Ve biliyorum geç oldu, Ve gürültü yaptık, ve çocuklar uyuyor. | Open Subtitles | وأنا أعرف بأن الوقت أصبح متأخرا كان صوتنا عالياً والأطفال نائمون |
Burada yalnız olduğumuzu sanmıyorum, Ve biliyorum ki siz de böyle düşünüyorsunuz. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد نحن لوحده هنا، وأنا أعرف بعضكم يعتقد نفس الطريق. |
Seni tanıyorum. Az domuz değilsin. | Open Subtitles | وأنا أعرف أنك ستستولين عليه كله أليس كذلك؟ |
- Neden söylediğinizi de biliyorum. - Söyledim çünkü doğru. | Open Subtitles | وأنا أعرف سبب ما قلتيه قلت ذلك لأنها الحقيقة |
Her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğunu biliyorum ve gövdemi baştan aşağıya geçen bu yaranın bir depremin kalıntıları olduğunu. | TED | وأنا أعرف أن كل شيء متصل، والندب التي إمتد على طول الجذع من بلدي هي من علامات وقوع الزلزال. |
Şaraplıkta tam olarak kaç şişe olduğunu da biliyorum: 23. | Open Subtitles | وأنا أعرف بالضبط كم عدد الزجاجات الموجودة فى رف الخمور,23 زجاجة |
Kaz kazdır ana, ne ödeyeceğimi ben bilirim. | Open Subtitles | ما الإوزة سوى إوزّة يا أماه وأنا أعرف ماذا أشتري |
Ve biliyorum çünkü bir zamanlar biz çok yakındık. | Open Subtitles | وأنا أعرف ذلك لأننا كنا في يوم ما قريبين من بعضنا |
Ve biliyorum ki, o araba seni istediğin yere götürür. | Open Subtitles | وأنا أعرف بأنّ سأعطيها لك عندما تريدين الرحيل |
Ve biliyorum ki, eğer buna devam edersek, seksi, duygularımdan ayıramayacağım, ve tekrar bir çift olacağız. | Open Subtitles | وأنا أعرف نفسي إذا استمررنا في فعل هذا فلن أتمكن من التفريق بين الجنس وبين مشاعري وسينتهي الأمر بأن نصبح حبيبين مجدداً |
Artık yedinci sınıftasınız Ve biliyorum ki, bundan daha iyisini yapabilirsiniz. | Open Subtitles | أنتم كلّكم في الدرجة السابعة الآن وأنا أعرف بأنّه يمكنكم أن تفعلوا أحسن من هذا. |
Bunun olduğu için üzgünüm Ve biliyorum ki Lori beni asla affetmeyecek. | Open Subtitles | انا حقا آسفة لما حصل وأنا أعرف بأن لوري لن تغفر لي أبدا |
Bu da bir şey , bukadar sıkı çalıştığınız Ve biliyorum ki bu her zaman istediğiniz şey . | Open Subtitles | هذا ما كنتما تعملان بجدّ له وأنا أعرف أن هذا ما أردتماه دائماً |
Ve şimdi ben de sizi tanıyorum. | Open Subtitles | أنتم تعرفون من أنتم وأنا أعرف أيضا من أنتم |
Yedi haftadır bu gemideyim, ve çoğunuzu tanıyorum. | Open Subtitles | كنت على المركب سبعة أسابيع الآن، وأنا أعرف أغلب الرجال. |
Burada hiçbir yetkisi yok ve ben Anna'yı herkesten iyi tanıyorum. | Open Subtitles | هو ليس له سلطة هنا، وأنا أعرف آنا أفضل من أي واحد. |
Sebebini de biliyorum. Sınıf arkadaşlarına alay konusu olmamak için başını aşağıda tutuyorsun. | Open Subtitles | وأنا أعرف السبب، فالبقاء في الظل يجنبك سخرية زملائك في الفصل |
Ölmek veya köle olmak istemediğimi de biliyorum. | Open Subtitles | وأنا أعرف أيضا أنى لا أريد الموت أو اكون عبدة |
Aramızda bir şey var biliyorum ve benden nefret ediyorsun ama medeni davran, en azından yemek bitene kadar eve dönerken Menendez gibi davranabilirsin. | Open Subtitles | أسمعي .. أنا أعرف بأنه سيكون شيء هنا وأنا أعرف أنك تكرهينني لكن كوني لطيفة.. |
Memelerinin gevşekliğinden ve diğer belirtilerden bakire olmadığını da biliyorum. | Open Subtitles | وأنا أعرف بأنها ليست عذراء بسبب رخاوة ثدييها و غيرهما من العلامات |
Korkmak ne demek en iyi ben bilirim. | Open Subtitles | وأنا أعرف ما هو عليه أن يكون خائفا أفضل من أي شخص آخر. |
Kartviziti olan ve yaptığı iş makatını rahatlatmak olan adamlar bilirim ben. | Open Subtitles | أجل، وأنا أعرف رجلاً لديه بطاقات أعمال، و"عمله" إسترخاء شرجك |
Irkçı bir hakaret gibi geldiğini biliyorum çünkü ileride büyük ihtimalle pirinci çok sevecek ama o şekilde söylemek istemedim. | Open Subtitles | وأنا أعرف أن هذا يبدو كلامًا عنصريًا لأننا بيض وهي على ما يبدو تحب الرز لكنني لم أقصد تلك الطريقة |