Sonunda kederinden sıyrıldı ve köhne bir tiyatro satın aldı. | Open Subtitles | وأخيراً خرج من حزنه واشترى مسرح لتقديم عروضه. |
Acısını hafifletmek için, bir tiyatro satın aldı. | Open Subtitles | وأخيراً خرج من حزنه واشترى مسرح لتقديم عروضه. |
Bir adam gelip kırmızı çiçekler satın aldı. | Open Subtitles | رجل جاء لمحلنا واشترى زهوراً حمراء |
İşinden kazandığı bütün parayı biriktirmiş ve çok özel bir kanca satın almış. | Open Subtitles | لذا احتفظ بكل ماله من توزيع الصحف واشترى طُعماً خاصاً بالسمك. |
"Hazinesinin bir kısmıyla, Elizabeth Dane adında, hızlı bir gemi satın almış." | Open Subtitles | واشترى سفينه شراعيه "تدعي"إليزابيث دان مع جزء من ثروته |
15,000$ nakit para kazanmış ve büyüdüğü... ...evi satın almıştı. | TED | ربح 000 15 دولار نقدا واشترى البيت التي كبرت فيه. |
Buraya geldi ve oteli satın aldı. | Open Subtitles | إذاً، إنه جاء إلى هنا واشترى الفندق. |
(Gülüşmeler) Tahmin edeyim, buraya geldiğinizde kaçınız benim yaptığım gibi, gidip ön ödemeli SIM kart satın aldı? | TED | (ضحك) دعوني أخمن، كم منكم، عندما وصل إلى هنا - مثل ما فعلت أنا - ذهب واشترى بطاقة هاتف مسبقة الدفع؟ نعم؟ |
Büyükbabasının yazlık evini satın aldı. | Open Subtitles | واشترى بيت جديه الصيفي. |
Bir şey mi satın aldı? | Open Subtitles | واشترى شيئاً أيضاً؟ |
Biraz arazi ve bir eş satın aldı. | Open Subtitles | اشترى قطعة أرض واشترى زوجة |
Sonra burada, yani Pennsylvania, Lancaster'da... küçük bir kanal satın almış. | Open Subtitles | واشترى محطة كابل صغيرة هنا في "لانكستر"، "بنسيلفانيا" |
Ve o mekânı satın almış. | Open Subtitles | واشترى الفراش وطعام الإفطار |
İçinde büyüdüğüm evi satmış ve taşrada bir diğerini satın almıştı. | Open Subtitles | باع المنزل الذي ترعرتُ أنا فيه، واشترى منزلاً آخر في الريف. |
Hatırlamıyor musunuz, kolejde Carol'a aşık olduğunda çok pahalı bir kristal ördek almıştı? | Open Subtitles | اتذكرون عندما وقع في حب كارول واشترى لها البطة الكريستالية الغالية؟ |