Beni zorlama, kaslı karın, yoksa bir tane daha pastırmalı peynirli çöreği götürürüm. | Open Subtitles | لا تدفعني، يا صاحب عضلات البطن، وإلاّ فإنّي سآكل كعكة مُسحطة جبنيّة أخرى بلحم الخنزير. |
Ama plaka doğru çıksa iyi olur yoksa gelirim buraya kaldığım yerden devam ederim. | Open Subtitles | لكن من الأفضل أن تثبت تلك اللوحة، وإلاّ فإنّي سأعود وأعيد تدويرك. |
Ama plaka doğru çıksa iyi olur... ..yoksa gelirim buraya kaldığım yerden devam ederim. | Open Subtitles | لكن من الأفضل أن تثبت تلك اللوحة، وإلاّ فإنّي سأعود وأعيد تدويرك. |
Kimse kıpırdamasın yoksa kafasında delik açarım. | Open Subtitles | لا يتحرّكنّ أحد وإلاّ فإنّي سأضع ثقباً في رأسه. |
Ortağını işe yeniden sok yoksa olağanüstü yönetim kurulu toplantısı düzenleyeceğim. | Open Subtitles | فلتُرجع شريكك إلى صوابه، وإلاّ فإنّي سأطلب إجتماعاً طارئاً للمجلس. |
Biri çıkmış demek ki. yoksa ben burada olmazdım. | Open Subtitles | حسناً، شخص ما إعتقد ذلك، وإلاّ فإنّي لمْ أكن لأكون هنا. |
yoksa bu dosyayı tekrar açacağım. | Open Subtitles | وإلاّ فإنّي سأعيد فتح القضيّة |
Lütfen, bu şehirden gitmem gerekiyor yoksa işim bitik. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} أرجوك، عليّ الخروج من المدينة، وإلاّ فإنّي ميّت لا محالة. |
Teslim ol yoksa oğlunu öldürürüm. | Open Subtitles | سلّم نفسك... وإلاّ فإنّي سأقتله. |
Silahlarınızı indirin yoksa yemin ederim... | Open Subtitles | ارمِ المُسدّس وإلاّ فإنّي أقسم أنّي... |
Sly, beni buradan çıkartmak zorundasın yoksa boğulacağım! | Open Subtitles | (سلاي)، يجب عليك إخراجي من هُنا وإلاّ فإنّي سأغرق! |
Defol yoksa... | Open Subtitles | اخرج، وإلاّ فإنّي... |