Bunu sorduğun zaman öpüşmeyi kastetmiyordun ve bunu Sen de biliyorsun. | Open Subtitles | حينما سألتِني ذلك، لم تكوني تسألين عن قُبلةٍ، وإنّك لتعلمين ذلك. |
Bunu sorduğun zaman öpüşmeyi kastetmiyordun ve bunu Sen de biliyorsun. | Open Subtitles | حينما سألتِني ذلك، لم تكوني تسألين عن قُبلةٍ، وإنّك لتعلمين ذلك. |
Bunu sorduğun zaman öpüşmeyi kastetmiyordun ve bunu Sen de biliyorsun. | Open Subtitles | حينما سألتِني ذلك، لم تكوني تسألين عن قُبلةٍ، وإنّك لتعلمين ذلك. |
Ama dünya tehlikeli bir yer. Ve sen onu koruyabilmek için çok fazla meşgulsün. | Open Subtitles | إلّا أن العالم مكان تحفُّه المخاطر، وإنّك ملهيّ جدًّا عن حمايتها. |
Beni buluyorsun, iki adamımı öldürüyorsun ve bunu boş verip geçmeyeceğimi bilecek kadar akıllısın. | Open Subtitles | وإنّك ذكي كفاية لتعلم أنّي لن أمرر هذا مرور الكرام. |
Haklısın. Bu gece gerçekten faciaydı. Sen de kesinlikle alkoliğin birisin. | Open Subtitles | إنّك محقّ، الليلة كانت كارثيّة بمعنى الكلمة، وإنّك قطعًا مدمن خمر. |
Ve Sen de bana incinmemeyi öğretebilecek birine benziyorsun. | Open Subtitles | وإنّك تبدو كأحد بوسعه تعليمي أن أتفادى ذلك. |
Çünkü kızımın hayatı buna bağlı. Benim kızımı sevdiğim kadar Sen de kızını seviyorsun. | Open Subtitles | لأن حياة ابنتي مرهونة بذلك، وإنّك تحبّ ابنتك كما أحبّ ابنتي. |
Onu durdurmanın tek bir yolu var, Sen de biliyorsun. | Open Subtitles | القضاة هناك طريقة واحدة لمنعه وإنّك تدري ما هي |
Beni şu an yanınızda tutuyor ki sonradan öldürebilsin, Sen de farkındasın. | Open Subtitles | السبب الأوحَد للإبقاء عليّ الآن هو قتلي، وإنّك تعلم ذلك. |
Seni seviyor, bundan eminim, Sen de onu seviyorsun. | Open Subtitles | إنّي متأكد مِن أنّها تحبّك، وإنّك تبادلها الحب. |
Evet Sen de bu sıkıntının içerisinde hâlâ şüphelisin. | Open Subtitles | أجل، وإنّك ماتزال شخص ذو اعتبار في هذه الفوضى. |
Ama ben bir yere gitmiyorum. Ben öğrenmek istedim, Sen de bana boş yere öğretmedin. | Open Subtitles | لن أغادر لأي مكان، وددت التعلُّم، وإنّك علّمتني لسبب. |
Sen de ona o zamandan beridir Hayalet gibi davranıyordun. - İşine yarıyor mu bari? - Ne demek istiyorsun Lyla? | Open Subtitles | وإنّك تعامله كواحد من الأشباح منذئذٍ، فبما أثمر إليك ذلك؟ |
Sen de sürekli meseleyi ikimize çevirmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | وإنّك لا تنفك تحاول إرجاء مشكلته بنا. |
Burası bizim şehrimiz. Sen de misafirsin. | Open Subtitles | هذه مدينتنا وإنّك ضيف لعين عندنا. |
Bunun saçmalık olduğunu Sen de biliyorsun. | Open Subtitles | تدري أن هذا أمر تافه، وإنّك تعي ذلك |
O zamanın her berbat anını hatırlıyorum. Ve sen... Gerçek olmamasından o kadar korkuyordun ki! | Open Subtitles | أذكر كلّ تلك اللّحظات المروّعة وإنّك تخشى أنّ حبّي لم يكُن حقيقيًّا |
Ve sen hiç bir şey yapmayacaksın. Çünkü hiç bir şey yapamazsın. | Open Subtitles | وإنّك لن تفعل أيّ شيء، لأن لا يُمكنك فعل أي شيء. |
Korkaklar her zaman önce ölür, Ve sen bana bir korkak gibi görünüyorsun | Open Subtitles | الجبناء أول من يموتون دومًا وإنّك لتبدو في نظري جبانًا. |
Beni buluyorsun, iki adamımı öldürüyorsun ve bunu boş verip geçmeyeceğimi bilecek kadar akıllısın. | Open Subtitles | وإنّك ذكي كفاية لتعلم أنّي لن أمرر هذا مرور الكرام. |