"واحدٌ منهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • onlardan biri
        
    • Bir tanesi
        
    • Onlardan birisin
        
    • onlardan biriyim
        
    • İçlerinden biri
        
    • onlardan birinin içindedir
        
    • de onlardan
        
    • de onlardansın
        
    onlardan biri olduğum için gururum okşandı. Open Subtitles حسناً، أنا أشعر بالإطراء، لأنني واحدٌ منهم
    Lütfen beni de onlardan biri olarak sayma, ama onların nerede olduklarını bulabilirim. Open Subtitles رجاءً, لا تفترضي بأني واحدٌ منهم لكن بإمكاني اكتشافُ مكان وجودهم
    onlardan biri bana fakirlerin ne yaptığını soruyor. Open Subtitles واحدٌ منهم يسألني مالّذي يفعلهُ الأشخاص الفقراء.
    Bir tanesi başkanımızın, Bay Edgar Trent'in ellerinde ki kendisi oldukça güvenilirdir. Open Subtitles واحدٌ منهم بين أيدي رئيسنا السيد إدغار تيرنت، والذي يعتبر موثوقا جداً
    Gelecekten geliyorsun. Onlardan birisin. Open Subtitles أنتَ من المستقبل أنتَ واحدٌ منهم
    Tüm o yalnız ve çaresiz bekârları izledim. Ve anladım ki onlardan biriyim. Open Subtitles وشاهدت كل هؤلاء الأشخاص ، اليائسين و الوحيدين .. و العازبين الذين يبحثون عن علاقه و ازعجني هذا ، انا واحدٌ منهم
    Bu örneği bir grup bilgisayar bilimcisine verdim, sonra içlerinden biri yanıma geldi. TED لقد أعطيت هذا المثال لمجموعة من علماء الحاسوب ذات مرة. وبعد ذلك، جاء إلي واحدٌ منهم.
    Bahse girerim, sana bu gömleği satan adam da onlardan birinin içindedir. Open Subtitles وأراهن أن مَن باع لك هذا القميص واحدٌ منهم.
    Hala bir etkin var, insanlar sana inanıyor, onlardan biri bugün 5.seviye bir ihlal yaptı. Open Subtitles ما يزال لـديك نفوذ ناسٌ يؤمنون بـك و واحدٌ منهم اليوم نشر الإشعاع في الـطابق الـخامس.
    Eğer öyleyse, ilk hasta onlardan biri olabilir. Open Subtitles إذا كان هذا الحاصل، حينها واحدٌ منهم يُمكن أن يكون المريض الحقيقيّ الحامل للفيروس.
    Hayır, olamaz. Sanırım şişman adam da onlardan biri. Open Subtitles هذا الرجل الضخم ، أعتقد أنه واحدٌ منهم
    Onu onlardan biri öldürdü, bunu biliyorum. Open Subtitles وأنا متأكدة أن واحدٌ منهم قد قتله
    Yüce Tanrım. Ajan Murphy haklıymış. Simon Lee onlardan biri. Open Subtitles كان العميلُ (مورفي) محقّاً منذ البداية (سايمون لي) واحدٌ منهم
    Benimle onlardan biri gibi konuşamazsın. Ben korsan değilim! Open Subtitles لن تتحدث معي مجدداً ، وكأني واحدٌ منهم
    Kulağa delice gelebilir ama bazen onlardan biri olduğumu, Greenbrier yakınlarındaki Honey Hill'de amacım uğruna savaştığımı hayal ediyorum. Open Subtitles في بعض الأحيان -وقد يبدو هذا جنوناً - أتخيل بأنني واحدٌ منهم
    Çünkü o da onlardan biri. Adam kiralık katil. Open Subtitles ذلكَ لأنّه واحدٌ منهم فهو مرتزق
    Evet aptal şerif yardımcısı da onlardan biri. Open Subtitles أجل, وكذلك النائب الغبي واحدٌ منهم
    Bir tanesi kaçsa başımız belaya girer. Open Subtitles سنخسر كل شيءِ لو هرب واحدٌ منهم
    Yalnız Bir tanesi Harriet öldüğünde hayattaydı. Open Subtitles واحدٌ منهم فقط كان حيّاً عندما توفت (هاريت)
    Sen de Onlardan birisin, değil mi? Open Subtitles أنت واحدٌ منهم, أليس كذلك؟
    Onlardan birisin sen de. Open Subtitles أنتَ واحدٌ منهم
    Bazı insanlarda doğuştan starlık yeteneği vardır. İşte ben de onlardan biriyim Open Subtitles أنتِ, بعض الأشخاص وُلِدوا فقط مِن أجل النجومية, وأنا واحدٌ منهم.
    Serbest bıraktıkları her ruha karşılık içlerinden biri burada kalmak zorunda. Open Subtitles -ليس بعد مقابل كلّ روح يحرّرها أصدقاؤك سيُرغم واحدٌ منهم على البقاء
    Eminin sana o gömleği satan her kimse onlardan birinin içindedir. Open Subtitles وأراهن أن مَن باع لك هذا القميص واحدٌ منهم.
    Sen de onlardansın. Open Subtitles أنتَ واحدٌ منهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more