"وأنا مستعد" - Translation from Arabic to Turkish

    • hazırım
        
    Seksi arkadaşım ve ben bizi Alderaan'a götürecek bir gemi arıyoruz ve çok para ödemeye hazırım. Open Subtitles مرحباً .. أنا وصديقي المثير نبحث عن سفينة تأخذنا لـ كوكب ألدران وأنا مستعد لـ دفع أموال طائلة
    Oldukça çok şey ve bildiklerimi sizinle paylaşmaya hazırım, Dünyada mülteci olmak koşuluyla. Open Subtitles على نحو تام , وأنا مستعد لإخباركم كل شيء أعرفه مقابل , لجوئي للأرض,
    Araştırma uğruna en değerli şeylerimi feda etmeye hazırım. Open Subtitles وأنا مستعد بالتضحية بالاشياء الاغلي لديّ في سبيل سعيي لذلك
    Ben bu işin yürümesini istiyorum ve bunun için her şeyi yapmaya hazırım. Open Subtitles انا اريد حقا لهذه العلاقة الاستمرار وأنا مستعد لفعل اي شي من اجل ذلك ..
    Bu hayattaki tüm varlığım, tüm benliğim ve tüm umudumla, buna tutunmaya hazırım. Open Subtitles كل ما لدي، ذلك كل ما آمل في هذه الحياة وأنا مستعد للمخاطرة من أجله
    Çünkü, bütün hayatım, son sekiz yıldır bildiğim her şey sona erebilir ve ben de, en iyisi buysa bununla yüzleşmeye hazırım. Open Subtitles كل حياتى ، كل ما عرفته فى حياتى. فى الثمان سنوات الماضية قد ينتهى. وأنا مستعد لمواجهة هذا.
    Ama bana artık tüketicilikten gına geldi ve yapmaya hazırım. Open Subtitles من الآن فصاعداً، أتوقف عن الإستهلاك وأنا مستعد للصناعة
    Federal ajanlara saldırdım. Çok daha kötüsünü yapmaya hazırım. Open Subtitles لقد اعتديت على عملاء فيدراليين وأنا مستعد لفعل أكثر من ذلك
    Eğer sen de istersen ben, daha ciddi bir ilişki için hazırım. Open Subtitles وأنا مستعد لشيء أكثر جدية، إذا كنت مستعدة.
    Gerekirse ABD savcılığına gitmeye hazırım. Open Subtitles وأنا مستعد للذهاب إلى المكتب المُدعي العام الأمريكي إذا لزم الأمر
    Bazen haklı olduğunu itiraf etmeye bile hazırım. Open Subtitles وأنا مستعد أيضاً أن أعترف أنك محق بعض الأحيان
    İşim bitti ve gitmeye hazırım Beni zorlama Open Subtitles عملي انتهى وأنا مستعد للذهاب لذا لا ترغمني
    Ama epeydir kendimi bayağı dengeli hissediyorum ve topluma katkıda bulunmaya gerçekten hazırım. Open Subtitles ولكن أشعر بأني متزن منذ مدة وأنا مستعد لأن أتبرع لمجتمعي
    Zeki, kibar ve ben gerçek bir ilişkiye hazırım. Open Subtitles أنها ذكية وأنيقة وأنا مستعد لعلاقة حقيقية هذا يمكن أن يكون شيئاً مميزاً
    Federal ajanlara saldırdım. Çok daha kötüsünü yapmaya hazırım. Open Subtitles لقد اعتديت على عملاء فيدراليين وأنا مستعد لفعل أكثر من ذلك
    Nihayet sigarayı bıraktım ve normal halime dönmeye hazırım! Open Subtitles أقلعت عن التدخين أخيرا وأنا مستعد للعودة طبيعيا
    Sen bunu görene kadar ben de beklemeye hazırım. Open Subtitles وأنا مستعد للأنتضار حتى ترين الامر أيضاً.
    Fidye ödemeye hazırım ama eve dönüş yolu kralınızın birlikleri tarafından kontrol edilen uzakta bir dağda. Open Subtitles وأنا مستعد لدفع الفديه,لكن طريقه الوحيد للوطن عن طريق ممر جبلي تتحكم به قوات الملك.
    Bu kalede doğdum ve uğrunda ölmeye hazırım. Open Subtitles ولدت في هذا القلعة وأنا مستعد للموت في ذلك.
    Güneş kalbimde Ve sevmeye hazırım Open Subtitles الشمس تدفئ قلبي وأنا مستعد للحب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more