Hoş ve sevimli biridir. İyi anlaşabileceğinizi düşünmüştüm. | Open Subtitles | إنها جميلة ولطيفة , وأعتقدت بإمكانكم التعامل بود |
Ve bu şahıs, bilgi verebilmek için parlamentonun bu eylemini kullanarak, Bilgide Özgürlük Eylemini, mahkemeye çıkabildi. ve ben de bunun muhteşem olduğunu düşünmüştüm. | TED | وكان قادراً على الذهاب إالى المحكمة، واستخدام قانون البرلمان، قانون حرية المعلومات، للإفراج عن المعلومات، وأعتقدت أن ذلك كانت ممتازاً. |
Kendimce, bunun bizi birbirimize bağlayacak bir olay olduğunu... içten içe benim için mutlu olacağını.... beni karşısına alıp, nasihat edeceğini, korunmam veya beklemem gerektiğini... ya da sadece annem gibi davranacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | وفي رأسي,فكرت أنها ستكون خبره مشتركه بيني وبين أمي .. وأعتقدت أنها ستصبح سعيده لأجلي أجلستني وأخذت تتحدث عن أخذ الأمان والحذر |
Başımdan atabilirim sandım, ama atamadım. | Open Subtitles | وأعتقدت أنني أستطيع الذهاب ولكني الآن لا أستطيع |
Kapının deliğinden bakıp takım elbiseli iki adam görünce baskına uğradığımı sandım. | Open Subtitles | رأيت شخصين ببدلات وأعتقدت أنها عملية قبض |
Uzun zamandır ailece bir yerlere gitmedik düşündüm de belki sürpriz bir tatil planlarsam... | Open Subtitles | كنا متباعدين منذ زمن كعائلة .... و وأعتقدت بإمكاني حجز أجازة كمفاجأة .. |
Kuzey Afrika ve Sicilya'da patrondun, düşündüm de eşit rütbe, ikimiz için de sorun olabilir. | Open Subtitles | "كنت الرئيس فى شمال "أفريقيـا .... و "سيسلـى" وأعتقدت .. حسناً ربما تكون مشكلة لكل منا |
- Biliyorum ve ciddi olduğumu düşünmüştüm. | Open Subtitles | أعلم, وأعتقدت أنني عنيت ما قلته |
Durumun iyi olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | وأعتقدت أن الموضوع تم إحتوائه |
Angie, kanı bu logodan ayırt edecek bir yol bulur diye düşünmüştüm. Aslında, bulurum, evet. | Open Subtitles | وأعتقدت أنّك قد تملكين طريقة لفصل الشعار من الدماء يا (آنجي). |
Öleceğimi sandım ama havadayken uçuyormuş gibi hissettim. | Open Subtitles | وأعتقدت اني سأموت ولكن عندما قفزت شعرت كاني اطير |
İlk başlarda kontrol edemiyordum. Delireceğimi sandım. | Open Subtitles | في البداية لم أستطع التحكم به وأعتقدت بأنني سأجن |
Harika bir ev tuttuk ve geçen akşam bana teklif edecek sandım ama etmedi | Open Subtitles | سننتقل إلى أفضل شقه وأعتقدت أنه سيعرض على امس ولكنه لم يفعل |
Ama kendimi bildim bileli seninle çok yakın arkadaşız, sandım ki... | Open Subtitles | فعلت ما فعلته لكننا كنا افضل الأصدقاء منذ زمن بعيد جداً , وأعتقدت |
Onu arabaya koydu. Hastaneye gidiyor sandım. | Open Subtitles | وضعها في السيارة وأعتقدت بأنه في طريقة لمستشفي |
Kuzey Afrika ve Sicilya'da patrondun, düşündüm de eşit rütbe ikimiz için de sorun olabilir. | Open Subtitles | "كنت الرئيس فى شمال "أفريقيـا .... و "سيسلـى" وأعتقدت .. حسناً ربما تكون مشكلة لكل منا |
düşündüm de, biliyorsun... | Open Subtitles | رجل ألماني طيب، وأعتقدت.. |