Öteki kısmı beynini kullanmak. Kural kitabını bir kenara bırak. | Open Subtitles | والجزء الأخر من وظيفتك ان تستعمل عقلك ارم كتاب القوانين |
İşinin bir kısmı emirlere uymak. Öteki kısmı beynini kullanmak. | Open Subtitles | والجزء الأخر من وظيفتك ان تستعمل عقلك ارم كتاب القوانين |
Birinci kısmı orada, çantamın içinde ikinci kısmı ise az sonra getireceğim. | Open Subtitles | الجزء الأول في حقيبتي هناك والجزء الثاني انا سوف اخرج بعد لحظات |
İşin tatsız yanı, şüpheli, bir papaz. | Open Subtitles | والجزء الغير الطيف بالموضوع هو أن المشتبه به كاهن |
Diğer yanı ise yeniden bir akıl hastası olmak istemiyordu. | Open Subtitles | والجزء الآخر لم يشأ أن يصاب بإعاقة ذهنية مجدداً |
C.A. : Konuşmanla ilgili ilk kısım dehşet vericiydi, ikinci kısım, inanılmaz derecede umut verici. | TED | أندرسون: كان الجزء الأول من الحديث مخيف، والجزء الثاني واعد مفعمٌ بالأمل. |
Ve doğal olan tek tarafı, bir sayı, doğadan alınan, bulutun pürüz katsayısı. | TED | والجزء الوحيد الذي هو طبيعي هو الرقم الدّالّ على مدى خشونة السّحاب، وهو مأخوذ من الطبيعة. |
Diğer parçam ise sahada adamlara ihtiyacımız olduğunu ve elimde iyilerinden az sayıda olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | والجزء الآخر يعرف بأننا سنحتاج لرجال أكثر في الميدان. ولم يبقى لدينا الا القليل من العملاء |
Üzücü kısmı ise, bunu asla tam olarak... gerçekleştiremeyeceksin, iyileşmeyeceksin. | Open Subtitles | والجزء المحزن هو ، أنه أمرٌ لايصدق أنك بالفعل تتعافى |
Evet, bulmacanın parçaları. Siz anlarsınız. Zor kısmı onları birleştirmektir. | Open Subtitles | أجل، قطع من الأحجية، أنت تتفهم، والجزء الأصعب هو تجميعها. |
Ve elektrik devriminin üzerinde durmak istediğim kısmı aletlerin bir bakıma altın çağı. | TED | والجزء الخاص بالثورة الكهربية الذي سألقي الضوء عليه هو نوع من العصر الذهبي للأجهزة. |
İşte burada en iyi kısmı. Söylediklerimin hiçbiri benim fikrim değildir. | TED | والجزء المفضل لدي: أن كل ما أقوله لكم ليس رأيي. |
Mirasın %75'lik büyük kısmı Elinfort Tıp Kurumu'na kalıyor. | Open Subtitles | والجزء الأكبر من الميراث والذى هو 75بالمائة , سيذهب الى مؤسسة ايلنفورت الطبية .. |
Anlaşmanın ikinci kısmı olarak yalnızca kendileri bağlı kalmayıp... | Open Subtitles | والجزء الثانى الأكبر من ذلك لم يتضمن أنفسم فحسب |
Sapı koparılmış ve baş kısmı parçalanmıştı. | Open Subtitles | لقد كان متهشماً من ناحية المقبض والجزء المسطح العريض مكسور |
En iyi yanı da yeni elbiseler alabilmem için ek ücret verecekler. | Open Subtitles | والجزء الأفضل أنني أحصل على راتب عمل لأشتري ملابساً جديدة |
En kötü yanı ise, ona bir hiçmiş gibi davrandın fakat ne olduysa, bağışlanıverdin. | Open Subtitles | والجزء الاسوء انت عاملتها كما لو كانت تافهة لكن بطريقة ما تم مسامحتك |
En kötü yanı da genleri onlara "Mutlusunuz" diyor. | Open Subtitles | والجزء الأكثر مرارة هو أن جيناتهم تخبرهم بأنهم سعداء حيال الأمر |
Ve asıl önemli olan kısım: her yorumu veya fikri, kendi değer ve inançlarımıza karşı kişisel bir hakaret olarak algılarız. | TED | والجزء المهم هو: أننا نميل إلى أخذ كل تعليق أو رأي على أنه إساءة شخصية لقيمنا ومعتقداتنا. |
Matematiksel kısım ve deneysel kısım bilimi felsefeden ayırıyordu. | TED | والجزء الرياضياتي والجزء التجريبي العلمي كانا ينسحبان من الفلسفة. |
İyi tarafı Andy'e hiç çekmemiş. | Open Subtitles | نعم، والجزء الأول الجيد الذي هي لا شاهدْ أيّ شئَ مثل أندي. ها ها. |
Ve en çılgın tarafı, bir adamı sokağın karşısına fırlatmış, değil mi? | Open Subtitles | والجزء الجنوني هو أنه رمى برجل عبر الزقاق، صحيح ؟ |
Bir parçam yaptı ama diğer parçam yapmadı. | Open Subtitles | والجزء الآخر لا |