"وبالتالى" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve
        
    • Böylece
        
    ve kablolar kısa olacak böylelikle bir güç sorunu yaşamayacağız. Open Subtitles والأسلاك ستكون قصيرة وبالتالى لن تكون لدينا مشكلة فى الطاقة
    Böylelikle herkes, haritayı indirebilir, oyunu oynayıp bölge inşa edebilir ve oluşturduklarını şehir meclisine gönderebilir. TED وبالتالى يمكن لأي شخص تحميل الخريطة، ولعب اللعبة وبناء المنطقة وإرسال إبداعاتهم لمجلس المدينة.
    Peki, kimin sıradan olduğuna ve dolayısıyla cinayet için uygun bir kurban olduğuna kim karar verecek? Open Subtitles حينئذٍ هل لى أن أسألك من الذى يقرر، أن إنسان ما دون المستوى. وبالتالى ضحية مناسبة للقتل؟
    Sen istediğini aldın ve gidiyorsun, öyle mi? Open Subtitles اما انت فلقد حصلت على ما تريد وبالتالى ستعود لديارك،اليس كذلك؟
    Yarın, bütün gün çalışıp tam maaş alırsın Böylece yeterli yemek olacak. Open Subtitles غداً ستعملون يوماً كاملاً و تكسبون أجراً كاملاً وبالتالى سنحصل جميعاً على ما يكفي
    Senin için biraz elma aldım... ve peltesi çıkmış gibisin, bu yüzden biraz da bal aldım. Open Subtitles أحضرت لك بعض التفاحات ونفد من عندك الجيلى وبالتالى اشتريت قليلا من العسل
    ve kuşaklar arası farkı oluşturmada ve büyütmede oldukça etkendir. Open Subtitles وبالتالى إلى تكوين وتغذية تلك الفجوة بين الأجيال
    Bence en iyisi büyük doktorumusa küççük bir siyarette bulunmak ve güsel bir sohhbet yapmakk. Open Subtitles أعتقد هذا وبالتالى لابد أن أقوم بزيارة صغيرة لصاحبنا الدكتور
    Eğer onlara bir geçmiş bağışlarsak, duyguları için bir temel ya da destek yaratırız ve Böylece onları daha iyi denetleyebiliriz. Open Subtitles إذا هديناهم مع ماضى ، نخلق بطانة أو وسادة لعواطفهم وبالتالى يمكن أن نتحكم فيهم أفضل
    Ama ders vermek hoşuma gitti ve kalacağım. Open Subtitles لقد حصلت على ,ولكن مهلا انا احب الفصل الدراسى , وبالتالى سوف ابقى
    Pemberley! Şüphesiz Derbyshire'daki ve dünyadaki en güzel ev! Open Subtitles فى بمبرلى, أنه حقا أجمل قصر فى ديربشاير وبالتالى فى العالم كله
    Haremağası oğlunu öldürmek için alıp götürebilirdi, ve onu korumaya karar verdi. Open Subtitles وبالتالى فإنهم سيفكرون فى قتل طفلها وكانت مصممة على أن تنقذه من هذا المصير
    ve Böylece, Nadya senden onunla olmanı beklemez. Open Subtitles وبالتالى فلن تتوقع منك نادية ممارسة الحب معها
    Bu da bana sosyal sigorta numarasını verir ve o da her şeyi. Open Subtitles إنها تدلنى على رقمه بالضمان الإجتماعى وبالتالى تزودنى بكل المعلومات عنه
    ve şimdi içerideki o inci elmasla yer değiştiriyor Böylece içerideki o elmas şimdi, sonunda dışarıdaki elmasla eşleşiyor. Open Subtitles والان اللؤلؤة بالخارج ستبدل بالماس وبالتالى سيكون الماس بالداخل والخارج وفى النهاية مطابقة الماسة التى بالخارج
    Bu kültürde ve bu toplumda duyulmamış bir şeydi bu. Mekkeliler arasında da umulmadık bir şeydi. Open Subtitles وهذا ما لم يعهدوه من قبل فى هذا المجتمع القبلى وبالتالى لم يتوقعوه
    Bu alevin yanması bize Nöbetçi'nin bizi koruduğunu gösterir, ve karşılığında korunduğunu. Open Subtitles هذا اللهب المحترق يخبرنا أن الحارس مازال يراقبنا وبالتالى فأنه يحرسنا
    Seçilen Şenlik Kraliçesi ve Kralı Öğrenci Komitesinin başkanları olur. Open Subtitles وأيضا تنتخب ملك وملكة لطائر الربيع. وبالتالى اصبحت رئيسة اتحاد النشاط الطلابى.
    Bay Raj Malhotra'nın, Bayan Sonia Ray'a karşı yönelttiği suçlamaların doğruluğu mahkemece sabit görüldüğünden Bay Rai'nin Bay Raj'a görevini ve itibarını iade etmesine karar verilmiştir. Open Subtitles لقد تم الاثبات فى المحكمة أن التهم التى وجهها السيد راج مالهوترا للسيدة سونيا روى صحيحة وبالتالى
    Yarın, bütün gün çalışıp tam maaş alırsın Böylece yeterli yemek olacak. Open Subtitles غداً ستعملون يوماً كاملاً و تكسبون أجراً كاملاً وبالتالى سنحصل جميعاً على ما يكفي
    O nedenle İngiliz üniforması giyeceğiz. Böylece Almanlar esirlere ateş etmeyecektir. Open Subtitles سوف نرتدى الزى البريطانى وبالتالى فإن الألمان لن تطلق النار على الرهائن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more