"والاَن" - Translation from Arabic to Turkish

• Şimdi de
• ve şimdi

Şimdi de para gelsin diye götü verelim mi diyorsunuz?
والاَن ستسمحون لإحدى الشركات الممتلئة أن تقوم بالعبث بنا ؟

Önce adım telefon rehberine basıldı, "Şimdi de senin kıçına kazındı".
في البداية وجدت إسمي مطبوع في كتاب والاَن أجده مطبوع على جسدك

Önce, şarabın üzerine şemsiye koymadılar, Şimdi de yemekten salyangoz çıktı.
في البداية، لم يكن لديهم الشمسية التي توضع على النبيذ والاَن يضعـون القواقـع على طبق الطعـام

ve şimdi onlar, başka birisine onun kalbini vermeyi istiyorlar, Ne olmasını bekliyorlardı ki? Sadece çekip gideceğimi mi?
والاَن يريدون أن يعطوا قلبها لشخص اَخر ويتوقعون ماذا؟

ve şimdi bir günlük bile değildi.
والاَن ولم يبلغ عمرها يوماً

Şimdi de ölümlerden ölüm beğenmek zorundayım.
والاَن علينا الحسم بين خيارين لا يحتملان

Gömlekler, saatler, pantolonlar. Şimdi de bebeklerimizi mi yapacaklar?
الشورتات والساعات والبناطيل والاَن سيصنعون أطفالنا؟

Şimdi de bir kökene karşı savunması olmayan bir orduları var.
والاَن أصبحنا نعرف ان جيشهم لا شىء أمام الصالبيون

Şimdi de benim için bir tane yapacaksın.
والاَن ستصنع لي واحدة

Şimdi de insanlar, Rahl tekrar suikastçılarını gönderir diye en küçük şey için bile onu kızdırmaktan korkuyorlar.
والاَن القوم خائفون من أنهم إن أغضبوا (رال) حتى في أتفه الأمور، فإنه سيرسل قتلته مجدداً

Şimdi de Jamot'un karısını ve iki çocuğunu gözaltına aldırıyor.
والاَن يحجز زوجة (جاموت) وولديه في الوطن

Önce Burnett, Şimdi de Mayer? Öyle görünüyor.
أولاً (بورنيت) والاَن (مايار)؟

Önce Burnett ve Şimdi de Mayer mi? Şey...
أولاً (بورنيت) والاَن (مايار)؟

Ve, şimdi burada olan daf-2 mutantı
والاَن هذا هو داف-2 المُتحول

AG'nin servisine bakıyorsunuz ve şimdi Taylor'ın solunum cihazına bakıyorsunuz.
لقد حصلتِ بالفعل على المدعي العام... بالنظر إلى ذلك الشيء الذي سحبته من جهاز تنفس (تانر)، والاَن هذا