"والدايّ" - Translation from Arabic to Turkish

• Ailem
• ailemin
• Ebeveynlerim
• ailemi
• babam
• Bizimkiler
• aileme
• babamın
• Ailemle
• annem

Ailem balayı için biriktirdikleri parayı okul taksiti için kullanacak.
والدايّ سيستخدما المال الذي أدّخروه لشهر عسلهم ليدفعوا أجور تعليمي

Fakat doğru olan şey ise, Ailem annem ve babam buna razı olmuş, beni eğitmesi için devlete güvenmemiş.
لكن في الحقيقة كان والدايّ متفقين على صحة هذا المثل فلم تكن لديهم ثقة في الدولة لكي تعلمني

Merak etmeyin, sevgili Ailem. Tanrı bana bir şey olmasına izin vermez.
،لا تقلقا يا والدايّ لن يجعل الربّ أيّ شيء يحدث لي

Doğum kontrolüne gittiğini ve ailemin seni sürtük diye çağırdığını hatırlıyor musun?
هل تتذكرين عندما كنتِ تتناولين حبوب منع الحمل و والدايّ دعاكِ بالعاهرة؟

Bunlar da Ebeveynlerim. Onları zamanla tanıyabilirsin.
وهذان والدايّ لكن يمكنكِ معرفتهما حسب وقتك

Aldığımız para ailemi bir ay boyunca iyi bir şekilde geçindirdi.
الأموال التي حصلنا عليها أبقت والدايّ منتشيين لمدة شهر

Tek umudum seninle evlenmekti. Ailem öğrendiğinde beni öldürecek.
الزواج منّك كان أملي الوحيد، حين يعرف والدايّ فسيقتلانني

Az daha en iyi kısmını unutuyordum. Ailem şehir dışında.
تقريباً نسيت الجزء الأفضل والدايّ خارج البلده

Ailem, anne olmak için çok küçük olduğumu söyledi. Ama bana hiçbir şans tanımadılar.
والدايّ قالوا أنني صغيرة جداً لأكون أم، لكنهم فقط لم يعطوني فرصة

Ailem erkek kardeşimi 19 yaşındayken tımarhaneye gönderdi.
قام والدايّ بوضع شقيقي بمصحة عقلية كان بالـ19 من عمره,

Ailem beni pek sevmediği için böyle olduğumu sanabilirsin ama aslında beni çok fazla sevdiler.
قد تظن أن السبب لأن والدايّ لم يحبوني لكنهم في الواقع أحبوني كثيراً

Dünya'daki Ailem bana affetmeyi öğretti. İnsanlığın bize öğreteceği çok şey var.
والدايّ من الأرض علماني المغفرة البشرية لديها الكثير لتعلمنا إياه

Ama Ailem her yıl 4 Temmuz için büyük bir parti düzenliyor orada olmak zorundayım.
ولكن والدايّ يقيمان حفلاً سنوياً لعيد الاستقلال وحضوري أمر واجب

Onunla buraya aynı seferle geldik Ailem öldüğünden beri en yakınım o sayılır.
لقد أتينا إلى هنا في نفس البعثة ومنذ أن مات والدايّ فهو أقرب شيء ليّ كعائلة

Ailem bunu hiç yüksek sesle söylemedi, ama hayatta iki şey istediklerini biliyorum.
أن والدايّ لم يخبراني بذلك، لكنني أعلم إنهما يُريدان شيئان في الحياة.

Evlatlık olsam da biyolojik ailemin kim olduğunu neden onların elinde büyümeyip evlat edinildiğimi biliyorum.
،على الرغم من أنهُ تمّ تَـبنّيي، فإنّي على عِلم بشأن عدم تربيتي من طرف والدايّ الحقيقيين إنني أعرفُ كل شيء

Her yaptığım ailemin hayatını zorlaştırıyor.
فقط أشعر أن كل ما أفعله هو تعقيد حياة والدايّ

- Öyle mi? Ebeveynlerim fakir ressamlarmış.
لقد سمعت أن والدايّ كانوا فنانين فقراء

Çünkü çocukken ailemi kaybettim.
لأنني فقدت والدايّ عندما كنت طفلاً

annem ve babam sürekli kavga ederdi. "Ben evlenmeyeceğim." derdim ben de.
والدايّ كانا في شجار دائم، وكنت أقول أنني لن أتزوج أبداً.

Bizimkiler haftaya burada olur.
ليس لديّ متسع من الوقت سيصل والدايّ في غضون اسبوع

aileme bu sene tek bir Noel hediyesi istediğimi söyledim.
أخبرتُ والدايّ أنني لا أريد سوى شيء واحد للكريسماس هذه السنة:

Anne ve babamın davası, kötü eğilimli ve işlevsiz olmakla ilgili.
نجح والدايّ في هذا بأن كانا متعسفان وكثيري المشاكل

Ailemle ilgili bir kaç hatıram var.
عندي عدد قليل جدا من الذكريات عن والدايّ.