| Rüzgarın gelmesini ve tuvale değmesini bekledim. Ve bir sanat yarattım. | TED | وانتظرت ان تهب الرياح لترسم لوحة زيتية. وقد أنتج هذا فنا. |
| Binlerce liseli genç üzerinde metanet anketleri düzenledim ve hangilerinin mezun olacağını görmek için bir sene kadar bekledim. | TED | طلبت من ألاف طلاب الثانوية الرد على أسئلة حول الجَلَد وانتظرت بعدها لأكثر من عام لمعرفة من القادر على التخرج. |
| Sandalyemden aşağı kayarak kayboldum ve hevesle toplantının bitmesini bekledim. | TED | انزويت في مقعدي، وانتظرت بلهفة انتهاء ذلك الاجتماع. |
| Bir hafta bekledim, ama cevap alamayınca kendim gelmeye karar verdim. | Open Subtitles | وانتظرت أسبوعين ولم اتلقّ ردا, فقررت المجئ الى هنا بنفسى |
| Bunca yolu geldin ve tüm gün bekledin ve gece boyunca... | Open Subtitles | تكبدت عناء كل هذا الطريق وانتظرت طوال اليوم |
| Yatağımdan atladım ve vanayı kapatıp bekledim. | Open Subtitles | ثم قفزت من الفراش بعدما توقف هذا الصوت وانتظرت |
| Ve beni öldürmeye çalışan her kimse, işini bitirmesini bekledim. | Open Subtitles | وانتظرت أيا كان من يحاول قتلي أن ينهي مهمته. |
| Ve bu büyük İspanyol'un dolaşmaya çıkmasını bekledim. | Open Subtitles | وانتظرت هذا الأسباني الضخم اللعين حتى يتهادى مقتربا |
| Sana söylemek istediğim bir sürü şey vardı ama ama saygımdan kardeşinin yasının bitmesini bekledim. | Open Subtitles | كان هناك الكثير ما أردت أن أقوله لك , وانتظرت , احتراما , إلى ان ماتت أختك. |
| Ben de öyle düşündüm, o yüzden aynı yerde durdum, ve saatlerce bekledim. | Open Subtitles | لقد فكرت في هذا، ولهذا بقيت في نفس المكان وانتظرت لساعات |
| Dinler üzerinde çalıştım ve bir fırsat çıkmasını bekledim. | Open Subtitles | لذا درست الاديان وانتظرت فرصتى لتقديم نفسى له |
| Alarm çalmadan uyandım... ve makinenin sakinleşmesini bekledim. | Open Subtitles | لقد استيقظت بنفسي بدون المنبه وانتظرت الآلة لكي تهدأ تهدأ في نظري |
| Çıkmam için güvenilir sesler çıkarması gerekiyordu... ama kronometre yine de birkaç dakika kaldığını gösteriyordu... o yüzden matematiğe itimat ettim ve bekledim. | Open Subtitles | وصل لمرحلة ظننتها آمنة للخروج منه وكان للمؤقت بضع دقائق لينطلق لذلك وثقت بحساباتي وانتظرت |
| Ben de tutkuyla bu adamı anlatmasını bekledim, kadını da bir yerden anımsıyorum. | Open Subtitles | وانتظرت بلهفة لكي أستمع منها عن ذلك الشخص الذي أُذكرها به كثيرا |
| Geri adım attım ve bekledim, ama bu ülkede adalet diye bir şey yok. | Open Subtitles | لقد وقفت جانباً وانتظرت ولكن ليس هناك عدالة في هذا البلد |
| Serbest kaldığını öğrendiğimden beri yere ekmek kırıntıları serip kötü kurdun kapımda belireceği anı bekledim. | Open Subtitles | حالما سمعت أنك حررت نفسك إستعددت بتحصين نفسي وانتظرت مجيء الذئب ليدق |
| Bu kadar bekledim, bekledim, bekledim ve artık istiyorum. | Open Subtitles | لقد انتظرت وانتظرت وانتظرت وأريد ممارسته الآن |
| Şans işte. Dramatik dönüş için de anahtar sesini bekledim. | Open Subtitles | وانتظرت وصولك لكيّ أؤدي الإستدارة الدرامية |
| bekledim, bekledim ve bir yumurtam kalana kadar bekledim. | Open Subtitles | وانتظرت وانتظرت وانتظرت حتى بقيت دي بيضة واحدة. |
| Anlayabilecekleri yaşa gelmelerini bekledim. | Open Subtitles | وانتظرت حتى رأيتهم كبار بما فيه الكفاية ليتحملوا ذلك |
| Ve görüntü alacak bir şeyler bulmak için hiçbir şey yapmadan bekledin. | Open Subtitles | وورتبت الأمر وانتظرت لتحصل على شئ تستطيع تصويره |