"والداكِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ailen
        
    • Ailenin
        
    • baban
        
    • babanın
        
    • ailene
        
    • aileniz
        
    • Annenler
        
    • ailenden
        
    • Sizinkiler
        
    • anne-baban
        
    • - Babaların
        
    • ebeveynlerin
        
    Seni evlat edinen Ailen çok sevinmiştir. Open Subtitles بالتأكيد أنّ والداكِ بالتبَـنّي سُعداء بالطبع
    Ailen burada olduğu için ne kadar utandığından bahsediyorsun. Open Subtitles انتظرا, دعاني أحزر.. كم أنتِ محرجة ان والداكِ هنا؟
    Ailen not çizelgeni aldı demek? Hayır. Open Subtitles والداكِ تلقّيا بطاقة تقريركِ, أليس كذلك؟
    Ve adımı hiçbir şey için kullanmadım ama Ailenin de gelmesine izin vermelerini sağladım. Open Subtitles ولم استخدم شهرتى بعد ولكن سأقنعهم بأن نأخذ والداكِ معنا
    Annen bana senin öz Ailen hakkında sorular sorduğunu söyledi. Open Subtitles والدتك أخبرتني أنكِ كنت تسألين عن والداكِ بالولادة
    Ailen hava kuvvetlerindeydi, büyükbaban Bletchley Park' ta çalıştı. Open Subtitles عمل والداكِ في القوات الجوية الملكية وعمل جدكِ ضد المخابرات النازية
    Ailen yaşıyor,değil mi? Open Subtitles والداكِ لم يموتا فعلاً أليس كذلك؟ ليس لديكِ والدان بالتبني
    Ailen hala buradayken söylemek istediğin başka bir şey yok mu? Open Subtitles أليس لديكِ شيئ تودّين قوله بينما والداكِ لايزالان هنا؟
    Bunlar Ailen öldüğü zaman başladı değil mi? Open Subtitles هذا كله بدأ عندما توفّي والداكِ, اليس كذلك؟
    Ailen sonsuza dek seninle olmaz. Güm! Ona bir ziyaret borçluyum. Open Subtitles والداكِ لن يكونا حولكِ للأبد أنا فعلاً أدين لأبي بزيارة
    Doğru olanı yapıyorsun. Ailen seni gördüğüne çok sevinecek. Open Subtitles إنّكِ تفعلين عين الصواب، سيكون والداكِ مسرورَين برؤيتكِ
    Çünkü, biliyorsun-- seni seven bir Ailen var, o sevgiyi burada pek bulamazsın. Open Subtitles لأن كما تعلمين والداكِ يحبونك لذا لا داعى أن تحظى بالحب هنا
    Ailen seni lanetten kurtarmak istiyordu. Open Subtitles كان والداكِ يحاولان أن يحمياكِ من اللعنة.
    Yoksa Ailen geldiğinde çatıdan atlamak zorunda kalacağım. Open Subtitles أو سأقفز من ذلك السطح عندما يعود والداكِ
    Biyolojik Ailenin kim oldugunu bilmiyoruz ama, biz senin gerçek aileniz. Open Subtitles , نحن لا نعرف والداكِ بالولادة لكننا عائلتكِ الحقيقة
    Senin 10 yaşındayken neler hissettiğini ve Ailenin seni terk ettiğini bilmeliydim. Open Subtitles لأنني عرفتُ كيف شعرتِ وأنتِ في العاشرة من عمرك عندما جعلكِ والداكِ ترحلين
    Ailenin evindeki hamaktaki. Ahırdaki. Open Subtitles تلك التي كانت في الأرجوحة ببيت والداكِ وتلك التي كانت في الإسطبلات
    Anne baban çok şanslı. Keşke senin gibi bir çocuğum olsaydı. Open Subtitles والداكِ محظوظان أتمنى لو كان لي بنت مثلكِ
    Sana annenle babanın ayrıldığını nasıl bildiğim konusundaki gerçeği söylemek istiyorum. Open Subtitles أردت أن أخبركِ بالحقيقة.. عن كيفية معرفتي بأن والداكِ على وشك الطلاق..
    Evlatlık aileni seversen, biyolojik ailene ihanet etmiş olacağını düşünüyorsun. Open Subtitles أنتِ تخافين إن أحببتي والداكِ بالتبني ستكونين خائنةً لوالديك الحقيقيين
    Yani, Annenler dışarı çıkmana müsaade etmiyor mu? Open Subtitles إذن، ألا يسمح لكِ والداكِ بالخروج؟
    Bir kaç hafta daha bekleyip seni Hasat Festivaline götürmek için ailenden izin almam gerekirdi. Open Subtitles كان ينبغي أن أنتظر أسبوعين وأسأل والداكِ إن كان بوسعي أخذكِ لمهرجان الحصاد
    Sizinkiler suçlamada bulunmadılar ama yapabilirlerdi. Open Subtitles والداكِ لم يوجهوا الإتهامات , ولم يتوجب عليهم
    Her yerde, herkes öldü. Senin anne-baban, benim anne-babam. Open Subtitles كل إنسان ، في كل مكان ، هو ميت والداكِ ، ووالداي
    - Babaların seni çok seviyor! Open Subtitles والداكِ يحبانك
    ebeveynlerin hakkında söylediğim şeylere kardeşinin profilini hazırlarken inanıyordum. Open Subtitles تلك الأشياء التي قلتها عن والداكِ آمنت بها عندما وضعتها في ملف شقيقك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more