| Avlanma ve taksidermi. Babası onu kontrol ettikçe sorun yoktu. | Open Subtitles | وهذا لا بأس به طالما أن والده كان يشرف عليه |
| Babası kutsal kitabına çok bağlıydı, yüzüme karşı tam aksini yapsa da. | Open Subtitles | والده كان أقرب إلى البابوية برغم ذلك، فهو يدعي خلاف ذلك أمامي |
| İkimiz de beklerken, Kouki'nin Babası öldüğünde nasıl olduğu aklıma geldi. | Open Subtitles | بينما كنا ننتظرانهما تذكرت عندما توفي والده كان شعور كوكي رهيبا |
| Babası sınır muhafızıymış. Sanırım görev başında ölmüş. | Open Subtitles | والده كان حارسا على الحدود ، واعتقد انه قتل ايضا |
| babasının anası genelev patroniçesi, babasının Babası da muhbirmiş. | Open Subtitles | والدة والده كانت قوّادة. ووالد والده كان واشٍ. |
| Ya da Babası, onun Babası tarafından mahvedildi diye. | Open Subtitles | أو من قبل شخص والده كان قد دمر من قبل والد السيدة دويل |
| Bu onun kanında var. Babası çamurcuydu. | Open Subtitles | ذلك يسري في دمه، والده كان يركض في الوحل |
| Vaftiz oğlum. Bildiğin gibi Babası da en yakın arkadaşımdı. | Open Subtitles | إنه إبني بالعماد و والده كان أقرب أصدقائي |
| Sana söylemedi mi; Babası kötü sinekleri bombalamak için, geceleri uçuyor. | Open Subtitles | ماذا، ألم يخبرك أن والده كان يحلق طوال الليل ويقصف الذباب القذر؟ |
| Babası beyaz olduğu için Keith'in bizden iyi olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | دائما كانت تقول بأن كيث أفضل منا لأن والده كان أبيضا |
| Evet. Eminim Babası şehir dışındadır. | Open Subtitles | . تبدو لطيفه ، نعم وأنا متأكدة أن والده كان خارج البلدة ؟ |
| Babası Fransız sanayicisi, annesi İtalyan asilzadesi. | Open Subtitles | والده كان رجل صناعه فرنسى وامه كانت من النبلاء |
| Babası bir Fransız sanayicisiydi, annesi İtalyan soylularından. | Open Subtitles | والده كان رجل صناعه فرنسى وامه كانت من النبلاء |
| -Kız kardeşim hastalandığında Babası çok yardımcı olmuştu. | Open Subtitles | كما ترى، والده كان خدوماً جداً خلال مرض أختي |
| Babası öldüğünde garajda, amcası öldüğünde apartmanda. | Open Subtitles | كان في المرآب عندما مات والده كان في الشقة عندما مات عمّه لقد كانت رؤياه طوال هذا الوقت |
| Hernan'ın Babası Forbes dergisindeydi ve kızın ailesine yüklü bir para verdiler. | Open Subtitles | سيتلقّى أبويها مبلغ تعويض كبير لأنّ والده كان يعمل "في مجلّة "فوربز |
| Babası bir köleydi. İçimde bir damla iyi kan yok. | Open Subtitles | . والده كان عبداً . أنا ليس عندى دماً جيداً بداخلى |
| Biliyor musun, babasının tıpkı bizim gibi balıkçı olduğunu söyler. | Open Subtitles | أتعلم يُقال أنّ والده كان صيّاد سمك مثلنا |
| babasının virüsler üzerinde çalışan ünlü bir bilim adamı olduğunu söyledi... sen de bu bilgiyi saçma sapan fantezine yamadın. | Open Subtitles | جيفرى جونز كان ممثلا اخبرك ان والده كان عالم مشهور في علم الفيروسات ودمجت هذه المعلومات الى مخيلتك |
| babasının bilim adamı olduğunu söylemedi. Tanrı olduğunu söyledi. Bu delilik. | Open Subtitles | لم يقل ابدا ان ابوه كان عالما لقد ادعى ان والده كان آله |