"والداها" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ailesinin
        
    • babası
        
    • Ebeveynleri
        
    • Ailesi onu
        
    • babasını
        
    • - Ailesi
        
    • ailesine
        
    • ailesiyiz
        
    • Ebeveynlerinin
        
    Kan alın da, genetik Ailesinin ona hangi genetik hediyeyi verdiğini öğrenelim. Open Subtitles اسحبوا عيّنةً دمويّة ولنبحث عن الهدّية الجينيّة التي أورثها إياها والداها الجينيّان
    Ondan önce Ailesinin yaptığı gibi, zarafeti ve akıllılığıyla krallığa ışık saçtı. Open Subtitles وفوق كل هذا ، قادت مملكتها بكل الحكمة والرحمة التي حكم بها والداها من قبلها
    Anne ve babası naziymiş ama o buraya geldiğinde sekiz yaşındaymış. Open Subtitles والداها كانا نازيين، لكنّها كانت تبلغ 8 سنوات عندما جاؤوا هنا
    Uysal, itaatkâr bir genç kız olarak, anne babası ne istediyse yaptı. TED كانت مطيعة، فعلت كل ما أراده منها والداها.
    Ebeveynleri Cumhuriyetçiydi ama her zaman onlara karşı asi olduğunu düşünmüştüm. Open Subtitles والداها كانا جمهوريّين، لكن لطالما اعتقدت .. أنّها قد تمرّدت عليهما
    Ailesi onu yardım edebileceğimizi düşünerek buraya getirmişti. Open Subtitles والداها أحضراها إلى هنا ليروا إن كنا نستطيع مساعدتها
    Kimsesiz bir bebekti. Onun oğlunu öldüren Kızılderililer Rachel'ın annesiyle babasını öldürmüştü. Open Subtitles تم قتل والداها من قبل نفس كيوا الذي قتل ابنه
    - Ailesi öğrenip delirecek diye çok korktu. Open Subtitles -خافت أن يكتشف والداها الأمر وفزعت
    Özür dilerim. Tabii ki umutsuzluğa yenik düşmüş ailesine götürmüşler. Open Subtitles أسف جدا، الكثير من محبة والداها أصبح يأس طبعا، والدياكس..
    Doktor bey, bizler ailesiyiz. Open Subtitles دكتور، نحن والداها
    Muhtemelen kafası Ebeveynlerinin bir türlü boşanamaması yüzünden daha çok karışıyordur. Open Subtitles على الأرجح أنها أكثر حيرة أن والداها لم يتطلقوا فعلًا.
    Ama Ailesinin anlamadığı şey... o sadece bahçe çitinden dışarı çıkmak istiyordu. Open Subtitles لكن ما لم يفهمه والداها إنها كانت فقط تريد ان تخطو خارج سورها
    Ailesinin hala evli olmadığını öğrendi. Open Subtitles لقد أكتشفت للتو أن والداها لا يزالوا مطلقان
    Belki de, İrlanda'ya, Ailesinin yanına basıp gitti ve... Open Subtitles انها تأخذهم الى ايرلندا , والداها سيساعدها على الخروج وأنا لن أراه اطفالي مرة أخرى.
    Ailesinin onu buraya göndermek için yaptığı onca fedakarlıktan sonra olmadı. Open Subtitles ليس بعدما ضحى والداها بكل شئ لإرسالها هنا
    Ailesinin kafalarına birer kurşun sıkıldı. Bam. Bam. Open Subtitles والداها تلقيا طلقه واحده في رأس كل منهما
    Anne babası eve döndüğünde onu gülümser ve şarkı söyler halde buldu şimdi gördüğün gibi. Open Subtitles لكن عندما عاد والداها الى البيت وجدوها كما هي الان وكما انت رأيتها تبتسم وتغني
    Annesiyle babası geliyor. Open Subtitles وهي خائفة ومنتفخة. والداها هم على الطريق.
    Anne ve babası Amerika'da oynaması için onu destekliyorlar. Open Subtitles جولز محظوظة للغاية بالتأكيد والداها يقدمان الدعم لها لتتمكن من الذهاب الى أمريكا للاحتراف هناك
    Ebeveynleri yüksekokula gitmemiş ve kardeşleri de. TED والداها لم يدخلا الجامعة، ولا أشقائها أيضاً.
    Bu sene Şükran Günü'nde Ailesi onu ziyarete gidecek. Open Subtitles هذا العام سيذهب والداها لزيارتها في عيد الشكر
    Her Pazar anne ve babasını ziyaret etmeliydi, Mary ve Isaac Foster'ı. Open Subtitles كل أحد ، كانت تزور والداها ماري و آيسك فوستر
    - Ailesi öldürür onu. Open Subtitles - والداها سيضربونها
    Umutsuzluğa yenik düşmüş ailesine götürmüşler. Open Subtitles الكثير من محبة والداها أصبح يأس
    Biz onun ailesiyiz tamam mı? Open Subtitles نحن والداها حسناً؟
    Ebeveynlerinin bir seri katil hakkında konuştuğundan, keyifli bir şekilde habersiz. Open Subtitles إنها سعيدة لا تدري أن والداها يتحدثان عن قاتل مُتسلسل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more