"واخبرتها" - Translation from Arabic to Turkish

• ve
• ona
• söyledim
• dedim

ve ben de arkadaşıma dedim ki, buraya gelip sizlerle konuşursa...
واخبرتها انها لو استطاعت المجئ الى هنا وتحدثت الى احد منكم

Onu aradım ve senin yakında bekarlar listesinden çıkacağını söyledim.
انا دعوتها واخبرتها بأنك على وشك ان توضع فى قائمه غير المتاحين

O yüzden ona bu fikirden bahsetmeyecektim, ama bir gün sonra kendimi kontrol edemeyip ona söyledim.
حسناً .. لنعد الى قصتنا .. كنت لا اريد ان اخبرها عن مشروعي ولكن في اليوم التالي لم اتمالك نفسي .. واخبرتها

Dün geceye kadar, senin tavsiyeni dinledim... ve ona "ellerini cinsel organımdan çekmesini" söyledim.
حتى ليلة أمس عندما عملت بنصيحتك واخبرتها ان تبعد يداها عن اعضائى التناسليه

Senin geçmişte kadınlarına çok cömert olduğunu söyledim ve onun bir şekilde tazmin edileceğinden emindim.
ثم قلت .. لا تأخذى الأمر بصفة شخصية واخبرتها أنك دائما كريم جداً مع نسائك فى الماضى

Dinle, Onun gözlerine baktım ve ona yardım edeceğimi söyledim.
اسمع انا نظرت في عينها واخبرتها اني سأساعدها

Kelimenin tam manasıyla yatağıma girdi, uyandım ve yataktan kalkmasını söyledim.
هي حرفياً ذهبت للسرير ، انا حرفياً استيقظت واخبرتها حرفياً ان تخرج

Cotton yeni biriyle çıkıyor ve onu kontrol edeceğimi söyledim.
كوتون تواعد هذا الشاب الجديد واخبرتها انني ساتفقد امره

Biliyor musun, sen sözüm ona baygınken bir arkadaşıma sesli mesaj bıraktım, polisi çoktan aramıştır.
اتعلم أثناء فقدانك لوعيك انا اتصلت على صديقتي واخبرتها والشرطه ايضا في طريقها الى هنا

O üniversitedeyken ona İspanyolca dersi almamasını, söylediğinde ne olduğunu hatırlıyor musun?
هل تتذكرين عندما كانت في الجامعة؟ واخبرتها ان لا تأخذ مادة اللغة الاسبانية؟

Bu yüzden de annemi arayıp ona oğlunun işe yaramaz biri olduğunu söyledim.
فائده بلا ابنك ان واخبرتها بامى اتصلت لذا

ona "ayağa kalkar kalkmaz, iş bulup, Makhmud'a parasını geri vermesini ve yapmazsan buradan gidersin" dedim.
واخبرتها بمجرد ان تشفين سوف تحصلين علي عمل وتردي اموال محمود

Ben de "Bu çok salakça. Bebeklerin parası olmaz" dedim.
واخبرتها ان هذا سخف الاطفال لا يملكون المال