"والهدف" - Translation from Arabic to Turkish

    • amaç
        
    • ve hedef
        
    • hedefle
        
    • ya hedef
        
    • amacı
        
    Ve amaç gidip ev inşa edip oturmak değil. TED والهدف من هذا ليس المشي وإنشاء بيت والمكوث فيه.
    Ben, hafife alınan katılımcıyı seçin derim gizli silahları tutku ve amaç olan kişiyi. TED أقول اختاروا المرشح الأقل أهمية، من أسلحته الخفية الشغف والهدف.
    Cinayet uluslar arası bir terör örgütü adına işlenmiş ve hedef Rus bir diplomat olursa ilginç olur ama. Open Subtitles هذا عندما يتم الأمر لصالح منظمة إرهابية دولية والهدف كان دبلوماسي روسي
    Yön ve hedef birliğini temsil ediyordu. Akıl kişileştirmektir. Open Subtitles إنه يمثل إتحاد الصراط والهدف . على ما أذكر
    Bize hedefle aramızda geçen hikayeler uydurmamızı söylemişlerdi. Open Subtitles حسناً، يخبرونا إلى أن نأتي بالقصص حول أنفسنا والهدف
    Peki ya hedef? Open Subtitles والهدف ؟ - " شركات مخدرات " المالينا -
    Kursun adı Cangıl Lideriydi ve amacı da bitkin haldeyken nasıl düşünüleceğini öğretmekti. Open Subtitles المناوره اطلق عليها قاده الاحراش والهدف منها كيفيه تعليمك كيف تفكر وانت مرهق
    amaç ise üzerinde yaşanması mümkün olmayan bir gezegeni işleyerek yaşanabilir bir halde getirmekten ibarettir. Open Subtitles والهدف هو تحويل الكوكب من مكان تستحيل الحياة فيه، إلى مكان صالح للعيش.
    amaç, pinpon topunu alıp karşı takımın bardaklarına sokmaktır. Open Subtitles والهدف هو أخد الكرة ومحاولة وضعها في أكواب الفريق الآخر،
    Bu evde yaşanan trajediden sonra bana yaşamak için güç ve amaç verdin. Open Subtitles واعطيتيني القوة .. والهدف في العيش بعد دمار المنزل
    Bu evde yaşanan trajediden sonra bana yaşamak için güç ve amaç verdin. Open Subtitles واعطيتيني القوة .. والهدف في العيش بعد دمار المنزل
    Bütün mesele bütün bu karmaşanın ve çılgınlığın içinden bir anlam ve amaç çıkarmaktır. Open Subtitles إنها عن إيجاد المعنى والمتعة والهدف في ذلك في كل الفوضى والجنون
    Ve bu işteki amaç anlayabildiğim kadarıyla duman çıkarmak. Open Subtitles والهدف مِن هذا التمرين على حسب ما وصل إليه فِكري هو أنْ تملأ المكان دُخاناً
    Hareket hâlindeyken ve hedef ileri geri konuşup bana ateş ettiği zaman çok daha iyiyim. Open Subtitles أنا أفضل بكثير عندما أكون متحركاً والهدف يُطلق النار عليّ
    Sızdırıldıysa ve hedef peşinde olduğumuzu öğrenirse bulmak daha da zorlaşacaktır. Open Subtitles حسنا، إذا كان هناك والهدف يكتشف نحن من بعده، انه أحرزنا ليرة لبنانية تذهب حتى أعمق تحت الأرض.
    Fakat, çok ufak ve uzaklar ve hedef zarar görmüş ve katılaşmış, tamam mı? Open Subtitles لكنه سلاح صغير والمسافة كبيرة والهدف مُحصن بشدة
    Göz tetikle ve hedefle oynamadan bağlantılı olmalı. Open Subtitles والعين يجب أن تكون متصلة متصلة بالمسدس والهدف في خط مستقيم
    Aşağıya inmenin ve bu ortamda yaşamanın amacı içeride kalmak değildi. TED والهدف من الغوص إليه والحياة فيه، لم يكن البقاء بداخله.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more