Şimdi sadece, böyle seçkin bir ihtisasla nasıl hayatını kazanacağını bulması gerekiyor. | Open Subtitles | والآن يجب أن يفهم كيف يكسب عيشه من خبرة غير ناضجة كهذه |
Şimdi randevuya gitmem gerekiyor! Hem de gerçek bir insanla! | Open Subtitles | والآن يجب أن أذهب في موعد غرامي مع شخص حقيقي |
Şimdi senin gibi kadınların yapacağı gibi bedelini ödeyeceksin. | Open Subtitles | . والآن يجب أن تدفعي الثمن . ولأمثالك من النساء |
Şimdi yediklerin için yine bana muhtaç olmak zorundasın. | Open Subtitles | . والآن يجب أن تعتمدي علي في طعامك مرة أخرى. |
Evet, aptalca. Bu şey erimiş. Bunu yemek lazım! | Open Subtitles | أتعلمين، لقد ذاب الثلج عن كل اللحم والآن يجب أن نتناوله على الفور |
Çok çalışmak nedir bilirim. Bir de yarın işe gidip her şeyi tekrar yapmam lazım. | Open Subtitles | أعرف الكثير عن ادارة الأعمال والآن يجب أن أعود غداً |
Şimdi ben Müfettiş Lohmann'a bir şeyler yazarken senden sessiz olmanı istiyorum. | Open Subtitles | والآن يجب أن أطلب منك أن تبقى صامتاً لدقائق معدودة |
Şimdi, ilk önce, dünya zamanın sınavından geçmeli. | Open Subtitles | والآن يجب أن يمر العالم مرة أخرى بفترة اختبار |
Şimdi seninle ilişkimi bitirmek için Ralph'a kendimi küçük düşürmek zorundayım. | Open Subtitles | والآن يجب أن أجعل من نفسي وضيعة مع رالف لكي أتكلم معك |
Şimdi seninle ilişkimi bitirmek için Ralph'a kendimi küçük düşürmek zorundayım. | Open Subtitles | والآن يجب أن أجعل من نفسي وضيعة مع رالف لكي أتكلم معك |
Şimdi sonuçlarına katlanmanız gerekecek. Dünyaya nasıl yaşadığımızı anlatacaksınız. | Open Subtitles | والآن يجب أن تتحملوا نتائج محاوله تعليم العالم كيف يعيش |
Şimdi de ben şehrin en zengin insanlarından birine | Open Subtitles | والآن يجب أن أخبر أحد العائلات الثّرية في المدينة |
Çok teşekkürler ve Şimdi gitmeliyiz. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً، والآن يجب أن نذهب في الحال |
Şimdi onların deli olduğunu, bize zarar verdiğini anladın mı hiç birimiz güvende değiliz. | Open Subtitles | والآن يجب أن تكونوا حذرين لأنه جريح، ومجنون ولن يكون أحدنا بأمان |
Şimdi onun ve savaşta ölenler için dua etmeliyiz. | Open Subtitles | والآن يجب أن نصلّى لأجله ولأجل كل ضحايانا |
Şimdi bu lüks odanın tadını sessiz sakin bir şekilde çıkartabiliriz. | Open Subtitles | والآن يجب أن نستمتع بهذا المنتجع الفخم بسلام و هدوء |
Şimdi, onun insanları nasıl öldürdüğünü, Kira'yla tanışıp tanışmadığını ve Kira'nın kim olduğunu öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | والآن يجب أن نعرف كيف قتلت هؤلاء الناس, وهل هي تعرف كيرا. وإذا كانت تعلم, من يكون كيرا, يجب علينا أن نجعلها تتكلم. |
Şimdi onu arayıp, ona muhtemelen haklı olduğunu mu söylemeliyim? | Open Subtitles | والآن يجب أن أتصل به وأخبره أنه من المحتمل أن يكون محقاً |
Tamam, anlaştık. Şimdi gidip kafein banyosu yapmam lazım. | Open Subtitles | حسناً، إتفقنا، والآن يجب أن أذهب للإستحمام بالكافيين. |
Tamam, Şimdi o askeri geri kışlaya götürmem lazım. | Open Subtitles | حسناً والآن يجب أن أعيد ذلك الجندي لمقر كتيبته |