Güzel bayanla konuştum, ve ona söylediğim efendim... bu olanlar korkunçtu... ve üzgünüm. | Open Subtitles | تحدثت إلى زوجتك الطيبة وقلت لها أن الذي حدث كان رهيباً وأنّي آسف |
Güzel bayanla konuştum, ve ona söylediğim efendim... bu olanlar korkunçtu... ve üzgünüm. | Open Subtitles | تحدثت إلى زوجتك الطيبة وقلت لها أن الذي حدث كان رهيباً وأنّي آسف |
Hoş olduğumu düşündüğünü, seni sevdiğimi ve asla geriye dönmek istemediğimi. | Open Subtitles | أنّك تصدق أني لطيفة، وأنّي أحبك ولن أتغيّر للسابق |
İtirafta bulunmamı istiyorlardı, babam ve diğer doktorların belli başlı hastaları yanlış tedavi ettiğini gösteren bazı gerçeklerin varlığından haberdar olduğuma dair bir ifade istiyorlardı. | Open Subtitles | أرادوا مني الإدلاء بإعتراف إدلاء إفادة بأنّي أملك معلومات وأنّي لست مستهجنًا بعض الحقائق |
Her zaman yukarda bir yerde kaybolduğunu, belki pilotluğu öğrendikten sonra onu bulabileceğimi ve eve götürebileceğimi düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدتُ، اعتقدتُ لربّما أنّها ضائعة في مكان ما هناك وأنّي إذا تعلّمتُ الطّيران فيمكنني فيمكنني أن أجدها وأعيدها للبيت. |
bak,burda bulunmaya hakkım yok diye konuşmaya başlayacağım, ve büyük olasılıkla seni bulabilmek için bir kaç kanunu çiğnemiş olacağım, ama yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | سأبدأ بالقول بأنّي ليس من حقي التواجد هنا وأنّي كسرت عدة قوانين لأجدك فحسب لكنّي أحتاج مساعدتك |
ve şimdi anlıyorum. Aç gözlü, karamsar oldum, seni hayal kırıklığına uğrattım, ...kendimi hayal kırıklığına uğrattım. | Open Subtitles | وأعي الآن أنّي كنتُ جشعاً مُستهتراً بالاِجرامِ، وأنّي خذلتكَ. |
Geleceği göremem, tüm gördüğüm içindeki büyük şaşkınlık ve bana senin için bir şans vermen. | Open Subtitles | أنا لا أرى المستقبل كل ما أراه أنَّكَ هو أنَّكَ متشابك من الداخل وأنّي أجرب فرصي معك |
Peki babamın bir dükkanda el işi satarak geçindiğini annem ve kardeşimle birlikte de dükkanın üst katında yaşadığımızı söylesem? | Open Subtitles | ماذا لو قلتُ لكَ أن والدي كان يبيع أربطة الأحذية على الجسر الطويل... وأنّي وأخي وأمي عشنا معه فوق ورشته؟ |
4 yıldır gözlerini açmanı bekledim burada olduğumu ve arkadaştan fazlası olduğumu görmeni bekledim. | Open Subtitles | أربع سنواتٍ في انتظاركِ لتفتحي عينيكِ وتري أنّي هنا وأنّي أكثر مِن مُجرّد شريك. |
ve ben de buradaki işlerimi iyi ve sadakatle yerine yetireceğim. | Open Subtitles | وأنّي سأؤدّي بأمانة واجبات المكتب، لذا فليُعينني الرب. |
Onu hiçbir zaman istemeyeceğimi bilmeniz gerek ve artık bunu konuşmaktan bıktım. Yani... | Open Subtitles | أريدكما أن تعلما أنّي لن أتناوله وأنّي فرغت من الحديث حياله |
Yalnızca ilgilendiğini ve incelemek istediğini söyle. | Open Subtitles | فقط أخبريه أنّي مهتم وأنّي أريد تحقق الأمر |
Yeni asistanınız olduğumu söyledim ve siz onu ziyaret edinceye kadar onu bir motele yerleştirdim. | Open Subtitles | شرحتُ لها أنّي مُساعدك الجديد وأنّي أريدها أن تبقى في فندق حتى تقوم أنت بزيارتها. |
Çünkü çatıyı tamir ederim dedim ve seve seve yaparım. | Open Subtitles | لأنّي أخبرتهم أنّي سأصلح السقف، وأنّي أود فعل ذلك |
Evet ama ben sadece senin seçim yapmanı kolaylaştırmaya ve güçlü olanın ben olduğumu, lanetini yapması gerekenin ben olduğumu göstermeye çalışıyordum. | Open Subtitles | لكنْ كنتُ أحاول أنْ أسهّل قرارك وأريكَ أنّي أكثر قوّة وأنّي أنا التي سألقي لعنتك |
Seni her zaman seveceğime söz veriyorum. Bu hayatta, iyi günde ve kötü günde her zaman yanında olacağım. | Open Subtitles | أعدك أنّي سأحبّك، وأنّي سأكون صديقتك، وشريكتك في الجريمة والحياة، دوماً. |
Bunun farkındayım ve çok üzgünüm, ama size birkaç mesaj bıraktım. | Open Subtitles | أنا على علمٍ بذلك، وأنّي آسفة للغاية، لكنّي تركتُ لك عدّة رسائل. |
Şehrin bana sırt çevireceğini ve yalnız öleceğimi söylemişti. | Open Subtitles | قال أن المدينة ستنقلب عليّ وأنّي سأموت وحيدًا. |
Ona annemin yaptıklarının üzerimde bir etkisi olmadığını ve eğlenceye devam etmek istediğimi söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأنبئها أن محادثتي مع أمي لم تؤثّر عليّ وأنّي أودّ متابعة الاحتفال. |