"وأصرت" - Translation from Arabic to Turkish

    • ısrar etti
        
    Kaçıran kişiyi tespit etti ve hiç övgü almamakta ısrar etti. Open Subtitles ساعدت في تحديد الخاطف وأصرت على عدم أخذ فضل كشفها له
    Tabii aslında o da fotoğrafta olmalıydı ama kamerayı tutacak kimse yoktu ve annen ısrar etti. Open Subtitles كان يجب ان تكون بالصورة ولكن لم يكن هناك احد ليلتقط الصور وأصرت وقتها
    Müşterin o. Dışarıda olduğunu söyledim ama beklemekte ısrar etti. Open Subtitles إنها زبونة، قلت إنك بالخارج وأصرت على الانتظار
    Ama Amerikan hükümeti devreye girdi ve devam etmeleri konusunda ısrar etti çünkü artık barajlar Open Subtitles ولكن الإدارة الأمريكية تدخلت وأصرت على مواصلة العمل لأن السد أصبح الآن جزء رئيسي من
    Müşterin o. Dışarıda olduğunu söyledim ama beklemekte ısrar etti. Open Subtitles إنها زبونة، قلت إنك بالخارج وأصرت على الانتظار
    Karım biraz köfte yaptı ve sana da getirmem için ısrar etti. Open Subtitles مهلا، أعدت زوجتي كرات اللحم وأصرت أن أحمل لك بعضه
    Geri kalanımız kavuran güneşin altında oturup onu beklerken motele mekik dokumakta ısrar etti. Open Subtitles وأصرت على أن تأخذ ذهاباً وإياباً للنزل بينما أنتظرناها جميعاً تحت الشمس الحارقة
    Benimle oy pusulasını tutmakta ısrar etti. TED وأصرت على حمل ورقة الاقتراع معي.
    - Ben de istemiyordum ama senin geleceğini öğrenince geri dönmekte ısrar etti. Open Subtitles - انا لم ارد منها ان .. لكنها عرفت أنكِ ستأتين وأصرت على الحضور
    Maçın ardından biraz daha kalmak için ısrar etti. Open Subtitles وأصرت على البقاء بعد المباراة
    Ve burda olmam için ısrar etti. Open Subtitles وأصرت على أن أكون هنا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more