Bir anlığına 1819 yılına geri dönelim, Essex gemisinin mürettabatının karşılaştığı durumu düşünelim. | TED | حسنًا، دعونا نعود إلى العام 1819 للحظة للوضع الذي واجهه طاقم سفينة إيسيكس |
Son haftalarda karşılaştığı sorunlar gerçekten umutsuz vaziyetlerdi. | Open Subtitles | ما واجهه خلال الأسابيع الماضية كان أمراً مستحيلاً |
Bu akşam isimsiz telefonların sahibi bununla tereddüt bile etmeden yüzleşti. | Open Subtitles | هذه الليلة، متصلي المجهول واجهه دون تردد |
- Neden? Benim şirket çok iyi bir paravandır. Vergi kayıtlarını çok iyi ayarlarız. | Open Subtitles | منظمتي ، هذا البنك له واجهه كبري ، يستطيع ان يجعل كل شئ يبدو عظيماً في تقارير الضرائب |
Şimdi git ve onunla Yüzleş. Aşağılıklar. | Open Subtitles | إذهب و واجهه أيها الوغد |
Köprüüstü ve kontrol arayüzü odasındaki enerji ve yaşam desteği ölçümlerini alıyorum. | Open Subtitles | حسناً أنا أقرء طاقه دعم الحياه فى كلا القمره وغرفه واجهه التحكم |
Birliğin yüzleştiği tehlikeler içinde en önemlisi, Parallax olarak bilinen ve korkuyla beslenen varlıktı. | Open Subtitles | أعظم تهديد واجهه الإتحاد كان كياناً من الخوف، والذي عرف بإسم (بارالاكس). |
Peki Superman bi duvar ile Karşılaştığında ne yapacak? | Open Subtitles | و ماذا سيفعل "سوبرمان" إن واجهه جدار ما؟ |
Bu banka, bazı ülkelerce teröristleri desteklemek için kullanılan bir paravan. | Open Subtitles | الذى هو واجهه لبعض دول معينه لتمويل نشاطات أرهابيه |
Tanrıların isyanı, Zeus'un karşılaştığı en büyük tehdittir. | Open Subtitles | ثورة الآلهة كانت أعظم ما واجهه زيوس من تحديات |
Ekibin Hindistan'da karşılaştığı zorluk da bu. | Open Subtitles | هذا هو التحديّ الذي واجهه "طاقم التصوير في "الهند |
Kardeşinizin karşılaştığı cehennem gibi. | Open Subtitles | مثل الجحيم الذى واجهه أخيك |
Bu akşam isimsiz telefonların sahibi bununla tereddüt bile etmeden yüzleşti. | Open Subtitles | لكنني ما زلت أخشى الموت هذه الليلة، متصلي المجهول واجهه دون تردد |
Ama Owen güreş takımından ayrılınca babası onunla yüzleşti. | Open Subtitles | واجهه والده |
Bina 6 yıl önce Çin hükümetine hizmet etmek için bir şirket tarafında satın alındı. | Open Subtitles | تم شراء المبنى قبل ست سنوات من قبل شركة تعتبر واجهه .للحكومة الصينية |
Para trafiği umurunda değil, paravan bir şirket bu. | Open Subtitles | كما انه لا يكترث لعملية المتاجرة، فهي واجهه |
Sen Yüzleş. | Open Subtitles | أنت واجهه |
Yüzleş bununla. | Open Subtitles | واجهه |
Bunların sağlam olanlarını daha çok köprüüstünde, kontrol arayüzü ve sinirsel arayüzü odalarında bulabiliriz. | Open Subtitles | يجب أن نجد نركز على الأجزاء التى تعمل فى قمره القياده واجهه التحكم |
Baban, beynindeki esas ve sentetik kisim arasinda çalisan bir arayüzü nasil yaratti, hiçbir fikrimiz yok. | Open Subtitles | ليست لدينا أدنى فكرة عن كيفية والدك لصنع واجهه عملية بين الجزء الالي و الحقيقي في عقلك |
Birliğin yüzleştiği tehlikeler içinde en önemlisi, Parallax olarak bilinen ve korkuyla beslenen varlıktı. | Open Subtitles | أعظم تهديد واجهه الإتحاد كان كياناً من الخوف، والذي عرف بإسم (بارالاكس). |
Ve Gob daha önce de yüzleştiği fobisiyle yine yüzleşir. | Open Subtitles | -و (غوب) يواجه خوفاً واجهه من قبل |
Ooh, sallandırmak. Peki Superman bi duvar ile Karşılaştığında ne yapacak? | Open Subtitles | و ماذا سيفعل "سوبرمان" إن واجهه جدار ما؟ |
Bu banka, bazı ülkelerce teröristleri desteklemek için kullanılan bir paravan. | Open Subtitles | الذى هو واجهه لبعض دول معينه لتمويل نشاطات أرهابيه |