İnsanlık tarihi boyunca, güçlü devlet ve imparatoruklar her zaman birbirleriyle savaş hâlindeydiler ve barış, savaşlar arasında bir teneffüsten ibaretti. | TED | عبر التاريخ البشري، الدول والإمبراطوريات القوية دائمًا ما كانت في صراع مع بعضها البعض، والسلام كان دخيلا بين الحروب. |
Bu yüzden odaklanacağım konu, Çin'in yükselişinin ABD, uluslararası düzen ve savaş ile barış ihtimalleri üzerindeki etkisi. | TED | من أجل ذلك سوف أركّز على تأثير نمو الصين، على الولايات المتحدة، من حيث التصنيف العالمي وتوقّعات الحرب والسلام. |
İmparator'un savaş ve barış arasında nihai bir kararın verileceği bir tarihi kabul etmesine... inanmak oldukça güç. | Open Subtitles | من الصعب الإعتقاد أن الإمبراطور يوافق يجب أن يحدد تاريخ القرار النهائى بين الحرب والسلام |
Ben hastaların ne istediğini bilirim. Dinlenme sessizlik ve huzur. | Open Subtitles | أنا أعرف ما يحتاجه المرضى انهم يحتاجون للراحة والسلام والهدوء |
İyi niyet, arkadaşlık, güven, empati, merhamet ve huzur ile başlıyor. | TED | تبدأ بالنية الحسنة والصداقة والثقة، والتعاطف والرحمة والسلام. |
Özgürlük ve huzurun mutluluğu değiştirebileceğini sandım. | Open Subtitles | تركت كل معتقداتي بأن أن الحرية والسلام ستخدمني ، بدلا عن السعادة. |
Mutluluğu ve huzuru bu küçük cennette buldum. | Open Subtitles | وجدت السعادة والسلام فى هذه الجنة الصغيرة |
İnanç, barış ve güven gibi sözlerin ardına gizleniyorlar. | Open Subtitles | يختفون وراء كلمات مثل الإيمان , والسلام و الثقة |
Dilerim huzur ve ruhsal barış bir kez daha kalplerimize egemen olur. | Open Subtitles | ربما الصفاء والسلام الروحي يحل مرة أخرى في قلوبنا |
Tolstoy Savaş ve barış ve Anna Karenina'yı yazarken... | Open Subtitles | كما شرع الكاتب تول ستوري بكتابة الحرب والسلام وآنا كاريناين |
Savaş ve barış'ı okumayı denedim. Ama bitiremedim. | Open Subtitles | جربت الحرب والسلام لكني لم أستطع إنهائها |
Eğer erkekler savaş ve barış arasında seçim yapmak zorunda kalsalar, savaşı seçerler. | Open Subtitles | إذا خُيّر الرجل بين الحرب والسلام, فإنه سيختار الحرب بالطبع |
İnsanlara ekmek atan bir sevgi ve barış sembolü. | Open Subtitles | ومكاننا في هذا الكون إنّه سلسلةُ زهورٍ ورديّة من الحبّ والسلام حول العالم |
Sayın delegeler ve seçkin misafirlerimiz izin verirseniz Birleşmiş Milletler adına bu önemli umut ve barış ortamına hoş geldiniz diyorum. | Open Subtitles | حضرات المندوبين الكرام والضيوف الأفاضل، بالنيابة عن الأمم المتحدة اسمحوا لي أن أرحب بكم في هذه المناسبة العظيمة عن الأمل والسلام |
"Sevgi, merhamet, barış, cesaret, savaş, barış, şiir, müzik. | Open Subtitles | الحب و الرحمة والإحسان و الشجاعه والحرب والسلام والشعر والموسيقى |
Önümüzdeki ayki seçimlerde oyunuzu gelişim için adalet için ve huzur için verin. | Open Subtitles | فإنكم ستنتخبون من اجل التقدم، العدالة، والسلام |
Daha sonra merhametinle bize emniyetli bir mekan ve kutsal bir uyku ve nihayetinde huzur bahşet. | Open Subtitles | ثم في الرحمة أمنحنا مكان آمن وإستراحة مقدسة والسلام في الأخرة |
Mutluluk ve huzurun mevsiminde, bağlılığımızda huzuru bulabileceğimize inanıyorum. | Open Subtitles | في موسم الفرحة والسلام هذا، أعتقد أن بامكاننا أن نجد العزاء في التزاماتنا. |
Biz ilahi birliğiz ve denge ve huzuru gözetiriz. | Open Subtitles | نحن أتحاد القسّ ونحن سنعزز الموازنة والسلام |
Uluslararası ilişkiler dalında çalışan bilim insanlarının görüş birliği ise küreselleşmenin karşılıklı bağımlılığı, onun da birlik ve barışı getirdiği yönünde. | TED | المتفق عليه بين علماء العلاقات الدولية هو أن العولمة تجلب الترابط، الشيء الذي يجلب بدوره التعاون والسلام. |
Şiddetin değil, kanunsuzluğun değil, kargaşanın değil, şefkatin, sevginin ve barışın sembolü. | Open Subtitles | ليس العنف , وليس الدستور , وليس الشغب ولكنه الحنان والحب والسلام |