"واضح أنّ" - Translation from Arabic to Turkish

    • belli ki
        
    • olduğu belli
        
    • olduğu aşikâr
        
    belli ki O IS YATTI, CUNKU O PARAYLA BIR CANTA DOLUSU ESRAR ALACAGIZ. Open Subtitles واضح أنّ ذلك فشل لأننا نستعملها لنشتري حقيبة من المرجوانا
    belli ki alçakça olanın neden alçakça olmadığına dair bir teorin var. Open Subtitles واضح أنّ لديكَ نظرية حول كون الإهانة ليست مهينة
    Bir sorun olduğu belli. Bunu şu anda konuşmamız gerektiğini söylemiyorum. Open Subtitles واضح أنّ هناك خطب ما ولستُ أقول أنّ علينا مناقشته الآن
    Bir sorun olduğu belli. Bunu şu anda konuşmamız gerektiğini söylemiyorum. Open Subtitles واضح أنّ هناك خطب ما ولستُ أقول أنّ علينا مناقشته الآن
    Watson'un burada işlenmemiş bir elmas olduğu aşikâr. Open Subtitles واضح أنّ حياته (واتسون) قاسية هنا
    Watson'un burada işlenmemiş bir elmas olduğu aşikâr. Open Subtitles واضح أنّ حياته (واتسون) قاسية هنا
    belli ki, üreticileri içinde insan kalıntıları olacağını tahmin etmemişlerdi. Open Subtitles واضح أنّ صانعي الآلة لم يتوقعوا بقايا بشرية
    belli ki annenin kanındaki bir şey bebeğininki kadar kendi melanomuna da iyi geliyor. Open Subtitles واضح أنّ شيئاً يجري بدماء الأم ويعالجها من الميلانوما كما يفعل مع الرضيعة
    belli ki siz üçünüz tılsımı bu mağaradan çıkarmışsınız. Open Subtitles إذًا واضح أنّ ثلاثتكم أخذتم التميمة من هذا الكهف.
    Tedaviyle ilgili olarak belli ki, fiziksel belirtilerin altında yatan önemli bir psikolojik travma var. Open Subtitles من حيث العلاج، واضح, أنّ هُناك صدمة نفسية جسيمة تكمن وراء الأعراض الجسدية.
    belli ki ikinizin konuşacağı şeyler var. Open Subtitles واضح أنّ لديكما ما يجب أن تتحدّثا بشأنه
    belli ki, orada ona karşı komplo kuran cadılar varmış. Open Subtitles واضح أنّ ساحرةً تحيك مكيدة ضدّه.
    Hayır. Bu adamın sapık olduğu belli ama onu tanımıyorum. Open Subtitles لا، أعني، واضح أنّ هذا الرجل مسخ، ولكنّي لا أعرفه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more