"والطبيعة" - Translation from Arabic to Turkish

    • doğa
        
    • ve doğanın
        
    • Doğayla
        
    • ve doğaya
        
    Çünkü onlara bu biçimi verecek şey teknoloji, doğa ve insan ortaklığı olacak. TED لأن من سيشكل تلك الأشياء هي تلك الشراكة الجديدة بين التكنولوجيا والطبيعة والإنسانية.
    Orada durup doğa Ana'nın tüm yüzünüze fışkırtışını izlemek gibisi yok. Open Subtitles من الرائع أن تقف هناك والطبيعة الأم ترشك على كامل وجهك
    Küçük boyutun bazı dezavantajları var ve bu dezavantajları telafi etmek için doğa bir sürü yol bulmuş. TED الحجم الصغير له بعض العيوب، والطبيعة قد إكتشفت عدد من الطرق لتعويض هذه العيوب.
    hayatın ve doğanın temel prensiplerini kavradıkları oyuncaklar tasarladı. Çocuklar o prensipleri keşfettikçe ilgileri daha da arttı, TED في الواقع سنأتي للفهم العميق لهذه المبادىء من الحياة والطبيعة من خلال اللعب. ومنذ اكتشافهم لهذه الاشياء، تبقى معلقة معهم كثيراً
    Böylece, bu tuhaf TV programı ile birlikte insanların oturma odalarının bir parçası olmamıza izin verildi. Müzikle, Doğayla ve insanlarla TED إذن سُمح لنا أن نكون جزء من غرفة الجلوس لدى الناس بهذا البرنامج التلفزيوني الغريب، من خلال الموسيقى والطبيعة والناس.
    Yasalara ve doğaya karşı işlediğin suçundan ibret alınması ve açıkça görülebilmesi için kulakların ve burnun kesilecek. Open Subtitles سيتم قطع أذنك وأنفك لأنك قمت بفعل ما هو ضد القانون والطبيعة
    Ve doğa, bizim gibi acemi değil, hile yapmıyor. TED والطبيعة ليست بارعة مثلنا، هي فقط تقوم بعملها.
    Çalışmalarında ise sürekli Meksika halk resimlerine atıfta bulunuyordu, ondaki parlak renkleri kullanıyordu ve ölüm, din ve doğa atıflarını kullanıyordu. TED وفي عملها، كانت تعود دائماً للوحة الشعبية المكسيكية، دامجة ألوانها الزاهية مع إشارات إلى الموت والدين والطبيعة.
    Bilim ve doğa'nın sayfalarına sonradan büyük harflerle geçen kuşu ilk adlandıran bizlerdik. TED لذلك فنحن أول من سمى والتي انفجرت لاحقا في صفحات العلوم والطبيعة.
    Aslında yaptığım doğayı örnek almaktı, ve doğa monokültürü bilmez, ama doğal bir ormanın birden fazla katmanı vardır. TED ما فعلته كان فقط أنى تابعت الطبيعة، والطبيعة لا تعرف الزراعات الأحادية، ولكن الغابات الطبيعية متعددة الطبقات.
    doğa kendini hiçbir zaman tekrar etmez. Böylece birbiriyle dans eden iki binamız oldu. TED والطبيعة لا تعيد نفسها. الآن لدينا مبنيين، يمكنهما أن يرقصا سوياً.
    Mimari, insanlar ve doğa bir arada var olabilir ve bu fotoğrafta aralarında iyi bir ilişki olduğu görünüyor. TED المعمار والبشر والطبيعة يمكن أن يندمجوا ولديهم علاقة طيبة في هذه الصورة.
    Yani, yaratmaya çalıştığımız şey, mimari ve doğa arasında belirgin sınırların olmadığı bir çevre. TED لذا، ما نحاول إبداعه في الواقع بيئة مطموسة الحدود بين المعمار والطبيعة.
    Benim arayışım, insanlar ve doğa arasında ahengin olduğu bir gelecek yaratma fırsatı. TED أظن أن ما نبحث عنه هو الفرصة لخلق مستقبل فيه انسجام بين الإنسان والطبيعة.
    Her 10 çiftin 9'un da bu böyledir doğa bir tarafa, insanlar bir tarafa çeker. Open Subtitles أخشى أن 8 حالات من أصل 10 تتوجه في أتجاه واحد والطبيعة البشرية في الآخر.
    Milly Keşif Gezisi olarak adlandırdığı yolculukta güneş, gökyüzü ve doğa onunla birlikteydi. Open Subtitles "الشئ الذي كانت تُشير إليه كان "بعثة ميلي الشمس, السماء والطبيعة كانوا معها
    doğa sana yeniden neslini devam ettirebileceğin bir cennet bıraktı. Open Subtitles والطبيعة تركتك حارس من إجل إعادة إسكان البشرية
    doğa sana yeniden neslini devam ettirebileceğin bir cennet bıraktı. Open Subtitles والطبيعة تركتك حارس من إجل إعادة إسكان البشرية
    Ağaçların ve doğanın kokusunu alabiliyor musun? Open Subtitles هل تشم رائحة الأشجار والطبيعة ؟
    En düşük ve alt tabakadan insanların bile, ...Tanrı'nın ve doğanın, değiştirilemez, fesh edilemez yasaları gereği, nefes almak için havadan görmek için ışıktan, karnını doyurmak için yemekten ve giyinmek için kıyafetten yararlanma hakkı, asillerin ve kralın olduğu kadar vardır. Open Subtitles غير قابل للتغير من قبل القانون والشرع الذي حكم به الله والطبيعة لها الحق لديها الهواء الذي نتنفسه والضوء يضئ لرؤية الغذاء وأرتداء ملابس كما النبلاء يرتدون والملوك
    Tanrı'nın ve doğanın kanunlarına aykırı. Open Subtitles لا يحدث . إنه ضد قواعد الله والطبيعة
    Sorun da bu. Doğayla bütünleşmek istiyor, ama beceremiyor. Open Subtitles يريد أن يصبح هو والطبيعة جزء واحد لكنه لا يستطيع مجاراتها
    Kulaklarınız ve burnunuz kesilecek ki kanunlara ve doğaya karşı suçunuz gerçek ve görünür olsun. Open Subtitles بأن تُقطع أذنيك وأنفكِ... لتكون دليلاً ظاهرًا على جريمتكِ ضد القانون والطبيعة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more