Ama seni uyarmalıyım, gıdıklamaya tolerans veremem. | Open Subtitles | لكن يجب أريد أن أقول لكم، وأنا لا يمكن أن تتسامح مع الإبر أو دغدغة. |
Burası ordu değil ve ben de koltuk değneklerini bırakman için emir veremem. | Open Subtitles | حسنا، هذا ليس الجيش، وأنا لا يمكن أن أطلب منك قبالة العكازات. |
Harper, kasabadaki herkesi tehlikeye atmana izin veremem. | Open Subtitles | هاربر، وأنا لا يمكن أن تسمح لك وضع الجميع في خطر. |
notlarımı yazdığım kağıdı kaybettim ve şalgam mı havuç mu almam gerektiğini hatırlayamadım, ikisini de aldım. | Open Subtitles | فقدت انزلاق أن أنا جعلت الملاحظات على وأنا لا يمكن أن تذكر ما إذا كان هناك اللفت أو الجزر، حتى حصلت على حد سواء. |
Yarın evleniyorsunuz ve sizin adınıza daha fazla heyecanlanamazdım. | Open Subtitles | يا رفاق المقدمين على الزواج، وأنا لا يمكن أن يكون أكثر بالإثارة. |
Biraz kolay para kazanma şansı yakaladım ve işler boka sardı diye ölümünün sorumlusu ben olamam. | Open Subtitles | حسنا ؟ , وأنا لا يمكن أن أكون مسئولاً عن موتها ليس من أجل الفرصة لكسب بعض الأموال السهله |
Dahil olamam bunlara ben | Open Subtitles | أنا أعمل لي , وأنا لا يمكن أن اتورط , لا بد لي من العمل هذا ما يأتي في المقام الأول |
Yardım etmeme izin vermezsen yardım edemem Seth. | Open Subtitles | سيث، وأنا لا يمكن أن تساعدك إذا كنت لن تدع لي. |
Teğmen, Yardım edemem ama beni beni dinliyor olduğunu fark edince, hem rahatsız edici hem de cesaret verici buluyorum. | Open Subtitles | ملازم أول ، وأنا لا يمكن أن تساعد ولكن إشعار ان كنت فعلا الاستماع لي ، التي أجد كلا مشجعة و مثيرة للقلق. |
- Bundan kurtulmalarına izin veremem. | Open Subtitles | وأنا لا يمكن أن تسمح لهم الابتعاد مع ذلك. |
Lütfen, bunu ona veremem. | Open Subtitles | الرجاء، وأنا لا يمكن أن تعطيه لها. |
Buna izin veremem. | Open Subtitles | وأنا لا يمكن أن أسمح بحدوث ذلك |
Buna izin veremem. | Open Subtitles | وأنا لا يمكن أن اسمح بذلك. |
Ben buna izin veremem. | Open Subtitles | وأنا لا يمكن أن أدع ذلك يحدث |
Aptal bir işti. ve sizden ayrılmaya dayanamadım. | Open Subtitles | كانت مهمة غبية، وأنا لا يمكن أن يقف ويترك لك. |
Senin herşeyin olmalıydı ve benimse hiçbir şeyim. | Open Subtitles | هل كان لديك كل شيء، وأنا لا يمكن أن يكون أي شيء. |
Evet, ama teknik olarak, bir şeyler almadığım sürece avukatın olamam. | Open Subtitles | نعم، لكن من الناحية الفنية، وأنا لا يمكن أن اكون محاميك إلا إذا جمعت الرسوم. |
Kararlarına saygı duyuyorum ama herkes adına bunu bildiren ben olamam. | Open Subtitles | أنا أحترم قرارهم ... ... ولكن في كل ضمير، وأنا لا يمكن أن تكون واحدة للقيام بها. |
Panzehri hemen içeri soksanız iyi edersiniz çünkü Happy bayıldı ve ona yardım edemem. | Open Subtitles | أفضل الحصول على ترياق في الآن لأسفل سعيد ل وأنا لا يمكن أن يساعدها. |
Bak, Fin. Seni buna ikna edemem. | Open Subtitles | نظرة، فنلندا، وأنا لا يمكن أن تحصل في هذا. |