"واتخذت" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve
        
    • verdim
        
    ve sonra senin gibi insanlar geldi ve bunu bizden aldılar. Open Subtitles ثم جاء شخص مثلك على طول ، واتخذت لك بعيدا منا.
    Bonnie orada bir karar verdi üçüncü sabaha yaklaşırken acı çekiyordum ve pamuk ipliğiyle dayanıyordum, TED واتخذت بوني قرارا بحلول الصباح الثالث بأنني كنت أعاني وأنني كنت على مقربة من خطر ما
    ve o zaman ben mutfağa gittim, elime bir soyma bıçağı aldım ve evin girişinde bir pozisyon aldım. TED عندها اتجهت إلى المطبخ وتناولت سكين تقشير، واتخذت موضع استعداد داخل مدخل البيت.
    Yaşadığı yüzyıllarda hayatının detayları birçok anlaşmazlığın konusu olmuş ve neredeyse efsanevi bir konuma gelmişti. TED منذ نشأتها، كانت تفاصيل حياتها مادة خصبة للجدل واتخذت شكلًا أقرب إلى الخرافة.
    Çünkü Bakanlık daha fazla para önerdi. Kararımı böyle verdim. Open Subtitles لان وزارة الدفاع عرضت علي المزيد من النقود ، واتخذت قرارى
    Konuşup ayrılmıştık ve gördüğüm ilk kıza aşık olmayı kafama koymuştum. Open Subtitles تحدثت معها. واتخذت قرارا... بأن أقع في حب أول فتاة أقابلها
    Bu yüzden ben de geldim ve doğrudan üzerine yığılırmış gibi onun üzerine uzandım ve bir süre konuştuk. Open Subtitles لذا جئت واتخذت وضعا أفقيا مباشرة على علو منه وتحدثنا لبعض الوقت
    Jerry Dallas'ta gittiği bir barda kalp krizi geçirmiş ve durumu çok kötüymüş. Open Subtitles وتبين جيري بنوبة قلبية في حانة دالاس ، واتخذت اليها بشدة.
    Çağrı kodu gönderdin telefonunu parçaladın ve Rus İstihbaratı'nın güvenli evine sığındın. Open Subtitles لقد أثرت اتصالا مشفرا تلقائيا ثمّ حطّمت هاتفك الخلوي واتخذت ملجأ في منزل آمن للمخابرات الروسية
    Sonuçta onlar benim yumurtalarım ve bir karar verdim, yani bunu yapmalıyım. Open Subtitles نعم, حسنا, انها بويضاتي واتخذت قراري لذا علي ان افعلها.
    Birkaç yere el attım ve sana bir aşçılık dersi verme fırsatı ayarladım. Open Subtitles لقد قمت ببعض الاتصالات واتخذت الاجرات اللازمة كي تقدمي صف طهو
    İşini kaybetti, eşi onu boşadı ve sekiz yaşındaki çocuğunu ondan ayırdılar. Open Subtitles وفقد وظيفته وزوجته الطلاق منه، واتخذت له طفل يبلغ من العمر ثماني سنوات من منزله.
    ve sevdiğin insanı korumak için sert bir müdahalede bulundun. Open Subtitles ‫واتخذت تصرفاً متطرفاً ‫لكي تحمي شخصاً تحبه
    Tüm kampanya yıkıldı, sıtma varlığını yeniden hissettirmeye başladı, fakat bu sefer öncekinden daha kötüydü çünkü en ulaşılamayacak bölgelere ve kontrol edilmesi güç bir forma ulaşmıştı. TED فانهارت الحملة بكاملها وعادت الملاريا للظهور بشكلٍ أسوأ من أيّ وقتٍ مضى لأنّها تركزّت في المناطق التي يصعب الوصول إليها واتخذت أشكالًا تصعب السيطرة عليها
    Sonra eşiyle konuştu ve tıbben cinsiyet değiştirmek istediğine karar verdi, daha sonra hormon değiştirme tedavisine uygunluğunu araştırdı, bir diğer adıyla HDT. TED لذلك، هي تحدثت مع زوجتها، واتخذت قرار بأنها أرادت أن تتحول طبيًا، وكانت مهتمة بكونها مقيمة لعلاج بديل للهرمون، كذلك، تعرف باسم العلاج بالهرمونات البديلة.
    -Zor bir durumdu ve bir karar verdim. Open Subtitles لقد كان موقفاً صعباً واتخذت القرار
    Zor bir durumdu ve bir karar verdim. Open Subtitles لقد كان موقفاً صعباً واتخذت القرار
    "$tan 1" bugün gündüz saatlerinde çalındı ve zevk için sürüşe çıkarılmış gibi duruyor. Open Subtitles ستان1 سرقت بوقت مبكر اليوم... واتخذت على ما يبدو في رحلة المرح
    İkimizi de duydu ve kararını verdi. Open Subtitles سمعتنا كلانا .. واتخذت قراراها
    Bak, anlaşmamızın koşullarını şöyle bir düşündüm de Conny senin o boktan küçük yatırım şirketinde çalışmayı istemediğime karar verdim. Open Subtitles واتخذت قراراً بأني ما عدت مهتماً بالعمل لدى صندوقك الوقائي التافه. حسناً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more