"والعظام" - Translation from Arabic to Turkish

    • kemik
        
    • kemikler
        
    • ve kemikleri
        
    • ve kemikten
        
    • kemiği
        
    • kemikle
        
    • kemiğiyle
        
    • ve kemiğe
        
    • kemiklerin
        
    • kemiklerini
        
    • kemikleri ve
        
    • ve kemiklere
        
    Şarapnel ve kemik parçalarını alıp, omuriliğimdeki baskıyı kaldırabileceğini düşünüyor. Open Subtitles يمكنه إزالة قطع الشظايا والعظام من الضغط على العامود الفقري
    Tıpta şimdiden kulak, soluk borusu, deri, damar ve kemik gibi karmaşık vücut parçaları yetiştirmek için biyofabrikasyon teknikleri kullanılıyor ve bunlar hastalara başarılı bir şekilde naklediliyor. TED بالفعل في الطب تم استخدام تقنيات الفبركة الحيوية لزراعة اجزاء الجسم المعقدة مثل الاذن و القصبة الهوائية والجلد والأوعية الدموية والعظام والتي تم زراعتها بنجاح داخل المرضى.
    Evet, adımsayar ve kemikler tıpkı düşündüğüm gibi bir dışkı yığınının altındaydı. Open Subtitles أجل كليهما الجهاز والعظام كانتا مدفونه في كومة من البراز كما توقعت.
    Ama saçlar, kemikler, dişler... kurumuş dövmelerle falan... muhtemelen bu kadar bir şey. Open Subtitles لكن مع الشعر والعظام والأسنان والأوشام الذابلة والأحشاء بهذا الحجم تقريباً
    Şiddetli bir şekilde ısırarak, vücudu deler sallayarak parçalara ayırmadan önce, kasları ve kemikleri keser. Open Subtitles انه يخترق الجسم يقطع العضلات والعظام قبل أن ينتره الي قطع
    Ama beden dediğimiz şey aklım uçup giderken bile ürpermekte olan kas ve kemikten oluşan yavaş ve ıslak bir mekanizmadır. Open Subtitles ، لكن الجسد بطيء ، آلية ترطيب العضلات والعظام تتخدر ، كأن عقلي قد طار
    Atardamarı ve kemiği sıyırıp geçmiş. Open Subtitles يقول الطبيب بأن الطلقة أخطئت الشريان والعظام.
    Ayrıca bir kemikle yabancı birini evine davet ediyorsun. Open Subtitles هذه الرسالة .. والعظام ثم تستقبلين شخصاً غريباً في بيتكِ
    Dişleriyle kanıyla kemiğiyle tam bir insandan bahsediyorum.. Open Subtitles وهذا حقوق إنسان، مع الأسنان والشعر والعظام والدم.
    Kısa sürelerle kendi şekline bürünüyor. Enerjisi tükendiğinde ise ete ve kemiğe dönmek zorunda kalıyor. Open Subtitles قبل أن يتم استنفاد طاقاتها علي العودة إلى زنزانتها من اللحم والعظام
    Evet, çocuktan çıkanla kemiklerin yanında bulunan mermiler aynı silahtan çıkmış. Open Subtitles نعم ، لقد اخرج رصاصتين من الطفل والعظام وكلاهما تعود لنفس السلاح الذي اطلق منه النار
    Vücut kimyasını değiştirebilen bir objesi vardı yani cildini, kemiklerini, kaslarını, kanını. Open Subtitles لقد استخدم مصنوعة عدلت كيمياء جسدهن الجلد والعظام والعضلات والدماء..
    Fışkıran kanı, kırılan kemikleri ve uzun, acı veren savaşları hatırlarlar. Open Subtitles بل يتذكرون الدماء والعظام والقتال الطويل المضني للوصول للقمة
    Akbabalara bakmak yerine, tüylere ve kemiklere bakın. TED بدلاً من أن تبحث عن النسور ابحث عن الريش والعظام النقية.
    kemik aslında kendini yenilemede oldukça iyidir. TED والعظام في الواقع هي جيدة جداً في الترميم.
    Çünkü kan, kemik ve tüy gibi tavuğun yan ürünleri öğütülüp balıklara yem olarak veriliyor. TED لأن مشتقات الدجاج الريش ،الدم والعظام تغذى بها الاسماك.
    Hizmetlini yenile. Ona et ve güç ver, kemik ve diş ver. Open Subtitles جددوا خادمتكم، امنحوها اللحم والعضلات والعظام والأسنان
    Yüz yılı aşkın bir zamandır "Kurukafa ve kemikler" Cemiyeti'nin üyeleri içerisinde, bir başkan Başkan yardımcıları, Yüksek Mahkeme yargıçları, kongre üyeleri ve senatörler, bilim ve sanayi önderleri bulundu. Open Subtitles لأكثر من مائة عام أعضاء الجماجم والعظام كان من بينهم رؤساء نائبى رؤساء
    Deri, damarlar ve kemikler yüzünden Kolonilerin ölümünde hayatta kalamayacaklar. Open Subtitles بالطبعة ، الجلد والعروق والعظام ، أنها لن تنجو وفاة المستعمرات.
    Dokuları ve kemikleri bu şekilde kesmek için muazzam bir güç kullanmak gerekir. Dua edelim de böyle bir şeye gerek kalmasın. Open Subtitles يأخذ قدرٌ كبير من القوة لقطع خلال الأنسجة والعظام هكذا
    Bu küçük bok ve kemikten kukla benim kraliyet aracım olmalı böylece erkekliğe büyüyüp bu topraklara hükmedebilirim. Open Subtitles هذه الدمية الحقيرة من الدم والعظام ستكون ملكي ستكون مثل عربتي الملكية التي سأسير بها الى البشرية لاحكم بها هذه الارض

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more