها بقدر ما استطعت الوصول لهم

Neden Anne'in ailesine ve arkadaşlarına Wilson'ın fotoğrafını göstermiyorsunuz? Gören birileri olabilir.
لمَ لا تقومان بتعميم صُورة (ويلسون) لعائلة (آن) وأصدقائها وتريا لو رآه أحد في الجوار؟