"وأنا في" - Translation from Arabic to Turkish

    • ben de
        
    • ve ben
        
    • yaşındayken
        
    • yaşımdayken
        
    • yaşında
        
    • ben bir
        
    • kendimi
        
    • 'dayım
        
    Önemli değil. Yani, onlar kavga ediyor onlar sevişiyor. ben de kalabalığın içindeyim. Open Subtitles لا بأس, أقصد, هؤلاء يتشاجرون و هؤلاء يتحابون, وأنا في حديقة الحيوان معك
    ben de Kampala'dayım ve para kazanan benim. TED وأنا في مدينة كمبالا وأنا صاحب دخل متواضع.
    Sıkıntılarımızdan kurtulmak için gerekçelerimiz vardı ve ben çok sıkıntılıyım. Open Subtitles نحــن لـدّينــا سـبـب للهـرب مـن ضـِيقنــا وأنا في ضيق شــديد
    Simdi beni tekrar goruyor ve ben kizgin eski kiz arkadasimla lise partisindeyim. Open Subtitles والآن هي تراني مجدداً ، وأنا في حفلة للثانوية مع صديقة قديمة غاضبة
    Ben 10 yaşındayken babamın öldüğünü söylemiştim ya. Aslında ölmedi. Open Subtitles أخبرتك أن أبي مات وأنا في العاشرة، هو لم يمت
    21 yaşımdayken, "Biz, İtalyanlar iyi insanlarız ve Afrikada gayet iyi işler yapıyoruz." TED كنت أظن، وأنا في سن الواحد والعشرين، أننا، نحن الايطاليون، أهل خير وأناس طيبون وأننا نقوم بعمل جيد في أفريقيا
    14 yaşında garajdan çevirme bir laboratuvarda çalışırken bir sürü kısıtlamam vardı. TED كوني أعمل وأنا في الرابعة عشرة من عمري من مرآبي الذي تحول إلى مختبر، كان لدي الكثير من القيود.
    Bir keresinde evde televizyon izliyordum, eşim de çocukları yatırıyordu ben de bir televizyon programı izliyordum. TED وفي ذات مرة وأنا في البيت أشاهد التلفاز حينما كانت زوجتي تضع طفلنا في سريره وكنت أشاهد برنامجًا تلفزيونيًا.
    Annem bizi terk ettiğinde, sen iki ben de altı yaşındaydım. Open Subtitles عندما كنت في الثانية وأنا في السادسة قررت أمنا الرحيل
    Babanız evde olacak ve ben de alışverişte. Open Subtitles ،عندما يكون والدكما في المنزل وأنا في الخارج أتسّوق
    ben de hastaneye gidiyorum, isterseniz bırakayım. Open Subtitles نظرة وأنا في الطريق إلى المستشفى إذا كنت ترغب في ركوب
    -Bilmiyorum. O bir çocuk gibi ben de sürekli dırdır ediyorum. Open Subtitles ومن كأنه هو طفل وأنا في نهاية المطاف المزعجة له في كل وقت.
    Sen kanepede, ve ben yatakta. Bu garip görünür. Open Subtitles أنت على الأريكةِ، وأنا في السريرِ يَبْدو شاذّاً.
    Chris, sen ve ben başından beri bu işin içindeyiz. Open Subtitles لقد كنت أنت وأنا في هذا الأمر من البداية
    Annem, daha ben 10 yaşındayken gecenin bir yarısında komünistler tarafından alınmıştı evimizden. Open Subtitles والدتي أخذها الشيوعيون من المنزل في منتصف الليل، وأنا في العاشرة من عمري.
    Senin yaşındayken, biri de bana bu kadar gıcıklık etmiş olsaydı. Open Subtitles لو كان لديّ شخص يعاملني بهذه الوضاعة وأنا في مثل عمركِ
    6 yaşımdayken bizi terk etti. Küçük çapta bir suçluydu. Open Subtitles أُلقي القبض عليه وأنا في السادسة، كان مجرم صغير
    8 yaşımdayken sağır kuzenim bir yıl bizimle beraber kaldı. Open Subtitles وأنا في الثامنة، كان لديّ قريباً أصماً عاش معنا لمدة سنة
    Bu benim, 5 yaşında, hastanenin karşısındayım. TED هذه انا أمام تلك المستشفى وأنا في الخامسة
    Senle ben bir tarafta, Morgan ile Axl diğer tarafta. Open Subtitles أنت وأنا في جهة ومروقان وأكسل في الجهة الآخرى .
    Oyun merdiveninden düştüm. Uyandığımda, kendimi burada buldum. Open Subtitles سقطت وأنا في الملاهي ووجدت نفسي هنا عندما استيقظت.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more