"وإخباره" - Translation from Arabic to Turkish

    • ona
        
    Birinin karşısına oturup ona öleceğini söyleyemem. Open Subtitles لا يمكنني الجلوس في مواجهة شخص وإخباره انه يحتضر
    Kira'nın mesajlarını beklemek yerine, gidip ona durumunu anlatmalısın. Open Subtitles بدلاً من الانتظار لرسائله ينبغي عليك الذهاب إليه وإخباره بشروطك
    Atkını evde unutmuş olabilirsin ona üzerine sadece "çaresizlik dolu bir bakış" giydiğini söylersin. Open Subtitles كان بإمكانك ترك الوشاح في البيت وإخباره أنك سترتدين مظهر اليأس
    Ve ona açılıp hakkında her şeyi anlatmama çok memnun olur. Open Subtitles وهو لايحب شيئا أكثر من فتح قلبي له وإخباره كل شيء عنك
    Karşısına oturup ona gelecekteki üvey annesinin bir katil olduğunu mu söyleyeyim? Open Subtitles هل تتوقعين منّي إجلاسه وإخباره أن زوجة أبيه المستقبلية، قاتلة مُدربة؟
    Özür dileyip ona sarılmaya çalıştığımı hatırlıyorum ve beni iteliyordu, o kadar sert itti ki pencereden dışarı düştüm. Open Subtitles أتذكر أني حاولت معناقته وإخباره أني آسف لكنه حاول دفعي، وقام بدفعي بقوة
    Cole'u bulup ona olanları anlat bak bakalım bu gölge hakkında bir şeyler biliyor mu? Open Subtitles اسمعي، عليكِ إيجاد "كول" وإخباره بما حدث لنرى إن كان يعرف شيئاً عن الظل، مفهوم؟
    Artık burada olduğunu bildiğine göre, adamın yanına gidip, ona fikrini değiştirdiğini... Open Subtitles حسناً، الآن بعد أن تعرف أين هو ...يمكنك الذهاب إليه وإخباره
    Özür dileyip ona sarılmaya çalıştım. Open Subtitles حاولت معانقته, وإخباره أنني آسف.
    Ama Andre'yi hemen arayıp ona bir değişiklik yaptığını söyle. Open Subtitles عليك الإتصال بـ(آندريه) الآن وإخباره أنك تود القيام بتغيير
    Söylemekle ona ödeme yapman aynı şey değil Soph. Open Subtitles أجل، الدفع له وإخباره ليسا أمرين متشابهين، (صوف).
    Eminim Bay Escher'in ile konuşup ona benim iyi adamlardan biri olduğumu bildiğini söyleyebilirsin değil mi? Open Subtitles إني متأكد أنه يمكنك التحدث مع السيد (إيشر)... وإخباره أنني من الأخيار، أليس كذلك؟
    Siz nişanlıyken New York'a gelip Harvey Specter'la yatıp kendinizi ona sevdirmeye çalışıp hayır cevabını aldığınız doğru mu? Open Subtitles هل قمتِ فعلاً بينما كنتِ مرتبطة (بالإتيان إلى نيويورك وضاجعتي (هارفي سبيكتر في محاولةٍ للتقرب منه وإخباره بحقيقة مشاعركِ تجاهه وهو قد قام برفضكِ ؟
    Sakın ona söyleyeyim deme. Open Subtitles إيّاك وإخباره

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more