Yarın Joshua geliyor, ve bende ona çıkma teklifi edecek cesaret yok ona bir mont satacağım ve bunu cebine koyacağım. | Open Subtitles | جوشوا سيأتي، و ما دمت لا أملك الجرأة على طلب الخروج معه لذا سأبيعه معطف وأضع هذه الورقة في جيب المعطف |
Hayır, sadece sütçüyü çıkarıp, yerine polisi koyacağım. | Open Subtitles | لا .. سألغي فقط بائع اللبن وأضع ضابط الشرطة |
Haber arasında oraya inip adamın ön camına onu utandıracak şu notu koyacağım: | Open Subtitles | سوف أسرع إلى هناك وأضع رسالة التهديد هذه على زجاجه |
Eve gidip duş alacağım ve hayali gitarıma birkaç tel takacağım. | Open Subtitles | حسناً،عليّ أن أذهب للمنزل،أغتسل، وأضع بعض الأوتار الجديدة على جيتارى التخيلى |
Kraliyet ailesi kurşuna dizildiği gün, saçımı tarayıp, kravat takacağım. | Open Subtitles | باليوم الذي يمطروا العائلة الملكية بالرصاص، سأمشّط شعري وأضع ربطة عنق. |
Bir ses daha çıkarsa oraya gelir, kafanızı çorbaya sokarım. | Open Subtitles | اذا سمعت صوتاً واحد, سوف أنزل الى هناك وأضع رأسك المُختل في الشوربة |
O bok bu gece ortaya çıkmazsa seni bulup götüne bir levye sokacağım. | Open Subtitles | سوف اعثر عليك وأضع عتلة معدنية بمؤخرتك إن لم تظهر تلك الشحنة الليلة |
Yarın Joshua geliyor, ve bende ona çıkma teklifi edecek cesaret yok ona bir mont satacağım ve bunu cebine koyacağım. | Open Subtitles | جوشوا سيأتي ، و ما دمت لا أملك الجرأة على طلب الخروج معه لذا سأبيعه معطف وأضع هذه الورقة في جيب المعطف |
Akşam yemeği yapacağım ve yüzüğü şampanya bardağının içine koyacağım. | Open Subtitles | سأجهز العشاء وأضع الخاتم في كأس شرابها. |
Finalist iki kapkeki alacağım ve üzerlerine bardak koyacağım. | Open Subtitles | سآخذ آخر كعكتين، وأضع كوبين فوقهما. |
Ben gidip keki buzdolabına koyacağım. | Open Subtitles | سأركض وأضع الكعكة في الثلّاجة |
Bunları odana koyacağım. | Open Subtitles | سأذهب وأضع هذه في غرفتك |
Ve Billie plağını koyacağım. | Open Subtitles | وأضع أغنية من المغنية (بيلي هوليداي) |
Yukarı odama sessizce çıkıp seks-geçirmez kulaklığımı takacağım. | Open Subtitles | كنت سأتسلل إلى أعلى وأضع السماعات الحاجبة لصوت الجنس |
Bir ses daha çıkarsa oraya gelir, kafanızı çorbaya sokarım. | Open Subtitles | اذا سمعت صوتاً واحد, سوف أنزل الى هناك وأضع رأسك المُختل في الشوربة |
Başımı pizza dolabına sokarım, aynı kayak tatili gibi olur! | Open Subtitles | وأضع رأسي بثلاجة البيتزا، وكأنني في إجازة تزلج ثلجي |
Kim olduğunu öğrenirsem, gırtlağına sosis tıkacağım ve kıçına aç köpekler sokacağım. | Open Subtitles | إذا عرفت من تكون فسأضع النقانق في حلقك وأضع كلب جائع في مؤخرتك |
Onun o güzel boynunu kırıp kafasını bir tarafına sokacağım tabii eğer istediğimi almazsam. | Open Subtitles | سأكسر رقبته وأضع رأسه في مؤخرته إذا لم تعطني ما اريده |