Kız bana doğru düzgün güvenmiyor. Annesi de hakeza öyle. | Open Subtitles | الابنة لا تثق بي تماماً والأم تثق بي أقل منها |
Annesi geçen yıl akıl hastahanesinde öldü. | Open Subtitles | والأم توفت في مستشفى مجانين العام الماضي |
Bu konuşma yaklaşık iki saat önce Annesi ve oğlu arasında gerçekleşmiş. | Open Subtitles | هذه المحادثة تمت منذ ساعتين بين الابن والأم |
Demek istediğim, ben, Krishna anne ve ailenin diğer üyeleri? | Open Subtitles | أقصد أنت وأنا والأم كريشنا وباقى أفراد العائلة؟ |
46. Geleneksel Balboa Oğulları anne ve Kız Güzel mi Güzel Yarışması na hoş geldiniz. | Open Subtitles | مرحبا بكم في مهرجان بالبوا والأم للأولاد والبنات الاميرات الجميلات السنوي السادس والاربعون |
Ve adaylar: Ned Flanders, Müdür Seymour Skinner ve Rahibe Teresa Jr. | Open Subtitles | -نيد فلاندرز) ، (سيمور سكينر) ) -سيمور) يجري جراحة غير خطرة)" " والأم (تريزا جونيور) |
O kadar hızlı büyümesini istemeyen anneyle çocuğu arasındaki bağ gibi. | Open Subtitles | مثل الرابط بين الطفل والأم التي لم ترد أن يكبر بسرعة |
Tencereye benziyor annesinin göbeği | Open Subtitles | الأب لديه اليد الشافية والأم لديها البطن . أسرعي أسرعي وتخلصي من المرض |
İçinde bir uzaylı yumurtası var ve Annesi seni kesmeye geliyor. | Open Subtitles | بيضة فضائية في بطنكِ ، والأم قادمة لتشقها |
Bu şekilde hem Annesi, hem de babası birer tane almış olacak. | Open Subtitles | وبهذه الطريقة كل من الأب والأم يكون لديهم واحد |
Babası havacılık teknisyeni, Annesi cep telefonu bileşenleri imal eden bir fabrikada çalışıyor. | Open Subtitles | الأب ميكانيكي طائرات والأم.. تعمل في مصنع , تصنع مكونات الهواتف الخليويه |
- Önemli değil. Çocuk iyi durumda, Annesi mutlu. | Open Subtitles | سعيدة والأم حال, بأفضل فالطفل يهم, لا هذا |
Çocuk iyi durumda, Annesi mutlu. | Open Subtitles | هذا لا يهم, فالطفل بأفضل حال, والأم سعيدة |
Baba ve oğul, alt katta vurulmuş anne ve kız da yataklarında. | Open Subtitles | الأب والأبن قتلوا فى القبو والأم وبنتها , قتلوا فى فراشهم |
Bir anne ve baba birbirlerini çok ama çok sevdikleri zaman bazen gözlerini kapar ve bir dilek tutarlar. | Open Subtitles | حين يحب الأب والأم بعضهما كثيراً أحياناً يغمضان عينيهما ويتمنيا أمنية |
Sonuc olarak eger anne ve baba uyuyorduysa ve kiz oluyken modemi kim kullaniyordu? | Open Subtitles | اذا كان الأب والأم نائمين والطفلة كانت ميته من كان يطفئ ويشغل الراوتر؟ |
Sen artık bir eş, bir anne ve Roma'nın imparatoriçesisin. | Open Subtitles | أنت الآن زوجة والأم وإمبراطورة روما. |
Aksine siz de 2.ci Jean Paul'un,Rahibe Theresa'nın haşin bir Polonyalının ve çamurlu bir Arnavutun yanına oturup, sonsuzlukta arp çalacaksınız. | Open Subtitles | وستعزفين على القيثارة فوق السحب وتغنين إلى الأبد بجانب (كون بول) والأم (تيرزا) الإلبانية المزعجة |
anneyle baba arasındaki farkı söyleyemiyor musun? | Open Subtitles | هل يمكنك أنّ تخبرنا ما الفرق بين الأب والأم ؟ |
Bence bu davayla Abraham'ın kayıp annesinin bağlantısını bulduk. | Open Subtitles | أعتقد أننا وجدنا اتصال بين هذه الحالة والأم المفقودة إبراهيم. |
anneyi, babayı, çocuğu bul ve arabayı al. | Open Subtitles | تدخل إلى المنزل وتجد الأب والأم تطلب منه السيارة وتعود بها |
O ve anne kötü bir boşanma yaşamış, bundan dolayı velayeti kaybedeceğinden korkmuş. | Open Subtitles | هو والأم مروا بطلاق سيء لذا فإنه قد خاف من أن يخسر الحضانة |
Suyun içerisinde pikap boyutunda meraklı bir yavru hayvanla etrafında yüzen parıldayan parçacıklar tarafından sarılmışsın ve annenin zarafetle altından yüzmesinden bahsediyoruz. | TED | أتحدث عن كونك في الماء مع صغير حيوان الحوت الفضولي الذي يبلغ حجمه حجم سيارة بينما أنت محاطٌ بجسيمات مثل البريق تطفو من حولك، والأم تسبح بأمان تحتك. |