Misket limon, sirke, soğan ve tuzla terbiye edilmiş baharatlı biber. | Open Subtitles | فلفل أستوائي حار وفلفل أحمر خلطا بعصير الليمون وخل وبصل وملح. |
Bir sürü corn dog*, sosisli biberler, soğan halkaları, churro'lar* pamuk şekeler ve çikolatalı muzlu dondurmalar olacak. | Open Subtitles | وسجق, وفلافل, وبصل, وشيروز وحلوى القطن, وموز مجمّد مغموس في الشوكولا |
Susamlı ekmekte iki köfte, özel sos, marul, peynir ve soğan. | Open Subtitles | صلصة خاصة مخللات وجبن وبصل على خبز فيه سمسم |
Yumurtalı soğanlı sandviçin nefis. Mutfağa gelip biraz daha yemek istemez misin? | Open Subtitles | أنتِ تصنعين بيض وبصل رائع ألا تريد العودة إلى المطبخ لتناول المزيد ؟ |
Havuçlu, patatesli ve soğanlı rosto. | Open Subtitles | لحم بقري مشوي مع جزر وبطاطا وبصل |
Wing Ping yeşil soğanlı az yağlı haşlanmış balıkla çift porsiyon domuz etli pilav ister. | Open Subtitles | "وينج بينج" سيطلب سمك مُثلج وبصل آخضر مع زيت أقل. وبعض لحم الخنزير وطلبّين من الأرز اللزج. |
Yaban havucu ve soğan confiti karışımı bir Shaffer Farm geyiği filetosu yaptım.* | Open Subtitles | لحم خاصرة الغزال مع الجزر الأبيض وبصل نصف مطهي. |
Avokado, domates, soğan, peynir ve ketçap | Open Subtitles | سآخذ أفوكادو, وطماطم، وبصل وجبنة وكاتشب. |
Özel bir kredi grubu ortaklığı yoluyla; sebze, yağ, pirinç, domates, soğan ve fasulye satan bir gıda dükkanı açabilmek için 350 dolar kredi aldı. | TED | من خلال مجموعة خاصة شركاء الإقراض، حصلت على 350 دولاراً لبدء محل لبيع المواد الغذائية، بيع خضراوات وزيت وأرز وطماطم وبصل وفول. |
Şey.. biraz bisküvi alır sonra yağ ve sirke... katarsın, sonra soğan ve sarımsakla beraber... ekmek kırıntıları katar- | Open Subtitles | حسناً ،تُحضرى قطع البسكويت ، وزيت ، وخل ...وبصل ، وبعض فصوص الثوم وبعضٍ من كسر الخُبز |
Birkaç havuç, soğan ve biralarından biriyle. | Open Subtitles | جزرتان, وبصل وبيرة من إحدى علبك |
Dana rosto, marul, soğan, hardal, rulo ekmekte. | Open Subtitles | ملفوفه بلحم بقري وخس وبصل وخردل |
Bir sosisli. soğan ve hardal da koy. | Open Subtitles | نقانق مع خردل وبصل |
Domates, salatalık... kara biber, soğan... bir diş sarımsak... yağ, tuz, sirke... bir gün beklemiş ekmek ve su. | Open Subtitles | طماطم .. وخيار فلفل وبصل |
Bir şişe ketçap, soğan. Hepsi bu, değil mi? | Open Subtitles | علبة من صلصة الطماطم , وبصل |
Yumurtalı ve soğanlı sandviç. | Open Subtitles | سندوتش بيض وبصل |
Krema ve soğanlı mı, sade mi? | Open Subtitles | كريمةحامضة وبصل أو أصلية؟ |
Hardallı ve soğanlı. | Open Subtitles | خردل وبصل.. |