| Geçen haftayı ele alalım. Bir kadın annesini ziyarete gidiyor | Open Subtitles | نأخذ على سبيل المثال الأسبوع الماضي إمرأة ذهبت لزيارة والدتها |
| Geçen haftayı ele alalım. Bir kadın annesini ziyarete gidiyor. | Open Subtitles | نأخذ على سبيل المثال الأسبوع الماضي إمرأة ذهبت لزيارة والدتها |
| - Anlayış gösterin. annesini bir yıl kadar önce kanserden kaybetti. | Open Subtitles | عليكما أن تفهما، فقدت والدتها بسبب السرطان قبل أقل من سنة. |
| Marie'nin tatilleri için satın aldım. annesiyle birlikte Rennes'de yaşıyor. | Open Subtitles | .اشتريتها لأجل عطلات ماري هي تعيش في رين مع والدتها |
| 15 yaşında Güney Avustralya'da annesiyle yaşayan bir kız kardeşim var. | Open Subtitles | لدي إبنه عمرها 15 عاما تعيش معا والدتها في جنوب إستراليا |
| On bin de fonda. annesinden miras kaldı. | Open Subtitles | عشرة آلاف في الرصيد تصرفها حسب أرادت والدتها |
| Demek istediğim,ben onun öz annesiyim ve neredeyse ölüyordum. | Open Subtitles | أعني , ياإلهي والدتها ميتة تقريباً. ولم تأتي إلى المستشفى؟ |
| - İtiraf etti. annesini kaybettiği geçen senenin ona çok zor geldiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت بأن العام الماضي الذي فقدت فيه والدتها كان صعب جداً عليها |
| Belki son dakikada fikir değiştirdi, çünkü annesini korumaya çalışıyordu. | Open Subtitles | ربما غيرت رأيها في آخر لحظة لأنها أرادت حماية والدتها |
| Kız annesini bastırılmış bir anıya dayanarak cinsel istismarla suçlamaktaydı. | TED | واتهمت والدتها بالاعتداء الجنسي استناداً إلى ذاكرة مكبوتة. |
| Bir gün o okullardan gün boyu dolaşıp Bogota'ya gelen 3 tane çocukla karşılaştım ve birisi annesini beraber getirmişti. | TED | وعليه إلتقيت مع ثلاثة أطفال من المدارس، الذين ينتقلوا طوال اليوم ليصلوا الى بوجوتا، أحدى الاطفال الثلاث جلبت والدتها. |
| Ve annesini getirme nedeni 6 yaşındaki çocuğun annesine okuma ve yazmayı öğretmesiydi. | TED | وسبب جلبها لأمها أن هذه الطفلة ذات الست سنوات كانت تعلّم والدتها كيف تقرأ وتكتب. |
| Ya da annesini iflastan kurtarmak isteyen biri tarafından. | Open Subtitles | أو من قبل شخص كان يحاول محاولة يائسة لإنقاذ والدتها من الخراب المالي |
| Hayır. Bak, annesiyle ilgili bir ipucunun peşinde olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لا، اصغ، لقد قالت أنها تتبع بعض الدلائـل بشأن والدتها |
| O da gelmek istedi ama bu aralar annesiyle vakit geçirmek istiyor. | Open Subtitles | لقد كانت تريد المجيء حقاً لكن توجب عليها قضاء اليوم مع والدتها |
| İki durumda da artık hafta sonunu annesiyle geçirmeyecek. | Open Subtitles | على كلٍ، لن تقضي المزيد من الأجازات الأسبوعية مع والدتها |
| O, yapayalnız. annesiyle konuşamıyor. Korkmuş ve şaşkın bir durumda. | Open Subtitles | الأمر مجرد , أنها وحيدة ,لا يمكنها التحدث مع والدتها وخائفة وتشعر بالحيرة. |
| O zaman resim yeteneği annesinden geçmiş olmalı. | Open Subtitles | اذا من الممكن انها حصلت على مواهبها الفنيه من والدتها |
| Millet, o dükkan Nicole Seavers'e geçen yıl ölen annesinden mirasmış. | Open Subtitles | أنتم يا رفاق,أنتم يا رفاق نيكول سيفرز ورثت محل بيع الزهور من والدتها التي توفيت قبل عام. |
| Sakin olmamı söyleme bana. annesiyim ben. | Open Subtitles | لا تطلب مني أن اهدأ، أنا والدتها |
| Ve 14 yıl önce Afganistan'da tanıştığım ve kendi çocuğum olarak evlat edindiğim kız var çünkü annesi bir devrimciydi ve öldürülmüştü. | TED | و هناك فتاه قابلتها فى أفغانستان منذ 14 عاماً مضت التى تبنيتها كإبنه لي لأن أمها قد قُتلت حيث كانت والدتها ثوريه |
| Altı ay sonra annesinin cesediyle beraber ölü bulundu aklından neler geçiyordu? | Open Subtitles | ماتت بعد سنه ونصف وجثة والدتها الى جانبها بماذا كانت تفكر الفتاه؟ |
| Ve belki de anne babasını unutmaz ve bize kucağında torunlarımızla döner. | Open Subtitles | وأيضاً, يمكنها أن تتذكر والدتها وأباها العجائز وتعود إليهم بأحفاد كثيرين |
| Kızgın Çünkü annesi maymun yapıyormuş ve babası t.maymun olmuş. | Open Subtitles | إنها مستاءة لأن والدتها كانت تصنع قرودًا ووالدها جن جنونه. |
| Sen onun annesisin ve artık böyle davranmaya başlaman gerek. | Open Subtitles | أنتِ والدتها يجب أن تتصرفي على هذا النحو |
| Hayır, çocuklarla Annesinde. Sevgilerini yolladı. | Open Subtitles | كلا , كلا , إنها مع والدتها تزورها مع الأطفال و لكنها ترسل تحيتها لك |
| annesine çok benzediğine göre zarif, sofistike ve güzel olmalı. | Open Subtitles | يجب أن تكون جميلة وأنيقة و محنكة مادامت تشبه والدتها |