kurbanın babası içeri güvenlikten gizli bıçak sokmuş ve zanlıyı bıçaklamış. | Open Subtitles | والد الضحية مرر سكين خفية خلال الحراسة وقام بطعن المدعى عليه |
kurbanın babası otelin çatısındaki yangın çıkışına tırmandı. | Open Subtitles | تسلّق والد الضحية سلالم الحريق صعوداً الى سطح النزل |
İlk kurbanın babası Michael Browder, oğlunun cesedini almaya yeni geldi. | Open Subtitles | والد الضحية الاولى قد وصل لتوه ليسترد جثة ابنه |
Pekâlâ, ikinci kurbanın babasıyla konuştum. | Open Subtitles | اذن تحدثت مع والد الضحية الثاني |
Duydum ki kurbanın babasıyla bir şeyler yaşamışsın. | Open Subtitles | سمعت أنك واجهت مشكلة مع والد الضحية |
kurbanın babası hükümetle yakın ilişkiler içerisinde. | Open Subtitles | والد الضحية له علاقات واسعة مع الحكومة الفرنسية |
kurbanın babası insan kaçakçılığı için para aldığını doğruladı. | Open Subtitles | والد الضحية تعرف عليه وقال بأنه يقبل المال مقابل المتاجرة بالبشر |
Bill, bu James Collier, kurbanın babası bu da güvenliğin başı, Sara Nelson. | Open Subtitles | بيل" هذا هو "جيمس كولاير" والد الضحية" "ورئيس الأمن خاصته "سارا نيلسون |
Batı bölgesinden Dedektif Copeland'in dediğine göre söz konusu kurbanın babası Jim Martino geçen ay tecavüz suçlamasıyla gelmiş. | Open Subtitles | بالرجوع إلى المحقق (كوبلاند)، غرب لوس أنجلوس والد الضحية المزعوم (جيم مارتينو) أتى في الشهر الماضي بسبب تهم الاغتصاب |
kurbanın babası. Ne olmuş ona? | Open Subtitles | والد الضحية ماذا عنه؟ |
Kocasının da kaçırma işinde olduğu zorla alıkoyulan bu kadının, çok yüksek miktardaki fidyesi bir gün önce ödenmişti, that had amounted to a large sum of money. Fidyenin parası kurbanın babası, Suriye-Lübnan kökenli mağaza sahibi Jaliv Adda'ya ait. | Open Subtitles | من قبل زوجها ، الفدية التي دُفعت كانت كبيرة جداً حسب قول والد الضحية (جاليف أدى) |
İlk kurbanın babası. | Open Subtitles | ذلك هو والد الضحية الأولى |
kurbanın babası bu. | Open Subtitles | والد الضحية |