Gerçek şu ki insanın özü sevgi ve inanç, ...cesaret,duyarlılık,cömertlik ve fedakarlıktır. | Open Subtitles | الحقيقة هي أن جوهر الإنسان هو الحب والإيمان الشجاعة والحنان والكرم والتضحية |
İnancı, yeteneğinde ve inanç Tanrı'nın o yeteneği destekleyecektir, ve belki bu yıl, | Open Subtitles | فإن لديه الايمان بمهارته والإيمان بأن الإله سوف يدعم هذه المهاره وربما في غضون سنة |
Bu bilim ve inanç arasındaki savaşın şiddetle devam ettiği Amerika'daki yaradılışçıların öne sürdüğü görüştür. | Open Subtitles | وهذا هو الادعاء المفضل للقائلين بالخلق في أميركا.. حيث تحتدم المعركة حقاً بين العلم والإيمان. |
Ve Tonane'nin ve bizim halklarımız arasındaki güven ve inancı yoketmeye çalışmak. | Open Subtitles | ولمحاولة تحطيم الثقة والإيمان بين قوم توناني وقومي |
Bence bir insan bir şeye inanıyorsa ve azmederse herşeyi başarabilir. | Open Subtitles | أظن المرء قادر على إنجاز أيّ شيء بالعزيمة والإيمان. |
Yerinde bir mesaj olmuş. Bilim ve inanç, ikisi bir arada. | Open Subtitles | إنهارسالةهامة, العلم والإيمان , في قالب واحد. |
Onlara gereken saygı ve inanç. | Open Subtitles | الذي يحتاجونه هو الإحترام والإيمان |
Umit ve inanç sözlerin yerine getirilmesini sağlar. | Open Subtitles | لأمل والإيمان يؤدّيان إلى إنجاز النذور |
"Mantık, bilgelik, hayırseverlik, nezaket ve inanç, bunlar, yolculuğunzdaki tehlikelere karşı rehberiniz olsun." | Open Subtitles | , التعقل ، الحكمة، الصدقة " " الطيبه والإيمان " أترك هؤلاء يَكُونَوا دليلَكَ على هذا البحث الخطيرِ " |
Mantık, bilgelik, yardımseverlik, nezaket ve inanç. | Open Subtitles | , التعقل ، الحكمة، الصدقة " " الطيبه والإيمان |
Mantık, nezaket, yardımseverlik, bilgelik ve inanç. | Open Subtitles | , التعقل ، الحكمة، الصدقة " " الطيبه والإيمان |
Bana verdiğin görevi tamamlamam için verdiğin güç ve inanç için sana şükrediyorum. | Open Subtitles | أشكركلأنكأعطيتني ... القوة والإيمان لأكملالمهمةالتىوكلتهاإليّ |
Onun kendi içinde ve Tanrı'nın içinde inancı varmış, ve sadece zamanını sormuş. | Open Subtitles | لديه الايمان بنفسه والإيمان بالإله وما يطلبه فقط هو الوقت |
Çünkü, kuzeydeki manastırlar, fakir insanlara kucak açıyordu ve Tanrı'ya hizmet ediyorlardı. | Open Subtitles | لأن الأديرة الشمالية أعطت الأسلحة للفقراء والإيمان لخدمة الرب. |
Bence bir insan bir şeye inanıyorsa ve azmederse herşeyi başarabilir. | Open Subtitles | أظن المرء قادر على إنجاز أيّ شيء بالعزيمة والإيمان. |