Böylece ona, o kahramanı alarak oyunu riske atmış olduk. | Open Subtitles | لذا اتخذنا من خطر يأخذه والمخاطرة ربما يلعب له بشدة. |
Hayatımı bir kez daha riske atamazdım. | TED | ولم يسمحوا لي بأن أخد أي قارب آخر والمخاطرة بحياتي. |
Ama sonunda sizi; yeniden düşünmeniz, risk almanız ve demokrasinin küresel evrimi olarak gördüğüm şeye dahil olmanız için teşvik edeceğim. | TED | ولكنني في النهاية سأحثكم على التفكير والمخاطرة بالانضمام في ما أعتبره تطورا ًعالمياً للديمقراطية |
Aslında bu rahatsızlıklar için gereken hassaslık ve risk faktörlerinin eksikliğidir. | TED | إن الأمر هو غياب عوامل الحساسية والمخاطرة لهذه الاضطرابات. |
Kendini tehlikeye atmakla başkasını atmak farklıdır. | Open Subtitles | هناك فرق بين المخاطرة لنفسك والمخاطرة بشخص اخر. |
Fuhuş,hırsızlık,dolandırıcılık, bilgisayar korsanlığı... ..çevreye saldırmak ve insan hayatını tehlikeye atmak.. | Open Subtitles | دعارة ، بدعة سرقة، إختراق الحاسب ترجمة كينو إدمان وإستنشاق الوقود والمخاطرة بالأرواح |
Ya aptal gibi görünür beni destekler riski göze alırsınız ya da beni uçurumdan atar demokratların kellemi almalarına yardım edersiniz. | Open Subtitles | وبفعل ذلك خلقت موقفا حيث يكون بإمكانكم إما دعمي والمخاطرة بغدوكم حمقى أو تقومون بإلقائي تحت الحافلة ومساعدة الديمقراطيين بتعليقي |
Nasıl olur da, onlardan, dışarı çıkıp kendilerinde kalan... hayatın bir parçasını olsun riske atmalarını istersin? | Open Subtitles | كيف تجرؤ على مطالبتهم بالخروج والمخاطرة قليلاً بالحياة التي تبقت لديهم؟ |
Her gün kötü adamları kovalayıp hayatımı ve uzuvlarımı riske atmak için yaratılmamışım. | Open Subtitles | لستُ جاسوساً حقيقيّاً, ولستُ مهيّئاً للمُطاردات السريعة ومُجابهة الأشرار، والمخاطرة بحياتي |
Burada güvenli bir şekilde yapabilirim veya evde kendi başıma yapıp her şeyi riske atarım. | Open Subtitles | أستطيع عمل هذا هنا , بالطريقة الآمنة أو استطيع عملهـا بنفسي في البيت والمخاطرة بكل شيء |
Doğru olduğunu düşündüğün bir şeyi yapmak için kendi hayatını riske atmayı ve oğlundan ayrılmayı göze aldın. | Open Subtitles | لقد كنتِ على إستعداد لترك ابنكِ خلفكِ والمخاطرة بحياتكِ، لأجل ما ترين أنّه الخير الأعظم |
İnsanın bu uğurda neden her şeyi riske atabileceğini artık anlıyorum. | Open Subtitles | أفهم سبب خوض المرء الصعاب والمخاطرة لشيء كهذا. |
Kilitlenmeyi, üzerinde çalışmayı ve kim bilir daha neleri riske mi atsaydı? | Open Subtitles | ماذا، والمخاطرة بإحتجازها، دراستها، أو من يعلم ماذا أيضا؟ |
Sadece seçeneklerime bakıp bir risk almak istedim. | Open Subtitles | أردت فقط تجربة إختياراتي والمخاطرة قليلاً |
risk ve tehlike seviyesi bana kendimi canlı hissettiriyor. | Open Subtitles | هذه الدرجة من الخطر والمخاطرة تشعرني بالحياة مجدداً |
Kumar, risk alma ya da olağan dışı bir şey? Kocam Sam'e, sağlık kontrolü yaptırıyordu. | Open Subtitles | المقامرة والمخاطرة اي شيء خارج المألوف؟ زوجي عند سام ليخضع لعدة فحوص |
Yaptıklarından sonra sana kötü davrandım, hayatını tehlikeye attın. | Open Subtitles | لقد كنت سيئة التعامل معك بعد كل ما فعلته ، والمخاطرة بحياتك |
Kırıcının var olmadığını düşünüp binlerce ajanın hayatını tehlikeye atamayız sizinki dahil. | Open Subtitles | لا يمكننا إفتراض أن هذا الجهازليس حقيقيًا، والمخاطرة بأرواح آلاف العملاء، بما في ذلك نفسيكما |
Özel hayatlarına tecavüz ya da güvenliklerini tehlikeye atmaya ne dersin? | Open Subtitles | إلى حانة الركن عند صديقاتهم ماذا عن اقتحام خصوصياتهم والمخاطرة بسلامتهم ؟ |
Sandra, eğer ülkemizin hatırı için kesinlikle gerekli olduğunu düşünmeseydim senden bu riski göze almanı istemeye cesaret bile edemezdim. | Open Subtitles | ساندرا), لم أكن لأجرأ على طلب ذلك) ...والمخاطرة هكذا اذا لم أكن أعتقد أن هذا ضرورى تماماً من أجل بلادنا |
İş anlaşmasını kaybetme riski? | Open Subtitles | والمخاطرة بخسارة صفقة أعماله؟ |